Defective • Taekook ✓

By LeydimAlic3-_-

309K 31.8K 12.5K

Görme engelli Taehyung'un karşısına bir mucize çıkmıştı. Bir anda hayatına Jungkook çıkagelmişti. Jungkook, T... More

Kalbimi Hızlandıran Ses
Numaranı Vermedin Bal Çocuk
Kimseye Belli Etme
Küçük Bir Öpücük
Buluşalım mı?
Hâlâ Beni Bekleyeceğini Düşünemedim
Koltuklarda Rahattır
Affet Beni Benim Güzel Gülüm
Sen Denize Değil Deniz Sana Benziyor
Bir Yıldız Gördüm ve Bana Fısıldadı
Yakışıklı Prens ile Tatlı Güzel
Benim Asıl Karanlığım Sensizlik
Jungkook'a Sürpriz Planı
Engelleri Aşmak İçin Yardım Almak Gerekir
Sadece Baston ve Acı Hissi
Odak Noktası Tahta Parçası Baston
Gerçek Sevgi Unutkanlık Getirir
Gülümün Yaprakları ve Kalbi Kırık Bastonum
Bugün Yıldızlar Konuşuyor mu?
Saçlarım Koyu Kahve Gözlerim Ela
Seni Daha İyi Yiyebilmek İçin
Kurgu Bir Karakter Olan Diş Perisi Mi?
En Güzel Mahkûmlar En Güzel Cezalara Layıktır
Bana Masal Anlat Çiceklerimin Ardındaki Ten Senin Olsun
Bal Saçlı Çocuğun Hayalleri
Jungkook'un Kayıp Bal Saçlısı
Aşk Gelip Geçici Sevgimiz Sonsuz Olsun
Tatlı Sakız Falları Aşkın Anlamı
Yağmur Damlaları Sayılamaz
Ben Sihirlerimi Emek Vererek Yaparım
Geceden Kalma En Güzel İz
Yeni Arkadaşım Yoongi Bir Kedi
Gülüyorsan Eğer Şüphe Etme Gülüyorum
Göz Damlası Resmi Tamamladı Değiştirelim!
Korkuluklar İnsanlara Benzer
Rehber Köpek Raito Çona
Aslında Olmayan Renklerin Kaybolması?
Kanayan Ellerimi Daha Da Kanatmak İster Misin?
Nereden Geldiği Bilinmeyen Kart
Taehyung İçin Sevgilim İçin
Öyle Güzel Bir Şey Çıktı Ki Karşıma
Umarım İyisindir Prensim
Bilinçsiz Dökülecekti Kelimeler
Gülüşü Sizi Isıtır Beni Yakar
Zarif Omuzlarından Öpmeli Sevdiceğini
Önemli Tarif ve Küçük Bir Hırsızlık
Hayalim: Hayallerini Görmesi
Bir Karar Verdim Bin Zarar Vermesin
Final: Ama Gözlerim Kör Kalbimle Bakıyorum Ben Sana
Özel Bölüm: Gözümün Nuru Olgunlaştın

Büyüklüğünde Küçüklüğünü Yaşayan İnsanlar

8.4K 865 178
By LeydimAlic3-_-

"Şimdi?! Şimdi ne yapıyorlar?" diye heyecanla sordu Taehyung.

"El ele tutuşuyorlar. Sanırım barıştılar."

"Yaşasın!"

Televizyondaki film sonlara yaklaşırken, Jungkook'un patlattığı mısırında sonuna gelmişlerdi.

Sesler kesilmişti. Ve sonrasında ıslak sesler gelmeye başladı.

"Sustun Jungkook. N'oldu? Film bitti mi?"

"Hayır, bitmedi."

"Peki ya, ne yapıyorlar?"

"Öpüşüyorlar balım."

Taehyung önce durdu. Her ne kadar göremesede utanmıştı. Eğer görseydi kesinlikle elleriyle gözlerini kapatırdı.

"Öpüşmek mi? Öpüşmek... İnsanlar nasıl öpüşür?" Utana utana sordu Taehyung. Daha önce hiç dudaktan öpüşen insanlar görmemişti. Ama tahmin edebiliyordu. Sadece nasıl yapıldığını bilmiyordu.

Gülümsedi Jungkook.

"Eğer istersen sana öğretebilirim. İzin verirsen eğer..." Sonrasında Jungkook kendine kızıp kafasını iki yana salladı. Gidipte Taehyung'un dudaklarını öperek ona öğretecek hâli yoktu. Taehyung isteyerek gelmeliydi Jungkook'a. "Öpüşmek hissedilerek yapılmalıdır Taehyung. Öğrenmek için değil."

