Gülümün Yaprakları ve Kalbi Kırık Bastonum

6.3K 680 423
                                    


Gözlerinden akan damlalar tahta parçalarının üzerine dökülüyor, oradan kayıp yer ile buluşuyordu.
Elindeki iki tahta parçasını sıkı sıkı tutarken göğsüne yaklaştırıp o iki tahta parçasına sarıldı.

Sıkı sıkı!

Jungkook'un verdiği bastonuna güzel bakamamıştı! Unutmuştu onu! Yardımcısını unutmuştu!

Kim yapmıştı? Suçlu kimdi? Kim kırmıştı bastonu? Suçlu Taehyung muydu?

Unutmaması gerekirdi! Sahip çıkamadı bastonuna. Gözlerin üzerinde olduğu güzel bastonu iki parça olmuştu. Artık bir değeri yoktu. Önceden de öyle sanıyordu, ama yanılmıştı. O baston Taehyung'a yardım etmişti.

Hatırladı Taehyung. Fark etmediği taş, Taehyung'un düşmesini sağlayacaktı ama Taehyung'un elindeki baston ona önceden haber vermişti.

Önünde engel var, bal çocuk.

Gülümsedi Taehyung ve düşündü. Eğer o taş orda kalırsa başkalarında düşmesini sağlayabilirdi. Belki de bir bisikletli o taşı fark etmeyecek ve yere düşecekti. Bu yüzden Taehyung o taşı yerden alıp kenara koymuştu.

Hepsi baston sayesinde olmuştu.

Ama şimdi hatırlatıcı, yardımcı, odak noktası, gözlerin üzerinde olduğu bastonu kırılmıştı.

Konuştu bastonuna Taehyung:

Üzgünüm, geç anladım değerini. Şimdi bir değerin yok. Kırılmışsın.

Kalbi kırık baston. Değeri bilinmeyen zavallı baston.

Burnunu çekti Taehyung. Elindeki iki tahta parçasını yere bıraktı ve gülünün yanına gitti. Gülü Taehyung'u teselli ederdi. Ederdi, değil mi? Gülü ona küsmez, kalbi kırık Taehyung'unu teselli ederdi. Gülü dayanamazdı, Taehyung'un üzgünlüğüne.

Dizleri üzerinde emekliyerek gülünün yanına oturdu. Elini gülünün toprağına koydu.

Gitmeseydi keşke. Şimdi dokunmasaydı gülünün toprağına.

Göz yaşları içinde kaşlarını çattı Taehyung. Hayretle toprağa iki elini koydu bu sefer. Hızla toprağı eliyle yokladı. Delirmiş gibi. Tırnaklarının arasına toprak kaçtı; umursamadı.

Neredeydi bu gül?!

Belki santimi karıştırmışımdır, diye düşünerek çaresizce toprağı yoklamaya devam etti. Eline bir yaprak geldi. Bu gülünün taç yaprağıydı. Daha sonra ardı ardına kesilmeden gülünün taç yaprakları elinde toplandı.

Taehyung'un ağzından bir hıçkırık firar etti. Sonrasında beraberinde birkaç hıçkırık daha firar etti ve kurumayan göz yaşları tıpkı güzel bir şelale gibi Taehyung'un gözlerinden süzüldü.

Elindeki kendi gülüne ait yapraklarını avucunun içinde topladı ve onları okşadı. Nasıl oldu bunlar? Kim yaptı, benim güzel gülüm? Kim yoldu yapraklarını?

Konuşamıyordu Taehyung. Sanki biri onun sesini de almıştı. Doğru, gülü onun her şeyiydi. Şimdi gülü de yoktu.

Eğer erkenden gelseydi gülünün başına bunlar gelmezdi. Kendini suçladı Taehyung. Koruyamadı gülünü. Bakamadı ona. Gülünün gücü yetmedi kendini korumaya.

Dikenleri koruyamamıştı gülü. Dört küçük diken yetmemişti güle. İşte tam o sırada güzel gül ağladı. Yaprakları yolundu, canı acıdı. Bağırdı. Bal çocuk, neredesin? diye bağırdı. Sana ihtiyacım var!

Hıçkırarak ağladı Taehyung. Gülünün yardım çığlıklarına yetişememişti.

Birkaç kıkırdama sesi duydu.
"Aptal! Şuna bakın, kör ağlıyor! Gül seninle konuşamaz aptal! Artık onunla konuşmayı kesmelisin. O bir çiçek. Gerçi artık konuşamazsında çünkü gülünün yapraklarını kopardık!"

Defective • Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin