Selaaam^^
999Kda kalmayız inşaallah jcjcjc
İyi okumalaaar^^
.
.
.
.
"Feza hadi uyan kızım."
Gözlerimi zorlukla araladım. Yeni sabah oluyor gibiydi.
"Evran aşağıdaymış mesaj attı."
Abime sarıldım sıkıca. Ayağa kalkıp kapıya ilerlerken abim beni durdurdu.
"N'apıyorsun kızım?"
"Gidiyorum abi."
"Gözlerini aç Feza."
Gözlerimi açtığımda dolabın içine girmeye çalışmam dışında hiçbir sıkıntı yoktu.
Abim sen iflah olmazsın bakışları eşliğinde telefonunu aldı. Kulağına götürdü.
"Yukarı gel."
Telefonu kapattığında bana baktı.
"10 dakika sonra yanımda ol tamam mı Feza?"
Gülümseyip kafamla onayladım. Kapıdan çıkıp salona ilerledim. Dış kapıyı açtığımda Evran gelmişti. Bana sıkıca sarıldı. Sanki yıllardır birbirimizi görmüyorduk. Öyle bir özlem vardı ki içimde. Saçlarıma başını yaslayıp derin bir nefes aldı.
"Merida..."
Saçlarımla arasında özel bir bağ vardı. Dudaklarını bastırıp geri çekildi.
"Hoş geldin Evren'im."
Gülümseyip içeri geçtik. Koltuklara oturacakken mutfağa yönelecektim ki beni durdurdu.
"Çağın on dakikamız olduğunu yazmış, bence vakit kaybetmeyelim."
Kafamla onayladım. Oturduğumuzda beni kendine çekti. Göğsüne yaslanıp kokusunu içime hapsettim.
"Yoyo, gitti mi?"
Evran küçük bir kahkaha attı.
"Gitti, hâlâ küs gerçi bana."
Cidden, neden küsmüşlerdi söylememişti.
"Mesele ne sevgilim?"
"Gece kulübüne gitmek istedi olmaz dedim."
Ne? Böyle bir şey beklemiyordum doğal olarak.
"Tatlı kadın, anneannem deyince nine tarzı biri beklemiştim."
Kafamı göğsünden kaldırmadan ona baktım.
"Neden uyarmadın? Kadını görünce çüş mü çekseydim?"
Evran kaşlarını kaldırıp hayretle bana baktı. Şirince gülümsemeye çalıştım.
"Bazen şuursuzluğum tutuyor, biliyorsun."
Kafasıyla onayladı.
"Evet, Aras'ın yanında."
Bengülerleyken de böyle söylemişti.
"Seninle de bazen Arasla olduğum gibi olabilirim Maşaallah Bey."
Evran muzipçe güldü.
"Neden olmasın?"
Falciya mı gitseydik, alkollü bisiklet mi kullansaydık, İslami evlilik sitesinde dolandırılsa mıydık bilememiştim açıkçası.
Evran ciddileşmişti. Elini yanağıma koydu.
"Bir sorun yok değil mi? Neden buradasınız?"
Göz kırpıp daha sıkı sardım belini.
"Yok, sadece abimle tek olmayı eskileri özledim."
Ve abim o evde çok da huzurlu değil. Yemek yemiyor, zorlarsak yabancıymış gibi oluyor. Babamı benimseyemiyor.
"Anılarınızdan bir günü yaşatmaya ne dersin?"
Bunu ben de düşünmüştüm ama o günleri hatırlayıp üzülmesini istememiştim. Muzipçe güldüm.
"Mutfağı hortumla yıkamak, abimi beyaz gelinliğe benzer bir elbiseyle takip etmek gibi anılar mı?"
"Fotoğraflar o gündendi demek. Neden takip ettin ve neden gelinlikleydin Merida?"
Esra D'nin gotik gelin olmamdan korktuğu günden bahsediyordu.
"Oldu işte öyle bir takım şeyler. Çok da takılmamak lazım."
Aşırı saçma bir anıydı. Bu yüzden geçiştirmeye çalışmıştım. Konuşacakken kollarımı boynuna sarmamla sustu. Huzurla gülümsedi. Gözlerinin en derinine baktım. Ne güzeldi gözlerine bakmak.
"Evren'im."
"Evren güzelim."
Fısıltısı beni bambaşka diyarlara götürmüştü. Gözlerimi kapattığımda dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Alnını alnıma yasladı.
"Seni çok seviyorum Merida'm."
"Ben de seni çok seviyorum Evren'im."
"Ben de uyumayı seviyorum!"
