Yeni Bir Sayfa|Feza Anka

By yeterayolll3

2.1M 159K 61.5K

Anka, 21 yaşında abisiyle küçük dünyasında yaşayan bir kızdır. Abisinin eski defterini büyük çabalarla yakmas... More

1
2
3
4
5
6
7
8
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
İnstagram Bölümü
21
22
İnstagram Bölümü
23
İnstagram Bölümü
24
İnstagram Bölümü
25
İnstagram Bölümü
26
27
İnstagram Bölümü
28
29
30
İnstagram Bölümü
31
32
İnstagram Bölümü
33
34
35
36
İnstagram Bölümü
37
38
39
İnstagram Bölümü
40
41
42
43
44
İnstagram Bölümü
45
46
47
48
İnstagram Bölümü
49
50
51
52
İnstagram Bölümü
53
54
55
56
İnstagram Bölümü
57
58
59
60
İnstagram Bölümü
61
62
63
64
İNSTAGRAM BÖLÜMÜ
65
66
67
68
İnstagram Bölümü
69
70
71
72
73
74
DM BÖLÜMÜ GİBİMSİ
75
76
7777
78
İnstagram Bölümü
|Çağın Soykıran|
79
80
Yeni Kurgu
81
82
83
84
İNSTA - DM BÖLÜMÜ
85
86
87
88
89
90
DEMİRSOYLAR
91
92
93
İNSTA TEXT
94
95
!Röportaj Vakti!
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
Paralel Evren Günlükleri 1
106
107
108
109
İnstagram Bölümü
110
111
112
113
-EVREN & EVREN GÜZELİ-
114
YENİ KURGU
115
116
117
İNSTA TEXT
118
119
120
1 MİLYON ÖZEL BÖLÜM I
1 MİLYON ÖZEL ÇEKİLİŞ
1M ÖZEL BÖLÜM II
PEKİ YA HER ŞEY FARKLI OLSAYDI?
123
124
125
126
127
128
129
130
2. BÖLÜM/ YILLAR SONRA
YILLAR SONRA 1
YILLAR SONRA 2
YILLAR SONRA 3
YILLAR SONRA 4
YILLAR SONRA 5
YILLAR SONRA 6
YILLAR SONRA 7
YILLAR SONRA 8
YILLAR SONRA 9
YILLAR SONRA 10
YILLAR SONRA 11
YILLAR SONRA 12
YILLAR SONRA 13
Instagram Bölümü
YILLAR SONRA 14
YILLAR SONRA 15
YILLAR SONRA 16
YILLAR SONRA 17
INSTA TEXT
YILLAR SONRA 18
INSTA TEXT
YILLAR SONRA 19
YILLAR SONRA 20
YILLAR SONRA 21
YILLAR SONRA 22
YILLAR SONRA 23
YILLAR SONRA 24
İNSTA
YILLAR SONRA 25

9

28.9K 1.6K 227
By yeterayolll3

Nasılsınız?

__________
|
|
|

Feza Anka Demirsoy

Enis sigaradan bir dal alıp yaktı. "İçtiğini bilmiyordum." dedim.

Gülerek "İçmiyorum ki." dedi düz bir sesle.

"Sen başlamadan bir şey anlatmam lazım." dedi sıkıntılı bir şekilde. "Dinliyorum." dedim.

"Aslında biz de soğukkanlı olmalıydık senin gibi. Ailemize alışmaya çalışman bir yükken bir de babam hastalandığında olayı idare etmek gibi bir yük aldın kendine." dedi.

Sustu. Sigaranın külünü döküp boğazını temizledi. "Omzundaki yükleri azaltamadım. Özür dilerim güzelim." deyip gözlerime baktı.

Önemi yok anlamında kafamı salladım. Bölmek istemedim. Kendini zor ifade ediyordu. Kafasında cümleleri toplaması için zaman verdim.

"Soğukkanlı davranamadık. Güya abileriniz." dedi bakışlarını masaya dikti.

