Büyüklüğünde Küçüklüğünü Yaşayan İnsanlar

8.4K 855 178
                                    

"Şimdi?! Şimdi ne yapıyorlar?" diye heyecanla sordu Taehyung.

"El ele tutuşuyorlar. Sanırım barıştılar."

"Yaşasın!"

Televizyondaki film sonlara yaklaşırken, Jungkook'un patlattığı mısırında sonuna gelmişlerdi.

Sesler kesilmişti. Ve sonrasında ıslak sesler gelmeye başladı.

"Sustun Jungkook. N'oldu? Film bitti mi?"

"Hayır, bitmedi."

"Peki ya, ne yapıyorlar?"

"Öpüşüyorlar balım."

Taehyung önce durdu. Her ne kadar göremesede utanmıştı. Eğer görseydi kesinlikle elleriyle gözlerini kapatırdı.

"Öpüşmek mi? Öpüşmek... İnsanlar nasıl öpüşür?" Utana utana sordu Taehyung. Daha önce hiç dudaktan öpüşen insanlar görmemişti. Ama tahmin edebiliyordu. Sadece nasıl yapıldığını bilmiyordu.

Gülümsedi Jungkook.

"Eğer istersen sana öğretebilirim. İzin verirsen eğer..." Sonrasında Jungkook kendine kızıp kafasını iki yana salladı. Gidipte Taehyung'un dudaklarını öperek ona öğretecek hâli yoktu. Taehyung isteyerek gelmeliydi Jungkook'a. "Öpüşmek hissedilerek yapılmalıdır Taehyung. Öğrenmek için değil."

"Yani kalbimle mi hissetmeli miyim? O zaman öpüşmenin ne olduğunu öğrenebilir miyim?"

"Evet, balım. Kalbinle hissetmelisin. O zaman da öpüşmenin ne olduğunu öğrenmene gerek kalmaz. Sen ona dudaklarını sunsan da zaten onunla öpüşmüş olursun."

"Peki, bundan utanmalı mıyım?"

"Hayır, hayır! Utanmamalısın. Bu kötü bir şey değil."

Anladığını belirtir mırıltılar çıkardı Taehyung. "Bir film daha izleyebilir miyiz?"

İlk defa biri ona filmi anlatıyordu. Daha önce Taehyung sadece sesleri dinleyerek anlamaya çalışırdı, ama şimdi Jungkook'un anlatımı sayesinde aklında canlandırıyordu, ki, bu gün ikisi toplamda altı tane film bitirmişlerdi. Bıkmıyordu Taehyung filmlerden ve Jungkook da Taehyung'a anlatmaktan sıkılmıyordu.

"Yani eğer sıkılmadıysan-" dediğinde Jungkook hızla cevapladı: "Sıkılmam!"

"Seninle durmadan film izler ve sana bıkmadan filmi anlatabilirim Taehyung."

Taehyung dişlerini alt dudağına geçirdi. Öğrenmişti Jungkook. Taehyung her utandığında çoğunlukla dişlerini alt dudağına geçirirdi. Sonra da yavaşça yanakları elmaya dönüşürdü.

"Benimle durmadan film izlersin. Bana bıkmadan filmi anlatırsın. Hiç mi... Hiç mi sıkılmazsın? Ya birgün senden her zaman bana film anlatmanı istersem... O zaman da anlatabilecek misin?"

"Yemin ederim Taehyung, eğer istersen sana her gün, durmadan film anlatabilirim."

Kesik bir nefes çekti Taehyung. Öyle ki, kıyafetinin sol tarafı inip kalkıyordu. Bunun nedeni çok açıktı. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki, resmen neredeyse dışarı çıkmıştı.

"Şey... Ben bi' lavaboya gideyim."

Taehyung'un biraz poposu acıyordu. Sonuçta hiç koltuktan kalkmamıştı. Koltuktan kalktığında hızlı adımlarla ezbere bildiği lavabonun yolunu tutmuş ve yüzüne su çalmıştı.

"Sakin ol Taehyung! Neredeyse kalbin çıkacak. Neden, böyle oluyor?!" Kendisiyle sesli bir şekilde konuşurken son kez yüzüne su çalmış ve havluyla kurulayıp içeri geçmişti.

Defective • Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin