Yeni Bir Sayfa|Feza Anka

By yeterayolll3

2.1M 159K 61.5K

Anka, 21 yaşında abisiyle küçük dünyasında yaşayan bir kızdır. Abisinin eski defterini büyük çabalarla yakmas... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
İnstagram Bölümü
21
22
İnstagram Bölümü
23
İnstagram Bölümü
24
İnstagram Bölümü
25
İnstagram Bölümü
26
27
İnstagram Bölümü
28
29
30
İnstagram Bölümü
31
32
İnstagram Bölümü
33
34
35
36
İnstagram Bölümü
37
38
39
İnstagram Bölümü
40
41
42
43
44
İnstagram Bölümü
45
46
47
48
İnstagram Bölümü
49
50
51
52
İnstagram Bölümü
53
54
55
56
İnstagram Bölümü
57
58
59
60
İnstagram Bölümü
61
62
63
64
İNSTAGRAM BÖLÜMÜ
65
66
67
68
İnstagram Bölümü
69
70
71
72
73
74
DM BÖLÜMÜ GİBİMSİ
75
76
7777
78
İnstagram Bölümü
|Çağın Soykıran|
79
80
Yeni Kurgu
81
82
83
84
İNSTA - DM BÖLÜMÜ
85
86
87
88
89
90
DEMİRSOYLAR
91
92
93
İNSTA TEXT
94
95
!Röportaj Vakti!
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
Paralel Evren Günlükleri 1
106
107
108
109
İnstagram Bölümü
110
112
113
-EVREN & EVREN GÜZELİ-
114
YENİ KURGU
115
116
117
İNSTA TEXT
118
119
120
1 MİLYON ÖZEL BÖLÜM I
1 MİLYON ÖZEL ÇEKİLİŞ
1M ÖZEL BÖLÜM II
PEKİ YA HER ŞEY FARKLI OLSAYDI?
123
124
125
126
127
128
129
130
2. BÖLÜM/ YILLAR SONRA
YILLAR SONRA 1
YILLAR SONRA 2
YILLAR SONRA 3
YILLAR SONRA 4
YILLAR SONRA 5
YILLAR SONRA 6
YILLAR SONRA 7
YILLAR SONRA 8
YILLAR SONRA 9
YILLAR SONRA 10
YILLAR SONRA 11
YILLAR SONRA 12
YILLAR SONRA 13
Instagram Bölümü
YILLAR SONRA 14
YILLAR SONRA 15
YILLAR SONRA 16
YILLAR SONRA 17
INSTA TEXT
YILLAR SONRA 18
INSTA TEXT
YILLAR SONRA 19
YILLAR SONRA 20
YILLAR SONRA 21
YILLAR SONRA 22
YILLAR SONRA 23
YILLAR SONRA 24
İNSTA
YILLAR SONRA 25

111

5.2K 575 490
By yeterayolll3


Selaaam^^

İyi okumalaar^^

.
.
.

Aras Demirsoy

Anka ve Mert dersten çıkmıştı. Salak kız masanın üzerine uzanmış uyuyordu.

Sabahın beşinde kalkarsa olacağı buydu. Kafasına bir tane patlatıp şey demek istiyordum;

Naneleri yerken bana mı sordun, amık keli?

Abim gelmişti, çok şükür kavuşturana, gerçi burada da iş yapıyordu ve birkaç kız onu kesiyordu ama olsundu.

Olsundu mu? Lan olmasındı!

Anka'nın kafasına o heyecanla geçirdiğimde bile uyanmamıştı.

"Lan yavaş salak herif!"

Mert'in bağırmasıyla omuz silktim. Burada çakıl taşını götürüyorlar o uyuyor!

Abim uyarıcı bakışlar atarken Enis yanımıza gelmişti.

"Burada uyumasına nasıl izin verdiniz!"

Alayla güldüm.

"Dekana bir yatakhane fikri sun istersen Enisciğim!"

Çünkü ben sunmuştum, kabul etmemişti.

Enis, Anka'nın saçlarını okşuyordu. İşin kötüsü bunu uyandırmak için yapıyordu.

"Biraz önce kafasına geçirdim uyanmadı, böyle mi uyanacak?"

Enis'in gözleri büyümüş yüz hatları gerilmişti.

"Seni buraya gömerim Aras!"

Allah'ım benim bu çilem ne zaman bitecek? Sadece soruyorum, işine karışmak gibi olmasın.

