Dark & Light | Suna Rintarou

By pinkmissden_selamlar

33.6K 3.2K 4.6K

Öyleyse mahalledeki kafeye gidelim mi? (Çünkü seni çok özledim.) More

~0~
~1~
~2~
~3~
~4~
~5~
~6~
~7~
~8~
~9~
~10~
~12~
~13~
~14~
~15~
~16~
~17~
~18~
~19~
~20~
~21~
~22~
~Kou Miya~
23
24
25
~ 26~
~27~
Bir Veledin Doğum Günü
~28~
~29~
~Suna Rintarou~
~30~
~31~
~32~
~33~
~34~
~35~

~11~

876 128 191
By pinkmissden_selamlar

Başlamadan önce söylemek istediğim bir şey var. Kitabımın seneryosuna cidden güveniyorum ve lütfen rica ediyorum bak... Ciddi olmaya çalışıyorum hsgsjahdjs Allah rızası için bir oy ve yorum bea...

{Kou}

Sabah toplantısından sonra doğruca sınıfa girdik ve 5 dakika kadar sonra rehber öğretmenimiz dersimize girdi. Bütün sınıf festival hakkında konuşuyordu. Muhtemelen bunun hakkında bizi bilgilendirecekti.

-Evet çocuklar,öncelikle günaydın. Zaten hepiniz bundan bahsediyorsunuz,pazartesi günü okulumuzun yaz festivali başlayacak ve ikinci sınıflar olarak sizde görevli olacaksınız. 3.derslik olarak sizden okulumuza katkıda bulunmak için bir etkinlik yapmanızı istiyorum. Bir fikri olan var mı?

Herkes bunun için çok heyecanlıydı ama kimsenin bir fikri yoktu. Derken arka sıradan biri sınıfı restoranta çevirmeye karar verdi ama oy çoğunluğuyla reddedildi. Başka biri cosplay etkinliği yapmayı teklif etti ama çoktan başka bir sınıf bunu almıştı. Biri korku odası yapalım dedi ve başka biri sınıfı gece kulübüne çevirmeyi teklif etti ama hepsi reddedildi.

Sonra bende bir ışık belirdi. Büyük ihtimalle reddedilecekti ama herkesin önerisini içinde barındıran bir etkinlik yapabilirdik. Hem çokta ilgi görürdü. Elimi kaldırdım.

-Sensei? Sakıncası olmazsa neden Maid Café yapmıyoruz?

Kalabalıktan beni destekleyen bir gürültü çıkınca lafıma devam ettim.

-Çok zahmete girmemize gerekte yok. Basit atıştırmalıkları stok hazırlar ve birkaç çeşit içecek satın alırsak yiyecek sorununu çözeriz. İnsanları çekmek içinde birkaç Maid seçeriz. Sınıfı hazır hale getirir ve birde poster hazırlarsak her şey tamamdır.

Fikrim hemen oylamaya sunuldu ve tabiki kabul edildi. Öğle arasına kadar herkese işleri paylaştırdım. Yemekte iyi olanlar okulun yemekhanesini kullanıp kullanamayacaklarını sormaya gitmişlerdi. Sınıfı düzenleme işi ise temsilcimize,başkanımıza ve onun yardımcısına kalmıştı. En büyük sorun ise Maid seçmekti.

Kendi fikrimce 12 kişi seçsek yetiyordu. 6 kız ve 6 erkek fakat kimse yapmaya gönüllü değildi. Bu yüzden ben hariç herkesi kurayla seçtim. Kostüm işini de sınıfımızın en zengini hallediyordu. Gel gelelim afiş ve posterlere... Sōnya sayesinde o iş de bana kalmıştı. Çizimimi geliştirdiğimi söyleyip öylece aradan çıkarmıştı. Böylece 29 kişilik sınıfta herkes görev almıştı.

Öğle arası zilinden sonra her şeyi halletmenin mutluluğuyla Sōnya'yla beraber bizim müthiş ekiple öğle yemeği yemeye gittik. Masada elbette festivalden konuşuluyordu.

Atsumu: Eee festival için ne yapıyorsunuz?

Osamu: Bizim sınıf büyücülükle ilgili bir şey yapıyor. Aptalca,ben onlara burayı restoranta çevirelim dedim.

-Ve kabul edilmedi?

Osamu: Gayet mükemmel bir fikirdi.

Gin: Bizimkiler cosplay etkinliğini almış. Neyseki sınıfı düzenlemekten sorumluyum.

