Keyifli okumalar dilerim❣
🇹🇷🇹🇷🇹🇷
____________________________
Yiğit'ten
"Umay?!"
"Sürpriz!"
Derin bi nefes aldıktan sonra silahımı yerine koydum. Umayın yanına gidip başını göğüsüme yasladım. "Kafayı yedim be kızım." dedim. "Beğenmedin mi?" dedi Umay. Alnından öptüm. "Senin olduğun her yeri beğenirim ben." dedim. "İyiki doğdun Yiğit!" diye alkış eşliğinde söylemeye başladılar.
"Hadi gel mumları söndürelim." dedi Umay. Söndürelim bakalım.
Umay'dan
Birden çığlık attım. Hepsi bana döndü. "Umay canın mı acıdı?" dedi Asel. "Yok ya. Yarın Yiğit'in doğum günü. Ne yapacam ben?" dedim. "Allah seni bildiği gibi yapsın. Korkuttun beni." dedi Öykü. "Bi pasta alır kutlarız." dedi Defne. "Olmaz. Geçen sene olmadığı için kutlayamamıştım. Farklı bir şey olsun." dedim. "Bizimkilere sor." dedi Öykü. Mantıklı.
'Bozkurt'tun doğum günü' grubunu oluşturdunuz.
Doktor'u eklediniz
Polis'i eklediniz
Savcı'yı eklediniz
Kartal'ı eklediniz
Akrep'i eklediniz
Aslan'ı eklediniz
Kara'yı eklediniz
Ben: Bu gruptan Yiğit'in haberi olmasın.
Aslan: Uyumaya gitti zaten.
Akrep: Grubu niye kurdun?
Polis: Sevgilim grubun isminden anlayamadın mı?
Kartal: Kafa yok ki
Kara: Pasta alalım kutlarız. Muzlu olsun.
Ben: Hiç aklımıza gelmedi biliyor musun?
Akrep: Zeki adam işte.
Ben: Ay saçmalamayın. Farklı bir sürpriz istiyorum.
Aslan: Seni kutunun içine saklayalım. Kapının önüne koyalım.
Savcı: Yok artık.
Kartal: Bi kafeyi hazırlıyalım. Yiğiti çağırırız sürpriz olur.
Doktor: Çok iyi fikir.
Polis: Kocan olduğu için katılman normal.
Ben: Yiğit bensiz dışarı çıkmaz.
Aslan: Doğru.
Akrep: Buldum.
Ben: Dinliyoruz.
Akrep: Seni kaçırdı süsü verelim. Yiğitti de o adrese getiririz. Sürpriz!
Kara: Bunun gerçek olmadığını öğrenen Yüzbaşı bizi öldürür.
Aslan: Haklı.
Kartal: Haklı.
Doktor: Umay sayesinde kafayı yedirtiniz adama. Yazık enişteme.
Ben: Güzel fikir.
Polis: Bu ikisi birbirinden manyak ya.
Savcı: Bence de.
Ben: Sabah biz çıkar hallederiz. Siz onu oyalayın. Aradığımızda çıkarsınız.
Akrep: Emredersiniz komutanım.
Kartal: Emredersiniz komutanım.
Kara: Emredersiniz komutanım.
Aslan: Tamam.
Savcı: Bütün karizmayı bozdun Üstteğmen.
Aslan: Ben onun komutanıyım ama Savcı.
Ben: Hepinizi çok seviyorum. İyiki hayatıma girdiniz.
Doktor: Bizde seni çok seviyoruz.
Telefonu kapatıp kızlara döndüm. Aynı yerde oturup mesajlaşmakta ayrı bir şey tabi. "Sabahın köründe mi yapacaksın?" dedi Defne. "Akşam olamaz çünkü beni bir dakika yalnız bırakmıyor ki ben kendim de bir şey yapmak istiyorum." dedim. "Adam bordo bereli anlar da." dedi Asel. "Evet." dedim. "Ya kızarsa." dedi Öykü. "Bana kıyamaz." dedim. Hiç sanmıyorum ama neyse.
Mekânı ayarlamıştık. Pasta da tamamdı. İnsanın tanıdıkları olunca çabuk hallediliyor. Bi kafenin bahçesinde yapacaktık. Akşam içinde başka planım vardı. Gerekli olan her şeyi hallettikten sonra Defne ve Asel gittiler. Öykü ile birlikte dolabımın başına geçtik. "Ne giyecem ben. Bir şey de alamam bu satten sonra." dedim. "Bilmiyorum ki." dedi Öykü.
"Geçen operasyon icin aldığım elbiseyi mi giysem?"
"Yok artık. Bence sen direk gelinlik giy."
"İyi fikir."
"Şu elbiseyi giy."
"Günlük gibi ama başka giyibileceğim bir şey yok."
"En yakın zamanda çıkalım alışverişe."
"Aynen."
Elbiseye karar verdikten sonra duş alıp yatağıma girdim. Ayıcığı kucağıma alıp gözlerimi kapattım. Umarım fazla kızmazdı.