Anka uyandığında elini kafasına attı.

"Lan biri beni dövmüş uyurken!"

Yoo, ne alaka?

"Dayakçı cin bırak lan peşimi!"

Oh be! Bugün de cinlere suç attı çok şükür.

Hiddetle bana döndü, saçları kabarmış gözleri kızarmıştı. Hayır tatlı falan değildi. Kuduz köpeklere benziyordu.

Yoo, tatlıydı.

İç sesim de Anka'ya aşık ameka!

Taş gibi hatun, maşaallah.

Kes lan, kes!

"Cinin beni koruyamamış mı lan?"

Benim cinim sadece beni diğerlerinin cinlerine karşı korurdu, çarpmasınlar diye. Çünkü benim cinim.

Enis, Anka'nın omzuna kolunu attı.

"Uyumak istersen, benim oda da uyuyabilirsin meleğim."

Anka kafasını onaylamaz biçimde sallayıp nazlı nazlı Enis'e sarıldı. Bu kız da Evran'a değil abilerine naz yapıyordu.

Lan acaba Evran'a da cilve mi yapıyordu?

"Ankaşkım sen Evran'a cilve yapıyor musun?"

Anka yüzünü buruşturduğunda Mert göz devirmiş, abim masada bulunan şekerleri yüzüme fırlatmıştı.

"Şekere şeker katarsan şerbet olur abiciğim!"

"Çok güzelim, çok şekerim."

Yok lan bu böyle değildi sanki...

"Boktan beterim, çok şekerim değil miydi o ya?"

Anka'nın söylediği şeye alayla güldüm.

"Nah söylerim doğrusunu, şimdi düşün bakalım!"

Gerçi ben de bilmiyordum ama konumuz bu değildi.

"Dört tekerim, çok şekerim."

Enis, Ankaşkıma kıyamayıp doğrusunu söylemişti.

Ah Enis, kıyamiş bir keksin.

"Benim öğleden sonra üç dersim var! Beynim masaya aktı artık!"

Yazık lan bu kızın dersleri de çok ağırdı. Bizim hocalar hiç takmıyordu.

"Abi ben eve gidiyorum, dayanamayacağım!"

Abim sıkıntıyla iç çekti.

"Devamsızlığınız çok fazla muhabbet kuşu."

Abimin bunu demesiyle Enis kafasıyla onayladı.

"Sınavlarınıza da az kaldı, derslere girseniz iyi olur."

Yazık la, kız öğlenden önce 4 derse şimdi de 3 derse girecekti.

Neyse ki ben vardım. Enis bizimle vedalaşıp işleri olduğu için gitmişti. Abimden nasıl kurtulabileceğimi de biliyordum. Telefonumu çıkarıp asistanı Tugay abiye mesaj attım.

Gönderilen: İşim Düştü 2

Tugay abi, acil durum.

Birazdan abimi arayacak ve bir iş yaratıp acilen işe çağıracaktı. Onunla uzun yıllardır bu ortaklığı yapıyorduk.

Eee, biz de boş adam değildik, bazı girişimlerimiz vardı.

İşle ilgisi olmasa da.

Abimin telefonu çaldığında zaferle gülümsedim.

"Bugün yokum Tugay! Bilmiyor musun?"

Tugay abinin yerinde olmak istemezdim, abime katlanıyordu. Bir de patronu olarak. Tövbe!

"Tamam geliyorum! Yeter!"

Ayağa kalkıp Anka'nın alnını öptü.

"Sana emanetler güzelim."

Anka elini göğsüne koyup "Bende o iş." dediğinde gülümseyip göz kırptı. Bana döndü.

"Aras konuştuklarımızı hatırlıyor musun?"

Elbette, asla bir kulağımdan girip diğerinden çıkmamıştı.

"Merak etme, ben yanındayım."

Alper'e kısa bir bakış atıp gitti. Bir gün normal kardeşler gibi olabilecek miydik merak ediyordum.

Anka tekrar başını masaya koyarken Mert açılan belini örtmüş, saçlarına kafasını gömmüştü.

Nasıl nefes alıyorsa salak.

Aniden ayağa kalktım.

"Kalkın gidiyoruz!"

Anka ve Mert anında kalktığında şaşırmıştım.

Nasıl ya?

"Acar'a görünmeden arkadan çıkalım."

Anka önden ilerlerken Alper ve Mertle onu takip ediyorduk.