"Bunun sebebi Ece'nin olayı yüzünden babamın ilk defa hastalanmasıydı. Biz onu hep sağlıklı gördük. Yıkılmaz bir görüntüsü vardır. Sen de biliyorsun." dedi beni göstererek. Abim gibi.

"Bir gün eve geldik. Zerrin Teyzeler yoktu. Ortalık dağılmıştı. Şaşırdık tabii. Yukarı çıktık. Ece odasında ağlıyordu." sinirli bir şekilde sigarasını söndürdü.

"Annem Eceyi sakinleştirip salona indirdi. Hepimiz toplandık. Sorgulamaya başladık. Yine ne oluyor diye. Ece ağlamayı kesti. İyi bir oyuncuydu." alayla gülüp kafasını iki yana salladı.

"Eve hırsız girdiğini, kasadaki bütün parayı ona verdiğini, ona tecavüz ettiğini söyledi." Bu çok acıydı. Şaşkınlıkla ona bakıyordum.

"Onun için üzülme, iyi bir oyuncu olduğunu söylemiştim." dedi elimi tutup.

"Babam tecavüz meselesini duyunca ilk defa hastalandı. Çok kötüydü. Resmen gözümüzün önünde yıkılmıştı." Hepsinin aklına o gün gelmiş.

"Ece mutluydu babamın hali umrunda değildi. Kendini bir olaydan daha sıyırdığını düşünüyordu." Neden böyle bir yalan söylemişti ki?

"Sonradan ortaya çıktı. Takılma dediğimiz insanlarla takılmış, girme dediğimiz ortamlara girmiş, tekin olmayan mekanlara gitmişti. Tabii arayan belasını buluyordu." Elini yumruk yapıp sıktı.

"Biriyle tanışmış. Birlikte olmuşlar. Herif her şeyi videoya almış. Tehdit etmiş bunu. Para getirmezsen silmem. Yayarım diye." Şerefsiz.

"O da böyle bir plan hazırlamış. Eve hırsız girecek paraları çalacak, ona tecavüz edecek böylece hem morlukları açıklayacak, hem de kaybolan paraları diye düşünmüş." Aptal. Şeytan bile şok olmuştur.

"O kadar bencildi ki vicdan azabı bile çekmedi. Kendi kurtulduğunu sanıyordu ya biz üzülmüşüz umrunda değildi."  dedi devam etti.

"Her neyse işte siz kavga edip babam böyle olunca o günü hatırladı herkes ama sakın üzülme senin bir suçun yok. Andaç'a kızman normaldi. Tamam mı güzelim?" Kafamı sallayıp onayladım.

"Şimdi sıra sende. Anlat bakalım." dedi elimi sıkıp destek olmak istercesine.

Derin bir nefes aldım. "Bunları bir tek abim, Neva ve Mert biliyor. Yani çok uzun bir süredir kimseye anlatmadım." dedim durdum.

"Dile getirirsem gerçek olurdu. O günleri hiç yaşamamış gibi yapmak kolayıma gelmişti."

Enis bana merakla bakarak "Ben yanındayım. Anlatabilirsin. Çok uzun zamandır içinde sıkışmış gibi. Anlat dökülsün güzelim." dedi.

Sigara alıp yaktım "Tamam, biraz toparlamama izin ver."

Miraç Demirsoy

Abimler hala oturuyordu. Buraya kadar her şeyi dinlemişlerdi. Ablamın kendini anlatacağını anladığımda onlara döndüm.

"Çıkalım, bu zamana kadar onu merak etmediniz. Tanımak istemediniz. Hikayesini, yaşadıklarını duymak istemediniz. Onu geçin varlığına bile tahammül etmediniz. Şimdi de dinlemeye hakkınız yok." dedim.

Ferkan abim ayağa kalkıp saçımı okşadı. "Büyüdün sanki bu iki günde." dedi tebessüm edip gitti.

Andaç abim "Merak etmiyordum zaten Miraç." dedi. Onunla konuşmak istemediğim için odadan çıktım. Bahçeye ablamın yanına inecektim. Andaç abim çalışma odasına girerken. Ben de merakla ablamla Enis abimin yanına ilerledim.