Suna: Zaten seni cosplay yaparken düşünemiyorum.

-Siz,Suna?

Suna: Okul radyosunda cinayet şeyi anlatacaklarmış ve sonra insanlar gelip bir şeyler satın alacakmış. Çok dinlemedim.

Sōnya: Niyeyse hiç şaşırmadım.

Atsumu: Siz ne yapıyorsunuz?

Sōnya: Maid Café.

Gin: Bu kimin fikriydi?

Osamu: Berbat bir fikir.

-Benim fikrimdi.

Ortam bir an için sessizleşti. Sessizliği bozan Atsumu oldu.

Atsumu: Seni Maid kıyafeti içinde göreceğim hiç aklıma gelmezdi!

-Ben giymeyeceğim sarı kafa! Yönetimden ben sorumluyum.

Suna: Her şeyi batırmada...

-Hir şiyi bitirmide...

Gıcık! Kendimi tutamayıp ona vurmak için kalktım ama Osamu beni belimden tutup başka tarafa geçti. Yemeğimi de onun gözetiminde yedim aksi takdirde cidden onu pataklayacaktım.

Öğle arasının bitmesine birkaç dakika kala gene sınıfa indik. Bu sırada bir liste hazırlıyordum. Yapılacaklar ve görevli olanların listesini.

-Yiyecek ve içecekler ✔️
-Kostümler  ✔️
-Sınıf düzenlemesi ✔️
-Müzik
-Dans
-Tanıtım afişi ve menü

Bunu nasıl unuttum!? Beynime sıçayım?! Afiş ve menüyü ben mi aldım?! İyi de neden?! Hala çizmekte çok iyi değilim! Siktir! Ne yapacağım? Ayrıca dans ve müzikler???? Olamaz! Hemen bir çözüm bulmalıyım.

Kızları topladım ve onlara hala elimize repertuarımız olmadığını söyledim. Merak etmememi pazartesiye kadar dans ve müzikleri halledeciklerini söylediler. Yapacak çok fazla şeyim vardı ve bu yüzden bu konuyu onlara bıraktım.

Sadece sınıfta düzenleyeceğimiz café için bir playlist oluşturmam gerekiyordu o kadar. Kalan 3 dersimiz boyunca defterime bir şeyler karaladım. Ne gibi bir şey yapsam insanların ilgisini çekerdim ki? Kesinlikle Akaashi'yi aramalıyım. Onun görsel hafızası her zaman çok iyiydi belki bana bir şeyler önerebilir.

Belki de anime karakterlerine Maid kıyafeti giydirip bir şeyler yazarsam güzel olabilir. Ama abartmadan... Bilemiyorum! Bu çok sıradan! Sketch defterimi sırada bıraktım ve çantamı alıp aşağı inmeye başladım. Bu sırada hala defterime bakıyordum.

Asla iki gözü eşit çizemeyeceğim ve dudaklar da çok büyük. Hala burun çok geniş oluyor. Kesinlikle çizmekte henüz başarılı değilim. Kafama vurulduğunda başımı defterimden kaldırdım.

-Önüne bak. Nerdeyse üzerime düşüyordun.

-Suna?

-Neye bakıyorsun gene?

Kafasını defterime uzattı.

-Berbat gözüküyor.

-Neden bir kere olsun motive edici bir şeyler söylemiyorsun?

-Yalan mi söyleyeyim,berbat.

-Akaashi'yi arayacağım ve seninki de buraya geliyor.

Kafasını çevirdiği gibi Ruri~san'ı gördü.

-Benim ki mi? Ne ara 'benim ki' oldu?

-Bu aralar çok vakit geçiriyorsunuz.

-Yani? Seninle de vakit geçiriyorum.

Şaşırdım ama belli etmedim.

-Benimle geçirdiğin vakitlerde genelde beni çileden çıkarıyorsun!

-Evet çünkü senin gibi bir bücürü öfkelendirmek çok eğlenceli.

-Bücür mü!? Boyum tam olarak 1.71,6 santim!

-Bücürsün işte.

-Uyuz deve!

Onu Ruri~san'la yalnız bırakıp ayaklarımı vura vura uzaklaştım. Beni sinir ediyordu! Küfretmek istemiyorum ama piç gibi davranıyor. Keşke ağzına vurabilsem ama fazla uzun. Sakinleşmek için hemen Akaashi'yi aradım ama cevap vermedi. Meşgul mu ki diye düşünürken hemen geri döndü.