Lan ben o kadar ikna cümlesi tasarlanmıştım kafamda, hepsi boşa gitmişti ameka!

Arka taraftan çıktığımızda taksi bizi bekliyordu. Kaçış taşıtımızı bile ayarlamıştı!

Eee, benim çırağım.

Alper öne, Mert, Ankaşkım ve ben arkaya geçmiştik.

"Seni iyi yetiştirmişim ha! Aferin bana."

Övgüyü hak ediyordum bu konuda. Mert ve Anka birbirlerine baktılar.

"Aynen, biz senden önce çok usluyduk. Sen bozdun bizi."

Bazen geçirdikleri 10 yılı kıskanıyordum. Benim kuzenimdi ama tanışalı bir yıl bile olmamıştı.

Bir yıl bile lan!

Mert evinin adresini verdiğinde Alper itiraz etmişti.

"Senin eve gitmiyoruz."

Mert kaşlarını çattı.

"Anka yorgun, benim eve alışık. Uyur biraz."

Alışık kelimesini bastırarak söylemesi Alper'i germişti anlaşılan.

"Aras'ın eve de alışıktır, orada odası da var. Aras'a geçelim."

Hee, ben Ankaşkıma mükemmel bir oda hazırlatmıştım.

Mert bir şey söyleyecekken Anka, elini tutup sıkmıştı. Sinirle nefes verip sustuğunda adresi vermiştim.

Taksici abi sağ olsun bizi sikecek gibi bakıyordu ama ben alışıktım sorun yoktu.

Ne var taksici abi? Kaos çıksaydı da ruhum beslenseydi diye beklerken üzüldün değil mi?

Seni anladığımdan değil canım, ne alakası var?

.
.
.

Feza Anka Soykıran

Aras'ın eve geldiğimizde hızla abime mesaj atmıştım, yine onu endişelendirmek istemezdim.

Gönderilen: Hayatım

Abi biz Aras'ın evindeyiz. Çok uykum vardı ve beynim kulağımdan akacak gibiydi, biraz uyuyacağım, iyiyim merak etme. Seni çok seviyorum.

Umarım endişelenmezdi diyecektim ama arıyordu, hızla açtım.

"Efend-"

Sözümü kesen telaşlı sesiydi.

"Feza'm neyin var güzelim? Almaya geliyorum seni."

Çıkmaması için hızla konuştum.

"Bir şeyim yok abi sadece çok fazla konu, çok fazla insan yoruldum. İyiyim gerçekten, biraz uyumam lazım sadece."

"Eminsin değil mi kızım?"

"Eminim abiciğim merak etme sen beni."

"Seni çok seviyorum balım, dikkat et tamam mı?"

"Ben de seni çok seviyorum abi, sen de dikkat et lütfen. Bir de Acar'ın haberi yok, sen söyler misin?"

"Hallederim gökyüzü."

Vedalaşıp kapattığımızda Aras elimden tutup bir odanın önünde durdurdu.

"Evet baylar ve bayanlar, hayatı kararanlar, sınıfın en çirkinleri ve ardında kalanlar, perdeleri yakanlar ve evlerinden kaçanların bugün burada -"

Haykıracak son bir sözü var! Tamamlasana lan!

"Neyse evet, işte senin için hazırlattığım oda!"

Kapıyı açtığında şarkının devamını söyleniyordum.

"Olmak istemezdim aranızda."

Olmasını istemezdim cibinlikli prenses yatak.

Ulan disney prensesli duvar kağıtları, pembe avize, pembe masa, pembe yatak, pembe dolap gözlerim kanıyordu artık!

"Sağ ol Aras, cidden bayıldım."

Sana istediğini vermeyeceğim lan puştperest herif!

"Gerçekten Anka'yı çok iyi tanımışsın kanka, baya iyi oda."

Mert'in bunu demesiyle gülümsemesi daha da büyüdü, resmen sevinmişti. Alper bu halimizi gülerek izlerken dolabı açtım.

Tabi ki de pembe gecelikler, tişörtler, elbiseler vardı.

Cidden şu an kussam, kusmuğumun rengi pembe olurdu.

Daha fazla dayanamayacaktım, bence sırf ben çıldırayım diye her şey pembeydi. Çünkü benimle azıcık vakit geçiren biri bile pembe sevmediğimi anlardı.

