Öhöm öhöm yanan dehliz spoiler
Gerçi bunu duymayan kalmamıştır ama
Konumuz Jason Grace
Buyrunuz
。。。
Jason arkasını dönerken Caligula etrafında döndü. Jason'ın kürek kemiğine doğru mızrağını fırlattı. Piper çığlık attı. Jason kaskatı kesildi, mavi gözleri şokla açıldı.
...
Jason atının üstünde sendeledi. Mızrak hala sırtındayken, yüzüstü yere çarptı, gladiusu elinden takırtıyla yuvarlandı.
…
Caligula'yı mızrağını çekip çıkarırken izledim, sonra onu tekrar Jason'ın sırtına saplayıp, arkadaşımızın hayatta olabileceğine dair umudumuzu tüketti.
…
Sonraki birkaç saat, aklım beni terk etti.
…
Piper'ın bana bağırdığını hatırlıyordum, ya da kuru iç çekişlerle titrediğini, ya da işe yaramazca ıslak kumu avuçlayıp dalgalara attığını. Birkaç kere ona vermeye çalıştığım ambrosia ve nektarı iteledi.
…
En net hatırladığım şey, Piper'ın sözleriydi, O ölmedi.
…
Elimden sadece denizi izleyip beklemek ve Jason Grace'in canlı ve sağlıklı bir halde atıyla karanlığın içinden çıkıp gelmesini ummak geldi.
…
Rüzgar at diz çöktü. Jason'ı nazikçe kuma yatırdı. Piper bağırıp o tarafa koştu. Meg onu takip etti. En kötüsü yüzlerindeki rahatlamış ifadeyi görmekti, mahvolmadan önce.
Teni siyah parşömen rengiydi, balçık, kum ve köpük lekeleri vardı. Deniz kanı temizlemişti ama okul tişörtü hala senatör togası gibi mor lekeliydi. Kollarından ve bacaklarından oklar sarkıyordu. Sağ eli bir şeyi işaret eder gibiydi, sanki hala bize bir şey söylemek istiyor gibi. İfadesi işkenceye uğramış ya da korkmuş gibi değildi. Huzur içinde görünüyordu, zor bir günün sonunda uykuya geçiyor gibi. Onu uyandırmak istemedim.
Piper onu salladı ve içini çekti. "JASON!" Sesi tepelerde yankılandı.
Meg'in yüzüne sert bir ifade yerleşti. Kalçalarının üstüne oturdu ve bana baktı. "Düzelt onu!"
…
"Meg, ölümü düzeltemem, keşke yapabilsem."
…
"Her zaman bir yolu vardır," dedi Piper. "Doktorun şifası! Leo onu almıştı!"
…
"Burada işe yaramaz, Jason'da değil. Çok üzgünüm Piper. Çok geç."
…
"Ölüm'ün Kapıları o zaman!" dedi. "Medea öyle geri geldi! Niye Jason da gelmesin? Sistemi aldatmanın hep bir yolu vardır! Yardım et bana!"
…
"Piper," dedim. "Sen ve Jason kapıları kapatmak için savaştınız. Çünkü biliyordunuz ki ölenleri yaşayanların dünyasına geri getirmek doğru değil. Jason Grace pek çok şeyde bana karşı geldi, ama o bir hilebaz değildi. Onu geri getirmek için cennetleri, dünyayı ve Yeraltını bölmeni ister miydi?"
…
Piper bir elini Jason'ın göğsüne bastırdı. "Ne için öldü Apollon? Bir çift ayakkabı için mi?"
…
"Buradalar," dedim. Ellerim titreyerek ayakkabıları havaya kaldırdım. "En azından- en azından elimizde bunlar var."
Piper kesik bir iç çekti. Jason'ın saçını okşadı. "Evet, evet harika. Şimdi gidip Kahinini görebilirsin. Onun ölmesine sebep olan Kahinini!"
。。。
Kısaca en etkilendiğim bölümleri çevirdim nacizane...
Jason? Ha, Jason Grace' i mi diyorsun? Hâlâ oldukça hayatta olan, gelişerek kalbimin sahibi olmaya devam eden çocuk mu? Evet, onu tanıyorum.
。。。
Tamam ama ben hala Jason'ın öldüğü fikrini içime işleyemedim. Yani, BİLİYORUM öldüğünü, 'hayata geri gelmeyecek, toprak olmuş' tarzında ölü, ama hala bazen onun hayatta olduğunu düşünüyorum ve bu biraz tuhaf.
------------
Kesinlikle Jason fanı değilim AMA bu çocuğun öldüğünü kabul etmiyorum. benim dünyamda jason oldukça hayatta & çok sağlıklı.
Teşekkürler iyi geceler. Tabii böyle bir şey mümkünse