Feza Anka Demirsoy
Miraç yanımıza geldi. "Özelse gidebilirim." dedi. "Sigara mı içiyordun sen?" merakla bana bakıyordu.

"Hayır sadece arada." deyip söndürdüm. "Gel senden gizlim yok." dedim gülerek. O da oturdu.

Derin bir nefes aldım. "Ben sevgisiz bir ailede büyüdüm. Anne sandığım kişi Gülten sorunlu bir kadındı." dedim. Zır deliydi be o kadın!

Miraç elimi tutup devam etmemi ister gibi baktı. "İçebilirsin, rahatsız olmam arkadaşlarım da yanımda içiyorlar." dedi paketi önüme iterek.

Zaten açık havadaydık duman pek etkilemezdi. Umarım. Bir tane yaktım. Enis gözlerime beklentiyle bakıyordu.

Sigaradan nefes verip Miraç'a uzaklaşmasını söyledim. Biraz uzaklaşınca devam ettim.

"Babam olarak bildiğim adam -Hasan- Gülten'e çok aşıktı. Gülten de bunu bildiği için kullanırdı onu." alayla gülüp kafamı salladım.

"Hiçbir şeyden memnun olmazdı. İstediği her şey olurdu ama bir türlü tatmin olmazdı. Sanki unutmaya çalıştığı bir şeyler var gibiydi. Bu yüzden de kafasını meşgul etmek için sürekli kendini ev işlerine verirdi."

"Sevgisizliği annesinden öğrenmişti ama o bundan ders çıkarmayıp aynısını bana yaşatıyordu. Hiç sarılmadı, öpmedi mesela belki bayramlarda kısacık hatırlamıyorum."

"Neyse işte buna alışıktım zaten. Sürekli ev işleri yapardı dediğim gibi. Bana da yaptırırdı. Memnun olmazdı aynı yeri defalarca tekrarlatırdı. O kadar sıkılıyordum ki."

Onlara baktığımda devamını merak ettiklerini gördüm. Daha başlamış sayılmazdım. Çakmağı alıp oynamaya başladım.

"Sürekli beni küçümserdi. Renkli giyinmeye, yeni şeyler almaya, hobi edinmeye layık değildim mesela. Bir şeyler istemeye de." Ben kimdim ki onun gözünde zaten

"Talepkâr bir çocuk olmadım hiçbir zaman. Sevdiğim bir yemeğin yapılmasından tutun süslü bir kıyafetim olmasına kadar hiçbir şey istemezdim onlardan. Layık değildim ya hiçbir şeye, empoze edilmişti beynime herhalde" güldüm alayla. İyi ki abim girmişti hayatıma.

İç çektim durdum bir süre.

"Her şey Gülten'in bir gün evi terketmesiyle başladı. 14 yaşındaydım. Hiçbir şey anlamıyordum. Neden gitti, ne zaman gelecek diye düşünüyordum sadece."

"Hasanla hep kavga ederlerdi zaten ama genelde Hasan'ı evden kovardı. İki - üç gün sonra da geri gelir kapıda köpek olurdu. Pahalı hediyeler, çiçekler falan alıp affettirmeye çalışırdı kendini." Hoş, hiçbir suçu da yoktu, neyi affettirecekse.

"Gülten gidince yıkıldı. İşi bıraktı, alkol almaya başladı."

Enis gözlerini hayretle açmıştı. Beklemiyordu muhtemelen. Miraç merakla bakıp "Seni düşünmüyor muydu hiç? Küçükmüşsün ve annen sizi bırakmış." dedi. Saf çocuk.

"Hayır zaten hiçbir zaman beni düşünmezdi. Çoğu zaman konuşmazdı bile. Varlığı, yokluğu birdi benim için."

Gülümsedim. "Hatta bir keresinde peşime biri takılmıştı. Ona söyledim. Babamdı ya sonuçta beni korur diye düşünmüştüm."