Hayır, muhabbet bu renk cici kız rengi, küçük kızlara göre meselesi değildi -ki bu çok saçma bir düşünceydi.- Hiçbir zaman sevememiştim, bir tane eşyam bile pembe değildi. Rujum bile değildi ki bence kimse pembe ruj kullanmamalıydı artık.

Aras sinsice sırıttı.

"Beğendin mi gerçekten aşkım?"

Meydan okuyan gözlerle ona baktım.

"Evet, odaya bir giriyorsun ben göreceğimi gördüm intihar etsem de olur diye düşünüyorsun."

"Yani bu öyle bir oda ki mutluluğun resmini çiz deseler aynen burayı resmederim."

"İnan bana hamile kadın burayı görse çocuğu güzelleşir."

Aras bu durumdan hiç hoşlanmamıştı, canım çocuk çıldırmamı bekliyordun değil mi?

"Aşık oldum, bundan sonra burada yaşayacağım."

"Hatta bu odayı çocuğuma miras bırakacağım, yavrum bu güzellikten mahrum kalmamalı."

"Aslında burası sanat müzesinde sergilenmeli biliyor musun?"

Aras daha fazla dayanamamış olacak ki ellerini beline koyup hiddetle bağırdı.

"Sus artık Anka Abartma Timi!"

"Abartma tozu mu çektin lan!"

A-ah! Bak sen şu işe, deliren Aras olmuştu.

Ben bu odada uyursam kesin gözlerimi kapattığımda karanlık değil pembelik görürdüm.

Mert elimi tuttu.

"Gel hadi güzelim uyuyalım."

Onu kafamla onayladığımda Alper diğer kolumu tutmuştu.

"Tek başına uyuyabilir herhalde!"

Birbirlerini hiç sevmemişlerdi. Kolumu Alper'in elinden kurtardım. Mert beni başka bir odaya yönlendirip koltuğa oturduğunda Aras'ın söylenmelerini duyuyordum.

"Al işte yine kaosa izin vermedi!"

Derdini s...

Mert'in dizlerine uzandım, saçlarımı okşarken gözlerimi açık tutamıyordum. Mert elini gözlerimin üstüne koyduğunda kapattım.

"Şimdi abimle bizim evde olsak, akşam olunca Yusuf abiyle gelseniz, biz yemek yapacağız diye mutfağa girip her yeri dağıtsak, abim bize kızsa, Yusuf abi bize toplatmak için çabalayıp abim sağ olsun kendi toplamak zorunda kalsa."

Anlatırken anılar tek tek gözümün önünden geçiyordu.

"Olmayacak bir şey değil bu güzelim, neden hayalmiş gibi konuşuyorsun?"

Uyku beni ele geçirirken mırıldandım.

"Çünkü hiçbirimiz aynı değiliz."

.
.
.

Uyandığımda yanımda kimse yoktu. Hain Mert neredeydi acaba? Üzerimde pijama vardı ameka! Acaba benim de mi bana yardım eden cinim vardı?

Telefonumu aldığımda Mert'in mesaj atmış olduğunu görmüştüm.

Gönderen: Çocukluğum

Güzelim, ben eve geçiyorum. Dikkat et kendine.

İyi bari en azından ülke değiştirmemişti. Abime uyandığıma dair bir mesaj atıp, odadan çıktım.

Alper sürekli birilerini arıyor, açmıyor olsa gerek sıkıntıyla iç çekiyordu.

Yanına gidip telefonu aldım.

"Bi' sakin ol, n'oldu?"

Telefonu elimden alıp bir şeyler yaparken söyleniyordu.

"Aras markete diye çıktı, iki saat oldu yok!"

Konu Arassa her an, her şey olabilirdi.

"Acar'ı aradın mı?"

Abim onu buraya göndermiş olmalıydı. Kafasını olumsuz anlamda salladığında Acar'ı aradım, anında açmıştı.

"Anka Hanım, bir sorun mu var?"

"Aras'ın nerede olduğunu biliyor musun?"

"Konum atıyorum, kendiniz görün."

Galiba yeni direk dansı figürlerini sergiliyordu. Konum geldiğinde Alper evden fırlamıştı bile. Üzerime baktım, şort ve askılı pijama takımı çok iyiydi gerçekten!

"Kızıl hadi!"

Çantamı omzuma atıp evden çıktım. İşin kötüsü Alper'in araba da yanımızda değildi. Dışarı çıktığımızda gördüğüm şeyle gözlerim büyüdü.

Kapının önünde neden limuzin var lan?