🌠
Sabah alarm çalmadan uyandım. Heyecanlıydım. Banyoya girip ihtiyaçlarımı karşıladım. Mutfağa girip kahvaltı hazırladım tek kolumla. Öykü uyuyordu hâlâ. Yukarı çıkıp Defne ve Aseli kahvaltıya çağırdım. Aşağı inince Öykü'nün kahvaltıya oturduğunu gördüm.
"Her gün eniştenin doğum günü olsun ya. Yoksa kalkıp kahvaltı hazırladığın yok ki." dedi Öykü. Göz devirdim. "Aşk olsun ama. Hiç mi hazırlamadım sanki. Koynumuzda yılan beslemişiz." dedim. Sırıttı.
Defne ve Asel de gelince kahvaltımızı yapıp bitirdik. "Umay sakin olsana evlenme teklifi etmiyeceksin." dedi Defne. "Elimde değil." dedim. "Hadi git sen hazırlan biz burayı hallederiz." dedi Asel. "Yok birlikte yapalım siz de çabuk hazırlanırsınız." dedim. Hep birlikte hızlıca topladık. Defne ve Asel eve gittiler hazırlanmak için. Ben de odama girip elbisemi giydim. Kolum bugün daha iyiydi. Saçlarımı maşayla şekilendirip açık bıraktım. Hafif bir makyaj yapıp üzerime deri ceketimi aldım.
"Öykü nasıl oldum." dedim. "Çok tatlı oldun." dedi. "Senin sözünde giydigim elbiseyi mi giysem?" dedim. "Abartma Umay. Gayet tatlı ve şıksın." dedi. Kapı çalinca Öykü açtı. "Hazırsanız çıkalım." dedi Asel. "Nasılım?" dedim. "Valla güzelsin. Yemin ederim güzelsin." dedi Öykü. Kahkaha attım.
Kendi arabama binip başka yere gittim onlarda kafeye gitmişlerdi. İşimi hallettikten sonra Taksiye binip kafeye döndüm. Hazırliklara başlamışlardı. Ben de yardım ettim. Çok güzel olmuştu. Öykü Okanı aradiktan sonra yerlerimizi aldık. Kesin çok sinirli olacak. 10 dakika sonra Ömer mesaj attı. Geldik diye. Mumları yaktım. "Nasıl durayım sizce?" dedim. Güldüler. "Aptal Aşık." dedi Defne. Sırıttım.
Yiğit koşa koşa geldi. Elinde silahı vardı. Derin bi nefes aldı. Kıyamam ya. Silahı beline koydu. Yanıma gelip başımı göğüsüne dayadı. "Kafayı yedim be kızım." dedi Yiğit. "Beğenmedin mi?" dedim. Alnımdan öptü. "Senin olduğun her yeri beğenirim ben." dedi. Gülümsedim. "İyiki doğdun Yiğit!" demeye başladılar.
"Hadi gel mumları söndürelim." dedim. Elinden tutup masaya doğru ilerledik. "Dilek tut." dedi Savaş. "Benim tek bi duam vardı o da kabul oldu." dedi benim gözlerimin içine bakarak. Islık çaldılar. Gülümsedim. Birlikte mumları söndürdük. Herkes Yiğite sarılıp kutladı. Gamzesinden öptüm. "İyiki doğdun gamzelim." dedim. Kollarını belime sardı. "Canım çıktı benim." dedi. "Fikir Ömerden çıktı." dedim. "Senin o kafanın içinde neler geziyor ben anlamadım ki." dedi Yiğit. Sonra devam etti. "... karargâhta görüşecez hepinizle."
Çalışanlar servis yapmaya başladılar. "İnce değil mi elbise?" dedi Yiğit. "Hayır." dedim. Arkamdaki örtüyü alıp bacaklarıma örttü. "Bugünlük bir şey demiyorum." dedi. "Bu dememiş halin mi?" dedim. Başımı kendine yasladı. "Seni çok seviyorum." dedi sessizce. "Ben de seni." dedim. "Sen yaralı kolunla bu kadar şeyi nasıl hazırladın." dedi Yiğit. "Konu sen olunca enişte." dedi Öykü. Dudakları yukarı doğru kıvrıldı.
Pastamızı yedik en çok ben ve Ömer. "Ömer yavaş yavaş." dedi Defne. "Tadı çok güzel." dedi Ömer. "Tek ortak noktamız yemek." dedim. "Manyak oluşunuz da var." dedi Yiğit. Omuz silktim. İki buçuk saat kadar zaman geçirdikten sonra Defne ve Öykü işlerine gitti. Ayaz ve Asel de baş başa zaman geçirmek için yanımızdan ayrıldılar. Ömer, Okan ve Savaşta veda edip gittiler.