"Yani kalbimle mi hissetmeli miyim? O zaman öpüşmenin ne olduğunu öğrenebilir miyim?"

"Evet, balım. Kalbinle hissetmelisin. O zaman da öpüşmenin ne olduğunu öğrenmene gerek kalmaz. Sen ona dudaklarını sunsan da zaten onunla öpüşmüş olursun."

"Peki, bundan utanmalı mıyım?"

"Hayır, hayır! Utanmamalısın. Bu kötü bir şey değil."

Anladığını belirtir mırıltılar çıkardı Taehyung. "Bir film daha izleyebilir miyiz?"

İlk defa biri ona filmi anlatıyordu. Daha önce Taehyung sadece sesleri dinleyerek anlamaya çalışırdı, ama şimdi Jungkook'un anlatımı sayesinde aklında canlandırıyordu, ki, bu gün ikisi toplamda altı tane film bitirmişlerdi. Bıkmıyordu Taehyung filmlerden ve Jungkook da Taehyung'a anlatmaktan sıkılmıyordu.

"Yani eğer sıkılmadıysan-" dediğinde Jungkook hızla cevapladı: "Sıkılmam!"

"Seninle durmadan film izler ve sana bıkmadan filmi anlatabilirim Taehyung."

Taehyung dişlerini alt dudağına geçirdi. Öğrenmişti Jungkook. Taehyung her utandığında çoğunlukla dişlerini alt dudağına geçirirdi. Sonra da yavaşça yanakları elmaya dönüşürdü.

"Benimle durmadan film izlersin. Bana bıkmadan filmi anlatırsın. Hiç mi... Hiç mi sıkılmazsın? Ya birgün senden her zaman bana film anlatmanı istersem... O zaman da anlatabilecek misin?"

"Yemin ederim Taehyung, eğer istersen sana her gün, durmadan film anlatabilirim."

Kesik bir nefes çekti Taehyung. Öyle ki, kıyafetinin sol tarafı inip kalkıyordu. Bunun nedeni çok açıktı. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki, resmen neredeyse dışarı çıkmıştı.

"Şey... Ben bi' lavaboya gideyim."

Taehyung'un biraz poposu acıyordu. Sonuçta hiç koltuktan kalkmamıştı. Koltuktan kalktığında hızlı adımlarla ezbere bildiği lavabonun yolunu tutmuş ve yüzüne su çalmıştı.

"Sakin ol Taehyung! Neredeyse kalbin çıkacak. Neden, böyle oluyor?!" Kendisiyle sesli bir şekilde konuşurken son kez yüzüne su çalmış ve havluyla kurulayıp içeri geçmişti.

Televizyondan gelen sese bakılırsa, televizyon yine bozulmuştu. Jungkook, televizyonun tepesinde bulunan antenlerle biraz oynadığında televizyonun ekranı karıncalanmış, sonrasında tekrar düzelmişti.

Taehyung'un televizyonu çok eski bir modeldi.

"Ah, yine mi?"

"Merak etme, düzelttim. Bu sefer ne izlemek istersin küçüğüm?" diye soran Jungkook'a karşın Taehyung dudaklarını büzmüş işaret parmağını büzülü dudaklarının üzerine koymuştu.

Aklına gelen çizgi film ile kocaman gülümsemiş ve konuşmuştu: "Heidi!"

"Heidi mi? Daha önce hiç duymamıştım."

"Çizgi film. Heidi küçük bir kız ve büyük babası ile yaşıyor."

...

"Taehyung'la konuştun mu Jungkook? Bir tedavisi varmıymış?" diye sordu Minjae.

Jungkook kafasını iki yana salladı "Konuyu nasıl açacağımı bilmiyorum. Bal çocuğun tüm iyilikleri içine sığdıracak kadar büyük, ama avucuma sığacak kadar küçük kalbini kırarım diye çok korkuyorum."

"Ne yapacaksın peki? Bir şekilde konuşman lazım."

"Biliyorum, fakat ya yanlış bir şey söylersem? Ya onun çocuk kalbini kırarsam?"

Nasıl açmalıydı konuyu? Taehyung'un çocukluğundan mı başlamalıydı? Direk konuya girse olmaz mıydı?

'Güzel bal gözlerin, neden görmüyor bal çocuk?'

Direk böyle dese Taehyung cevap verir miydi?

"Birşeyler elbet kırılmalı Jungkook. Yolun sonu güzel bitecekse başında ya da yarısında, her neresindeyse birşeyler elbet ki kırılacak. Çekinme, söyle. Sor, bal çocuğuna tatlı dille. Eminim seni ters karşılamayacaktır."

Jungkook, Minjae'ye sarıldı. "Teşekkür ederim Jae... Başından beri yanımda olduğun için."