Enis kaşlarını çattı "O ne yaptı peki?" diye sordu.

"Gülten'e peşime bir herif taktığımı, ona umut verip bana takmasını sağladığımı söyledi." kendimi tutamayıp kahkaha attım. "O zaman bir abim olmasını çok istemiştim. Her gökyüzüne baktığımda abim olmasını dilerdim."

Enis "Nasıl bir baba bu?" dedi ve ekledi. "Şerefsiz herif."

Miraç onu onayladığında devam ettim.

"Her neyse işte, ev çöplüğe dönmüştü. Her yer alkol şişesiydi resmen. Arkadaşlarını da eve getirip her gün alem yapıyordu. Yardımcıları da kovmuştu. Toplamama da izin vermiyordu. İyice kafayı yemişti."

Enis "Arkadaşları da mı uyarmıyordu?" diye sorduğunda hayır anlamında kafamı salladım.

"Alkol sorunu yetmiyormuş gibi uyuşturucuya da başladı bir süre sonra. Kafası gidince beni Gülten sanıyordu bazen."

Miraç ve Enis gözlerini şaşkınlıkla açmış, bana bakıyorlardı. Devam ettim.

"Neden gittiğini sorup bana ağlıyordu sürekli. Dövüyordu bazen beni bırakamazsın diyerek." Kadının varlığı zarar, yokluğu daha büyük bir zarardı.

Enis dövdüğünü duyduğundan beri elini sıkıyordu. Elini tuttum kendisine zarar vermesin diye.

Miraç'a döndüm. "Ablacığım, bana su getirir misin?" dedim gülerek. Onaylayıp eve yürüdü.

Enis Miraç'ın duymasını istemediğimi anlamıştı. "Ne yaptı sana güzelim?" dedi. Böyle sorunca kalbime ateş düşmüştü sanki. Gözlerim doldu. Ağlamayacağım.

"Bir süre sonra parası bitti, uyuşturucu, alkol alamıyordu." Ağlamayacağım.

İç çektim. Enis elimi sıktı yanımda olduğunu hatırlatmak için.

"Bir gün okuldan geldim. Hasan bana bir paket verdi. İçindekini giyip gelmemi söyledi. Odama gidip pakete baktığımda bunun kırmızı, dekolteli, kısa bir elbise olduğunu gördüm. Giyemezdim asla onu. Babama söylediğimde bana zorla elbiseyi giydirdi. Sonra aklına bir şey gelmiş gibi geri çıkardı. Hiçbir şey anlamıyordum."

Ağlamayacağım.

"İlk açılışı ben yapmalıyım belki de dediğinde hala anlamıyordum. Salaktım herhalde." dedim sinirlenmiştim.

Enis kaşlarını çatıp "Çocukmuşsun sadece." dedi. Kafamı salladım.

"Öyleydim." durdum. Karnıma ağrı giriyordu. Tüylerim diken diken olmuştu. Üşüyordum. Ağlamayacağım.

Enis kendi üstünde olan hırkayı bana verdi. Ağlamıyorum.

"Sonra bundan da vazgeçti. İlk olduğu için daha fazla para istemeliyim dedi. Odamdan çıkıp telefonla konuştu. Sonra kapı çaldı. Ben normal kıyafetlerimle odamdan çıktım."

Enis tahmin ettiği şeyi söylememi istemiyordu muhtemelen şu an.

Miraç geldi suyu uzattı. İçtim ama sanki su değil de taş yutuyordum. Boğazım kendimi tutmaktan ağrıyordu. Ağlamayacağım.

Miraç bana baktı. "Benim duymamı istemediğim şeyler konuştuğunuzu biliyorum." dedi elini omzuma koydu. "Ben yanındayım abla. İçeri geçeceğim. Lütfen herkesi düşünmeyi bırak artık. Bu çok yorucu oluyor." deyip sarıldı.

Benden ayrılıp güldü. Ben de ona güldüm. İçeri doğru yürüdü. Yüzümden gülümsememi silip Enis'e baktım. Gözünü bir kere kapatıp açtı. Elimi sıktı.