Abimin sesini duymamla Evran'dan ayrılıp ona baktım. Abim tek kaşını kaldırdı.
"On dakika demiştim. Saat beşi yirmi yedi geçiyor!"
2 dakika gecikmiştik. Evran'a kaşlarıyla kapıyı gösterdiğinde Evran kafasıyla onaylayıp kalkmıştı. Abime bakıp muzipçe güldüm.
"Abim çok misafirperverdir Evran. İstersen burada kalabilirsin."
Abim kaşlarını öyle mi der gibi kaldırdı.
"Demek Evran'ı misafir olarak görüyorsun Feza?"
Evran göz kırptı.
"Hiç yakıştıramadım sevgilim."
Ne? Bu yolda beraber değil miydik ve Evran?
.
.
.
"Feza geç kalıyorsun bi'tanem, aşkım kızım n'olur uyanır mısın artık?"
Gözlerimi zorlukla aralayıp abimin kolundan tuttum.
"Hadi beraber 3 sene daha n'olur uyuyalım hayatım."
Üç sene yeter miydi acaba ya? Ben yine uykumu alamayabilirdim çünkü.
"Oldu bebeğim, istersen sınava senin yerine başkası girsin ha?"
Yerimde doğrulup heyecanla abime baktım.
"Bunu benim için yapar mısın gerçekten?"
Abim kafasıyla onayladığında kalkıp ona sıkıca sarıldım.
"Ya canım mısın? Resmen uykum var diye sınava başkasını ayarlamışsın!"
Abim beni kendinden ayırıp gözlerime baktı.
"5 dakika içinde hazır olmazsan..."
Uyarıyı almıştım, devamına gerek yoktu. Hızla dolabına yönelip tişörtlerinden birini giydim. Kendi odama geçip altıma bir tayt geçirdim. Banyoda yüzümü yıkayıp mutfağa abimin yanına gittim.
Saate baktığımda sınava az kaldığını görmemle gözlerim büyümüştü. Abim elime sandviç ve portakal suyunu tutuşturup çantamı aldı.
"Çantan hazır Feza'm. Çıkalım hadi."
Koşar adım evden çıktık. Arabaya bindiğimizde notları çantamdan çıkarıp elime aldım. Abim kısa bir süre bana bakıp geri yola döndü.
"Elindeki bitecek kızım."
Sandviçten büyük bir ısırık alıp okumaya devam ettim. Kalanını abimin ağzına zorla sığdırdım. Muzip bir gülüşle portakal suyundan bir yudum aldığımda abimin zorlukla yuttuğunu ve kaşlarını çattığını görmüştüm.
"Bitecek demiştin abi."
"Detay vermeliydim değil mi kızım?"
Şirince gülümseyip portakal suyundan biraz içirdim.
"İç abi bak vitamin hep bunlar."
Biraz beyaz gömleğine dökülmüştü ama olsundu.
"Aferin Feza, aferin kızım."
Sahte bir hüzünle başımı cama çevirdim.
"Değer miydi be bi' gömlek için bana kızmaya, bağırmaya."
Abim sağa çekti. Çenemden tutup beni kendine çevirdi.
"Yalandan olduğunu bilsem de yüzünü düşürme bir daha tamam mı?"
Dayanamadım, gülümsedim. Güzel adam böyle istiyordu.
"Seni çok seviyorum abi."
Uzanıp alnımı öptü.
"Ben de seni çok seviyorum bal çocuğum."
.
.
.
Kağıtla bakışıyordum. Keşke hoca kağıdı boru haline getirip sıranın üzerine koysaydı, biz de üzerine otursaydık. Canımız daha az acırdı.
Birkaç şey daha karalayıp bıraktım. Kesinlikle kalacaktım ama yapacak hiçbir şey yoktu.
Kalkmaya yeltenmişken Kerem kolumdan tutup beni engelledi. Kağıtlarımızı hızla değiştirdi. Şaşkınlıktan çabucak kurtulup kendi ismimi yazdım.
"Teşekkür ederim." Diye fısıldayıp masaya ilerledim. Kağıdı bırakıp dışarı çıktım. Yemin ederim gençleşmiştim. Abim her ne kadar kopya çekmemi istemese de oluyordu işte.
Koridorda ilerlerken babam arıyordu. Kafeye Aras'ın yanına oturup açtım.
"Efendim ekşi bir?"
Aras bana gözlerini kısıp gururla bakıyordu. Kendisinin yetiştirdiğini düşünüyordu herhalde.
"La havle! Baba diyeceksin baba!"