"Özür dilerim Kou. Telefonum sessizdeydi."

"Önemli değil."

"Nasılsın? Ne oldu?"

"İyiyim. Uhm...Bir konuda senden yardım isteyecektim."

"Biliyorsun,istemesen bile sana yardım ederim."

Kıkırdadım.

"Biliyorum."

"Konu nedir?"

"Yakında festivalimiz var ve ben afişlerden sorumluyum ama çizimde berbatım. Sana eve gidince çizdiklerimi göndersem bir bakabilir misin?"

"Tabiki bakarım. Ama antrenmanın var yani biraz geç döneceğim."

"Önemli değil,bekleyebilirim."

"Mutlaka bakacağım."

"Teşekkür ederim Akaashi. Sen de olmasan ne yapacağımı bilmiyorum."

"Hiçbir şey değil. Teşekkür etme,şimdi kapatmam gerek. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

<TİME SKİP>
Perşembe

Dün gece Akaashi yorgun olmasına rağmen batırdığım çizimlerime bakıp bazı tavsiyeler verdi ve cidden dediklerini yaptıktan sonra daha iyi bir hale geldi. Ayrıca ne gibi şeyler çizmem gerektiği konusunda da fikir verdi. Bende bir şeyler karaladım. Suna'nın üzerinde.

Elimin altında bulunsun. Beni sinir ederse bunu kullanabilirim. Ayrıca hiçte fena olmamıştı. Onu bir kitabın arasına koyup kaldırdım ve okula asla götürmedim.

Okulda ise sınıf düzenlemesini kontrol ettim. İlk önce panolar ve duvarlar hazırlanıyordu. Her şeyin eksiksiz olması için görevlendirdiğim insanların başını bekliyordum. Taşınabilir led ışıklar döşemislerdi ve sevimli şeyler vardı. Rengarenkti sınıf. Bir an için gazinoya düştüm sandım.

Sınıf bir günde hazırlandı. Sadece benim afişlerin için boş yer bırakmışlardı. Umarım hemencecik bitirebilirim.

<TİME SKİP>
Cuma

Öğle arasında bir yandan Akaashi'yle facetime yaparken bir yandan da çizimler üzerinde oynamalar yapıyorduk.

"Yazıları neden Latin alfabesi kullanarak yazmıyorsun?"

"Hm? Yani 'İnarizaki Lisesi Yaz Festivali' kısmını mı?"

"Hepsini?"

"Hayır! O zaman pek bir anlamı olmaz."

"Sen bilirsin. Eğik el yazısıyla güzel olur diye düşündüm."

Ona göstermek için deftere eğik el yazısıyla 'İnarizaki Lisesi Yaz Festivali' yazdım.

"Nasıl?"

"El yazın güzel. Bence yazabilirsin."

"Sadece bunu yazayım o zaman."

"Menüden bahsediyordun. Onu kontrol ettin mi?"

"Henüz karar vermedik."

"2 günün var?"

"Beni strese sokma."

Gülümsüyordu.

"Gomen,gomen. Gene de ona da bir baksan iyi olur."

"Tatlı var hep ve...Bir dakika bekle Akaashi."

Masanın ucunda bir not ve Chuupetler vardı. Uzanıp nota bir baktım.

"Sabahtan beri sınıftaymışsın. Muhtemelen hiçbir şey yemedin. Fazla şımarma sadece geçen sefer yediğim için aldım. Hangisini seviyorsun bilmiyorum. Sadece ye.

Suna"

İstemsizce gülümsedim. Güzel çizmiş piç kurusu! Limonluya uzanıp açtım.

"Ne? Neden gülümsüyorsun?"

"Yok bir şey,sadece biraz atıştırmalığım var."

Güzel bir bölüm oldu. Çok beğendim. Soft oldu gibi. Yerim yaaaa.....

Umarım beğenmişsinizdir. Lütfen vote ve yorum bırakmayı unutmayın. Çünkü bu bölümü çok beğendim <3
 

         

Continue Reading

You'll Also Like

39K 2.4K 45
alaz: güldürdüm mü ben seni? 😌 asi: aptallığına güldüm, evet 👍🏻
23.3K 1.6K 24
"Beşiktaşlı mısın?" dedi gülerek. Bu sefer samimi bir gülümseme vermiştim ben de. "Nereden anladın?" dedim. "Bir gözlerin parladı gibi oldu." dedi. "...
104K 12.1K 33
değişiyorsun, dayanamıyorum
527K 47.4K 36
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...