"Önemli değil."

...

Soracaktı Jungkook; ama hâlâ aklında nasıl soracağı ile ilgili prova yapıyordu.

"Bal çocuğum, senin gözlerin neden görm- saçmalama Jungkook! Böyle mi sorulur, aptal?!"

Aynadaki yansımasına bakarken kendine tokat attı Jungkook. "Sana ne oluyor böyle? Daha önce hiç başkası kırılmasın diye soracağım soruyu en az canını acıtacak dereceye getirmek için uğraşmazdım. Aşık oldun değil mi? Bal çocuğa aşık oldun! Dayanamadım, öyle değil mi? Güzelliğine, saflığına kapıldın ve yelkenlerini indirdin. Evet, lanet olsun ki aşık oldum! Şimdi o nederse yapacak raddeye geldim."

O sırada sesleri duyan Minjae kıkırdadı. "Jungkook evin yanıyor!"

Jungkook, arkadaşına dönmüş, arkadaşının alaylı bakışlarına gözlerini devirmişti.

"Ben yanmışım, ev yansa ne yazar."

"Bu fazla keko kaldı, Jungkook," derken tekrar kıkırdadı Minjae.

"Aman! Gidiyorum ben."

"Nereye?"

"Balımın, yanına."

"Bak sen, bak. Sahiplik eki kullanırmışmış."

"Minjae!"

"Ne?"

"Ah, Tanrı'm!" Jungkook, hızla telefonunu almış Taehyung'un evinin yolunu tutmuştu.

Kapıyı çalmasının ardından Taehyung, Jungkook'un geldiğini tahmin ederek kapıyı açmıştı, ki, yanılmamıştı da.

"Hoş geldin Jungkook!"

"Hoş buldum güzelim. Biraz gezelim mi? Belki... Belki bir şeyler konuşuruz ve bana bir şeyler anlatmak istersin."

"Olur!" dedi Taehyung tüm masumiyetiyle. Bilmiyordu, bugün eski zamanlarını yâd edip üzüleceğini.

Akşam olduğu için hava esiyordu. "Üzerine ceket giy bal çocuk. Tekrar hasta olmana dayanamam."

Gülümserken kafasını aşağı yukarı salladı Taehyung. Üzerine ceketini giyip çıktı ve her zamanki gibi Jungkook, Taehyung'un ellerine nazaran kalın parmaklarını Taehyung'un parmakları arasına geçirdi.

"Parka gidelim mi? Uzun zamandır sallanmıyorum. Beni salıncakta sallar mısın?" diye sordu Taehyung.

"Gidelim güzelim. Sallarım seni."

Parka geldiklerinde Jungkook boş salıncağa Taehyung'un oturmasını sağlamış ve arkasına geçmişti. Taehyung elleriyle sıkı sıkı zincirleri tutmuş heyecandan nefes almayı unutmuştu.

Sonra daha fazla nefessiz kalamayacağını anladığı için nefes almıştı. Sanki küçük bir çocuktu. İlk defa salıncağa binen küçük bir çocuk...

Jungkook, yavaşça Taehyung'u sallamaya başladığında giderek hızlanmış ve Taehyung'un gülüşlerinin de artmasını sağlamıştı.

"Daha hızlı Jungkook! Daha hızlı!Gökyüzüne kadar! Bulutlara değmek istiyorum! Yıldızların üzerine çıkmak istiyorum!"

Jungkook'un da gülüşleri Taehyung'un gülüşleri arasına karışırken, daha hızlı sallamaya başlamıştı. Parktaki küçük çocukların ebeveynleri ise ikiliye sanki onlar deliymiş gibi bakıyorlardı.

Asıl deli olan onlardı! Eğlenmek nedir bilmeyen insanlar, küçüklüğünü unutmuş büyükler; büyüklüğünde küçüklüğünü yaşayan insanların deli olduğunu düşünmesi saçmalıktı! Koca bir saçmalık!

Yazım yanlışım veya herhangi başka bir yanlışım varsa kusura bakmayın, lütfen.

Taekook ile kalın, görüşmek üzere.
(。♡‿♡。)

Continue Reading

You'll Also Like

152K 6.4K 34
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
802K 65.5K 13
arkadaşlarıyla birlikte orduya katılan jungkook, ilk görüşte etkilendiği komutan kim taehyung'a cinsel içerikli mesajlar atmaya başlar. taekook, tex...
11.9M 580K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
392K 40.6K 60
Taehyung iki yıllık ilişkisini ayakta tutmaya o kadar odaklanmıştı ki yanı başındaki gerçek aşkını fark edememişti bile. |omegaverse| |omegatae&alfak...