Alper elimden tutup beni içeri çekti. Telefonumu alıp konumu açtı. Şoför bey abiye verdi.

"Yuh yani, limuzinle mi geziyordun?"

"Ne var? Chuck Bass'e özenmiştim!"

O kadar haklısın ki, ne diyebilirim bilemiyorum. Geldiğimizde indik, sarı boyalı bir yerin önünde durduğumuzda Acar yanımıza geldi.

"İçeride Anka Hanım."

Kafamla onaylayıp Alperle girecekken Acar "Durun." dedi. Arabadan uzun bir hırka çıkarıp bana uzattı. Teşekkür edip giydim, içeri girdik.

Anasını satayım bir sürü insan sıra bekliyordu. Burası neresiydi böyle be?

Alper masada oturan görevli olduğu belli olan adamın yanına gitti.

"Aras Demirsoy." dediğinde adam siyah kapılı odayı gösterdi.

Birbirimize bakıp içeri girdiğimizde Aras, saçları boncuklu, kabarık, gözleri sürmeli, yüzünde garip şekiller olan kadınla karşı karşıya oturuyorlardı.

Kadın bizi gördüğünde önündeki minderleri gösterdi.

"Oturun!"

Tövbe, bismillah! Oturmadığımızda Aras bize baktı.

"Ne diyorsa yapın lan! Vallahi cinli bu kadın! Benim cin de yok ortada!"

Alper alayla gülüp oturdu, ikisinin ortasındaki minderi bana gösterdiğinde ben de oturdum. Kadın birden elimi tuttuğunda korkuyla sıçradım.

"İndili mindili ortakke, hekmi lomi gondekke!"

Bismillahhirrahmannirrahim.

Ne diyor lan bu kadın? Aras'a eğildim.

"Cin çağırma büyüsü olmasın lan!"

Aras kadının yanındaki boşluğu gösterdi.

"Cini orada ya zaten!"

Salak çocuk, gündüz vakti cin demek kolaydı! Ben bizi gece görecektim!

"Senin çok yakışıklı, uzun boylu, heybetli bir sevgilin var."

Şimdi yeni gelinler gibi samimiyetsiz samimiyetsiz "Ya canım Allah sana da nasip etsin." diyecektim.

Bu falcılar neden hep geçmişten bahsediyordu, ya da şu an olandan? Ben bunları zaten biliyordum.

Göz devirmemle elimi sıkıp, önümdeki sudan sıçrattı.

"Ama sen çok uzaklara gideceksin, adam kahrolacak, yıllarca seni arayacak."

He aynen, romantik komedilerdeki gibi küçük bir yanlış anlaşılmada terk edecektim onu kesin. Biz konuşmak ne demek bilmiyorduk, tanımıyorduk birbirimizi çünkü.

"Eva var mı Eva?"

Aras'ın sorusuyla yüzümü buruşturdum.

"Esra D. mi yolladı seni buraya?"

Kafasıyla hevesle onayladı.

"Evet, onun falcısıymış."

Allah'ım Esra D! Neden normal bir kadın değilsin?

"Hiçbir zaman çocuğun olmayacak."

Esra D.'ye bunu söylesem bu falcıyı yolardı herhalde.

Kadın yanındaki boşluğa eğildi, ciniyle konuşacaktı muhtemelen.

"Aman Allah'ım!"

Hayır, ne demiş olabilir sana acaba?

"Ne dedi?"

Aras'ın meraklı sorusuyla kadın elini açtı. Lan avucundan ateş çıktı!

"Bir çocuğunuz var ama senin de, sevgilinin de kanından değil!"

Göz devirip ayağa kalktım.

"Of yeter be! Sen kendini cidden falcı sanıp, insanları mı kandırıyorsun?"

"Karayip Korsanları setinden kaçmış gibisin haberin olsun!"

Karayip Korsanlarıyla falcı bacı karışımı bir şey olmuştu, yalan değildi.

Aras kolumdan çekip beni tekrar oturttu.

"Lan cini her yerimizi çarpacak şimdi rahat dursana!"

Alper göz devirip söylenmeye başladı.

"Kadın ya çok zeki, ya da aklı gidik böyle birine doğrular söylenmez bilmiyor musun?"

Alper'in de arada zeki olası tutuyordu. Değişik bir karakterdi.

Kadın sinirlenip ayağa kalktı.

"Donduraverdi mondurakerdi!"

Bana doğru bağırmasıyla Aras çığlık atmıştı.