Alayla sırıttım.
"Efendim peder?"
Babam sinirle homurdanıyordu.
"Uymuyorum bu sefer sana görürsün sen!"
"Kamp olayı iptal, sonra sizi götüreceğim ben. Şimdi gelip kazanan bahçeyi belirleyin. Dikkat edin!"
Onu onaylayamadan telefonu kapatmıştı. Ayağa kalktığımda Aras benimle birlikte kalktı.
"Bizim bahçeye oy vereceğiz değil mi?"
Gözlerimi kısıp ona baktım.
"Ne alaka be?"
Ağzını açacaktı ki onu kestim.
"Ben arabamla gelmedim bu arada."
Omuz silkip Acar'a baktı.
"Beni de abim bıraktı."
Sıkıntıyla iç çektim.
"Acarla gitmektense yürümeyi tercih ederim."
Aras ıslık çalıp gökyüzüne baktı.
"Ejderhamla bırakacağım seni şimdi aşkım."
Acar hızla arabayı yanımıza çekti. Kalkıp kapımızı açacakken hızla kapıyı açıp oturdum. Aras yanıma oturdu.
Neyin hırsını yapmıştım bilmiyordum ama Acar baya sinirliydi ama belli etmemeye çalışıyordu. Aras kulağıma eğildi.
"Böbreklerimizi alır mı dersin?"
Alayla sırıttım.
"Onu abim yapacak ya sana."
Aras gözlerini büyütüp hiddetle bağırdı.
"Oha bir şey mi dedi! Cidden peşime organ mafyası takacak!"
Ha, aynen organ mafyası tanıdığı var abimin.
Acar kaşlarını çatıp aynadan bize baktı.
"Sorun nedir?"
Sesi robotik gibiydi. Aras kolunu koltuğa koydu. Acar'a yaklaştı.
"Acar Bey şimdi size şöyle anlatayım."
Boğazını temizleyip ciddileşti.
"Peşimde herhangi bir organımı sökmek isteyen bir insan var."
Acar'ın kaşları mümkünmüş gibi daha da çatıldı. Aynadan bana baktı.
"Sizinle alakası var mı? Hakan Bey biliyor mu?"
Sesli düşünmüştü, mırıldanma şeklindeydi ama duymuştuk.
"Fehmi Altay'ı öldüren kişiyle aynı kişi olabilir mi?"
Aras kaşlarını çattı.
"Nasıl ya? Fehmi Altay'ı bizimkiler halletmedi mi?"
Acar yaptığı hatadan dönmek ister gibi boğazını temizledi.
"Siz karışmayın buna."
Emredersiniz Acar komutanım.
.
.
.
Eve gelmiştik, abime haber vermiştim. Evranların bahçesini gezmiştik, bizim bahçeyi de gezmiştik sıra Araslarınkindeydi.
Bahçeye girer girmez Fatih amcamın gözü fal taşı gibi açıldı. Aras ortaya zıpladı.
"Sürpriz!"
Gerçekten de sürprizdi. Babam ve Selim amcam pis pis gülerken Fatih amcam heykel aslanların yanına gitti.
"Lan bu ne!"
Aslanların ağzından mavi sıvı akıyordu. Umarım sadece renklendirilmiş sudur.
"Şimdi size bahçe tanıtımı yapacağım!"
Mavi sıvıdan bir avuç aldı.
"Kafanız mı bozuk, Kaya bir boklar mı yedi, alın bismillah!"
Mavi sıvıyı hepimize sıçratmasaydı iyiydi.
Fatih amcam sinirle üzerine yürüdüğünde kaçıp ağaçların yanına gitti.
Neon yeşil ağaçların.
Ve şey şeklinde budanmış.
Şey...
"İşte bu ağaç tek olduğumuzu hepimizin bir olduğunu gösteriyor!"
Alper alayla kahkaha attı.
"Şeyi andırması dışında sorun yok tabi."
Cidden penise benziyordu. Dayanamayıp yanına gittim ağacı gösterdim.
"Hele yarrama bak hele."
Hepimiz kahkaha atarken annem yüzünü buruşturdu.
"İçime sokup çalkalayıp geri çıkarsam yine düzelmezsin Anka!"
Ne? Babam anneme döndü.
"Anka'yı kendine benzetmiyorsun, Anka seni kendine benzetiyor sıfır!"
Konu benden çıksın diye babama baktım abartılı bir hayretle.
"Hiiiğ! Baba sevgili eşine nasıl sıfır dersin!"
Anneme dönüp kolunu dürttüm. Şeytan dürttü yani.