"Mutlu oldun mu?" dedim. "Sen varsın ya ben zaten mutluyum." dedi. Gülümsedim. "Hadi kalk gideceğimiz çok yer var." dedim. Üzerime ceketimi alıp elini tuttum. Çalışanlara teşekkür ettikten sonra oradan çıktık. "Yapmak istediğin bir şey var mı?" dedim. Biraz düşünmüş gibi yaptı. "Doğum günü çocuğusun. Her istediğini yapacam." dedim. "Çocuk mu?" dedi. "Genç."dedim. Kahkaha atti. "Bi tane öpücük alabilirim." dedi. Gözlerimi kocaman açtım. "Herkesin içinde mi?" dedim. "Yani kabul ediyorsun." dedi. "Bi defalığına olabilir." dedim. Gülümsedi.
Biraz gezdik ortalıkta. Yiğit ha bire bana bakıyordu. "Yiğit ne yapmaya çalışıyorsun?" dedim. "Çok tatlı geldin gözüme birden." dedi. "Niye normalde değil miyim?" dedim. "Normalde de çok tatlısın ama bugün bi farkli geldin." dedi. "Öyle olsun." dedim. Telefonuma mesaj gelince elime alıp baktım. "Hadi gel seni bir yere götürecem." dedim. Bana ve koluma baktı. "Tek kolla kullanabilirim." dedim. "Sen adresi söyle ben arabayı kullanırım." dedi. "Ama öyle sürprizi kaçıyo." dedim. "Güzelim bir şey olmaz." dedi.
Arabaya bindik. "Nereye gidiyoruz?" dedi. "Aşk tepemize." dedim. "Hay hay." dedi ve arabayı çalıştırdı. Yiğit'in telefonu calınca ben açtım. Duru arıyordu ve yine görüntülü. Telefonu açıp ikimizi alacak şekilde tuttum.
"Dayıı! Doğum günün kutlu olsun." dedi Duru. "Sağol canım." dedi Yiğit. "Yenge sen yine mi yaralısın?" dedi Duru. "Gelinime ne olmuş?" dedi Ayşe teyze. "İyiyim ben. Ufak bir yaralanma." dedim. "Tü tü maşallah." dedi Ayşe teyze. Güldüm. Biraz daha konuştuktan sonra kapattım. Yiğit'in telefonunu karıştırmaya başladım.
Kilit ekranında ikimizin olduğu bir fotoğraf vardı. Ana sayfasında benim fotoğrafım vardı. Galeride de benim bir sürü fotoğrafım vardı. "Telefonun benden ibaret." dedim. "Tabii öyle olacak." dedi. Sırıttım. Yanına yaklaşıp bi kaç defa öptüm.
"Burada inelim" dedim. Arabayı durdurdu. Arabadan indim ve elini tuttum. "Gözünü kapat." dedim. "Kapattım." dedi. Elini tuttum ve biraz ilerledik. "Çok heyecanlı aç hadi." dedim.
(Umay'ın Yiğite hediyesi.)
Yiğit bir bana bir de karşısına bakıyordu. "Bu ne?" dedi. "Neye benziyor." dedim. "Bana mı?" dedi. "Evet sevgilim sana." dedim. "Ama nasıl aldın?" dedi. "Kendi arabamı sattım bunu aldım." dedim. Sevdiğime araba almıştım. "Ama o babanın hediyesiydi." dedi. "Evet öyleydi ama babamın bana aldığı birçok hediye var hem ben o arabaya hiç babamla binmedim yoksa satmazdım. Sorun değil yani." dedim. "Güzelim benim arabam vardı. Niye zahmete giriyorsun?" dedi. "Başladın ama sen yine ya?" dedim.
Beline dolandım arkadan. "Yakinda evlenir birlikte kullanırız." dedim. Bana dönüp sımsıkı sarıldı. Yiğit'in bu arabayı çok sevdiğini biliyordum. O kendisine almadan ben aldım.
Arabayı biraz inceledikten sonra hazırlattığım masada oturduk. Minik bir pasta varda. Mumları yaktım. "Hadi söndür." dedim. Söndürdükten sonra çatalıyla bir parça alıp bana uzattı. "İyiki doğdun sevgilim. İyiki varsın. İyiki benimsin. İyiki yanımdasın." dedim. Elini yanağıma koydu. Bende avuç içini öptüm. "Asıl sen iyiki hayatımdasın." dedi. Ayağa kalkıp yanıma geldi. Beni de kaldırdı.
"Bu arada bi hediyem daha var." dedim. Çantamdan kutuyu çıkardım. Yiğite uzattim. "Bu benim Babamın saati. Sende bana manevi değeri olan bir hediye verdin. Bu da benim sana manevi hediyem. Benim için çok özel. Onu senin kolunda görürsem çok mutlu olurum." dedim. Alnıma uzun bir öpücük bıraktı. "Onu hep koruyacağıma söz veriyorum." dedi. Sonra yüzeme yaklaşıp uzun uzun öptü.
_________________________________
Çok geç geldi biliyorum ama işlerim vardı. Kusura bakmayın.
Bölümü de çok hızlı yazmaya çalıştım nasıl oldu emin değilim. Umarım hoşunuza gider.
Beğenip yorum yapmayı unutmayın.
Hoşçakalın❣
🐺🤞💞