"N'aptın falcı kadın!"

Kadın ellerini birbirine sürttü.

"Lanetledim onu!"

Amin, cümlemize.

Aras beni sarsarken bir yandan da bağırıyordu.

"Sıçtık aşkım sıçtık! Sen lanetli değilken burnumuz boktan kurtulmuyordu!"

Beni bıraktığında sarsılmaktan başım dönmüştü artık.

"Tanrım! Boku yedik biz!"

Boran Demirsoy haklıydı, evden hiç çıkmamalıydık.

Yerdeki bez bebeği alıp kafasından tuttu.

"Çabuk laneti kaldır! Yoksa çocuk ölür!"

Alper elinden bebeği çekti.

"Lan bu iğne batırılan bebek değil mi?"

Kafamla onaylayıp yerdeki iğneyi aldım.

"Hep bunu yapmak istemiştim."

İğneyi karnına batırmamla kadın karnını tutup yere düşmüştü. Hepimiz gözlerimizi fal taşı gibi açıp kadına bakarken Aras ayağa kalkıp korkuyla kolunu dürttü.

"Ölmüş olabilir mi?"

Alper alayla güldü.

"Yok canım, ölmemiştir bayılmıştır."

Keşke şimdi kalkıp "Ne ölmesi kardeşim, bayılmışım amına koyayım." deseydi.

"Çıkalım buradan, cini yardım eder buna!"

Aras'ın bunu deyip kapıya yönelmesiyle onu takip ettik. Dışarı çıkıp görevlinin yanından geçerken bizi durdurdu.

Sakız çiğniyordu ve sesi resmen tüm odada duyuluyordu!

Misophonia değildim ama cidden sinirlerim bozulmuştu!

"Borcunuz 6500. Nakit mi olacak, kredi kartı mı?"

Böbrek?

"6500 ne?"

Aras'ın sorusuna Alper göz devirip kartını okuttu.

"Milyon dolar ameka!"

Hızla oradan çıkacakken görevlinin çığlık sesiyle sıra bekleyenler ayağa kalkmıştı. Adam hızla yanımıza gelip kolumuzdan tuttu. Falcı kadının olduğu odaya bizi sokup ellerini beline koydu.

"Bu müşteriler saat kaçtan beri sıra bekliyor, haberiniz var mı?"

Aras tedirgince adama yaklaştı.

"Ölmüş mü?"

Adam umursamaz bir edayla el salladı.

"Yok ya, ona öyle şeyler oluyor arada."

Alper tek kaşını kaldırıp adama baktı.

"İyi, bi' kapatıp açın bari de kendine gelsin o zaman."

Cidden ne bu rahatlık?

"Bana bakın! Siz olanların farkında değilsiniz herhalde! Fal mafyasını hiç mi duymadınız?"

Mafyalık işi çok düşmüştü, fal mafyası neydi be? Nerede o eski tefeciler?

Nerede lan güzel seven, aslında babalarının zoruyla mafya olan asla kötü olmayan, ultra yakışıklı, aslında ben özümde iyi bir mafyayım adam öldürüyorum ama olsun diyen mafyalar?

Nerede 17 yaşında, lisede olan ama milyon tane dil bilip düşmanının oğlu tarafından duvarda sıkıştırılıp "Sen benimsin." denilen bad girl mafyalar?

Ortalık fal mafyalarına kalmış! Bunlar ne iş yapıyor!

"Onun yerine siz geçeceksiniz! Yoksa vallahi sıktırırım topuklarınıza!"

Tamam.

Biz Acar'ı arayıp bizi kurtar demesini bilmiyorduk ya, geçeriz şimdi.

"Ay ben varım!"

Aras kadını arka tarafa sürükleyip perdesini çekti. Ellerini çırparken göz kırptı.

"Hadi başlayalım! Gönder sıradakini!"

"Cinim yardım eder bana!"

Hayretle ona bakarken adam Alper'in beline elini koydu.

"Gel yakışıklı, sen de bana yardım et."

Alper geri çekildiğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Keşke sabır duası ezberleseydim.

.
.
.

Nasııl?

Falcı?

Aras?

Anka?

Alper?

Aşı kafasıyla ne yazdım, hiç bilmiyorum jghjvh

Sizi seveyrum^^



















Continue Reading

You'll Also Like

1.8M 64.7K 58
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...
741K 32.9K 19
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
1.1M 15.3K 38
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
341K 12.6K 47
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...