"Biri geldi eve. Hatırladığım kadarıyla sapsarı dişleri ve açık mavi donuk gözleri olan biriydi."

Durup masaya baktım. "Sırf uyuşturucu ve alkol parası için beni sattığı herif Hasan'ın eline parayı verdi. Hasan bana dönüp gülümsedi. İğrençti." dedim yumruk yaptığım elime başımı yasladım.

Enis elimden tutup beni kendine çekti, göğsüne yatırdı. "Aklım çalışmıyordu herhalde. Sadece beynim "Kaç!" sinyalleri veriyordu. Hasan çıkıp gittiğinde, sarı dişli herif üzerime yürümeye başladı. Bana çok para verdiğini onu tatmin etmemi falan istedi işte." dedim kaşlarımı çatarak.

Enis'in göğsünden kalktım. "Devam et lütfen güzelim." dedi gözlerime korkarak bakarken.

Gözümü dizlerime çevirdim. Titriyor muydum?

"Kolumdan sürükleyerek odaya götürdü. Yatağa fırlattı. Ben sadece yapmaması için yalvarıyor, kaçmaya çalışıyordum ama her seferinde yakalayıp düzgün durmamı söylüyordu."

Yüzüne bir anlığına bakıp güldüm. Bakışlarımı dizime odakladım tekrar "Çekip vursa sesim çıkmazdı da, yalvarmak..." Yutkundum. "Çok zoruma gitmişti." Ağlamayacağım.

Enis yanaklarımı okşadı. Gözlerine bakamıyordum. "Gücüm yetmedi işte. O ana kadar bir insan bana en fazla ne yapabilir düşüncesinde olan ben, en fazla ne değil, neler yapabileceğini öğrenmiştim."

Güldüm "Aciz hissediyordum kendimi. Bir süre sonra yaptığı şeyleri geçtim, uzamaması, bitmesi için yalvarıyordum." durdum. "Canım çok yanıyordu." Ve bu ilk olmayacaktı.

O anlar gözümün önüne geliyordu. "Yeter! N'olur!" yalvarışlarım kulağıma dolduğunda gözümü yumdum sıkıca.

"İşi bittiğinde hiçbir şey olmamış gibi uyumaya başladı. İnanabiliyor musun?" diye sordum yeni farkına varmış gibi. Enis kafasını hayır anlamında salladı.

"Sabaha kadar öylece oturdum. Yataktaki kana, dağılmış kıyafetlere baktım. Gerçekliğini algılayamıyordum."

"Sabah kapı çaldı işte. Ancak o zaman geceden beri olan titremem geçmişti. Ben üşüyorum sanıyordum."

Enis "Hasan geri mi geldi?" dedi. "Hayır." deyip devam ettim.

"Saçlarım kısaydı o zaman. Bir daha asla kısa yapmadım zaten. Gülten uzun saça bile layık görmüyordu beni uzatmama izin vermezdi. Neyse işte o kısacık saçlarla boynumda ki morlukları kapatmaya çalıştım ama olmuyordu. Üzerime bir hırka geçirip şapkasını örttüm. Kapıyı açtım."

Gülümsedim. "Abim gelmişti."

Enis de tebessüm etti dolu gözlerle. "Gökyüzü bana abimi vermişti."

Enis beni göğsüne yatırdı. Gözyaşlarım boynuma doğru yol aldığımda gözlerine baktım.

"Ağlamıyorum değil mi abi?"

_____________________________
|
|
|
|

Yorumlarınız beni mutlu ediyor. Random ya da emoji de olsa yorum yapar mısınız lütfen? :)


Continue Reading

You'll Also Like

YUVA By _twclr

Teen Fiction

791K 38.6K 50
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...
1.1M 15.3K 38
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
241K 11.7K 71
4 arkadaşın numara komşuları üzerine iddiaya girmeleriyle başlar her şey... Argo, küfür vs. içerir!!!
2.6M 85.4K 60
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...