"Anne, yoksa sana zero mu demek istedi? Şekersiz misin sen?"
Ferkan abim yanıma gelip kolunu omzuna attı. Evran bu halimi tebessümle izliyordu.
"Yeter artık yapalım şu oylamayı bitsin."
Ferkan abimin bunu söylemesiyle Aras hepimizi durdurdu.
"Daha bitmedi durun!"
Hepimiz bezmiş bir şekilde Aras'ı takip ettik. Bahçenin ortasında bir klozet mi vardı?
"Eve yetişemezsek diye."
Aras gururla gülümserken Alper yanına gitti.
"Sence de eksiklikler yok mu?"
Aras merakla Alper'e baktı.
"Ne gibi?"
Kaya sıkıntıyla iç çekti.
"Etrafını çerçeveleyen herhangi bir duvar."
He, tek eksik oydu. Aras'a bakıp kollarımı bağladım.
"Sıçtıkların nereye gidecek ameka!"
Aras çimenleri ve bitkileri gösterdi.
"Gübre olarak toprağa karışacak! Salak nasıl akıl edemezsin?"
Ferkan abim yerden bir taş alıp Aras'a fırlattı. Alper önüne geçtiğinde taş ona gelmişti. Alper kurşun gelmiş gibi yere attı kendini. Aras başına eğildi.
"Ah, Alper neden Alpersin sen! Dudaklarındaki zehri tatmama izin ver! Geliyorum seninle!"
Vay ameka, çok duygusal bir sahne. Alper ayağa kalktı. Aras Alper'e sarıldı.
"Benim için kendini feda ettin abi!"
Alper zorlukla yutkunurken Kaya'nın mırıldanmasını duymuştum.
"Kenara da çekilebilirdiniz."
Hepimiz masaya ilerledik. Kutuların içine hangi bahçeye oy verdiğimizi yazıp atacaktık.
Herkes teker teker attığında kutuyu aldım.
"Evet, açıyorum hazır mısınız?"
Aras bağırdı.
"Aç!"
Daha yüksek sesle bağırdım.
"Hazır mısınız!"
Aras yanıma gelip kafama vurdu. Poposuyla beni itti. Kutuyu açacakken saçlarına yapıştım.
"Ben açıklayacağım bırak!"
O da benim saçlarıma yapıştığında Evran ve Ferkan abim hızla yanımıza gelip bizi ayırdı. Arasla birbirimize meydan okuyan bakışlar atarken Evran, Aras'ın üzerine atlayacak gibiydi.
"Bir daha sakın ama sakın saçlarına dokunma!"
Ferkan abim onu bakışlarıyla öldürürken odağını kaybetmişti. Hızla atılıp kutudan kağıtları çıkardım. Aras yanıma gelmek istiyor ama başaramıyordu. Alper yanıma geldi.
"Ben halledeceğim Aras senin yerine!"
Enis abime baktığımda kalkıp Alper'i tuttu. Alper ondan kurtulmaya çalışırken söyleniyordu.
"Lan bu nasıl kas! Mermer gibi! Hulk mısın ameka!"
Kağıtları hızlı hızlı okuyup alayla sırıttım.
"Hazır mısınız söylüyorum!"
Babam bezgince "Söyle artık 5!" Dediğinde daha da uzatmaya karar vermiştim.
"Ama ne kadar hazırsınız?"
Babam göz devirdi.
"7. Çocuğa hazır olduğum kadar."
Annem koluna vururken Fatih amcam Aras'a baktı.
"Aras'ın ehlileşmesine hazır olduğum kadar."
Aras kaşlarını çattı.
"At mıyım ben baba?"
Alper ona göz kırptı.
"At gibisin maşaallah!"
Aras bir anda yumuşadı.
"Ay sağ ol şekerim!"
Hiddetle bağırdım.
"Hey! Bir şey soracağım."
Herkes bana baktığında muzipçe güldüm.
"Hazır mısınız?"
Etraf isyan uğultularıyla seslenirken telefonum çalıyordu. Bilmediğim bir numaraydı. İçime dolan korkuyla açtım.
"Anka acil evinize gel. Tek ol."
Abim? Abime bir şey mi olmuştu?
.
.
.
.
1 milyon özel part 1?
Tam 1 milyon olduğumuzda muhtemelen diğer bölümde, teşekkürlerimi bol bol sunacağım ama iyi ki varsınız be!
Nasıldııı?
Anka'yı arayan kişi?
Neler olacak?
Aras'ın bahçesi?
Kim kazandı?
Sizi seveyrumm^^