9.Bölüm

105K 2.8K 883
                                    

Keyifli okumalar...

ASAF ZAHREDAR' DAN

Yüzüne bir tekme daha attım. Yüzü tanınanmayacak hale gelmişti. Ama umrumda bile değildi. Benim sözümü çiğneyen herkesin sonu böyle olurdu. Beni dinlemeyerek hayatının en büyük hatasını yapmıştı zaten.

Vücudunda kırılmadık kemik bırakmamıştım. Benim dediklerimi yapmayıp, bana karşı gelen her piçin sonu bu it gibi oluyordu. Hırsla karnına bir tane tekme attım. Acıyla inleyip, öksürmeye başladı. Ama bu daha başlangıçtı. Bana hiç kimse karşı çıkamazken bu it bu cesareti nereden alıyordu.

"Seni gebertirim it."
Bunun gibi hata yapan her piçin sonu ya asitle derisi yakılarak ölürdü. Ya da vahşi hayvanların yemi olurdu. Kendimi kaybetmiş bir şekilde karnına tekmeler atmaya başladım. Gözlerimi kısıp öfkeyle hırladım. "Ben sana ne dedim piç. Onu koruyacaksın dedim. Ne zamandan beri benim sözüme karşı çıkar oldun cibilyetini siktiğim?"

Yerde acıyla ağzından kan gele gele öksürüyordu. Ama umrumda değildi. Herkes benim hata kabul etmediğimi biliyordu. Hata yapanın acımasızca öldürdüğümü de biliyordu. Bu piç neyine gövenerek benim himayem altında olan bir kadına şiddet uygulamıştı. Üstelik benim öğrenemeyeceğimi varsayarak bunu yapmıştı. Benim kurallarımı herkes bilirdi. Masumlara asla dokunulmayacaktı. Özelliklede kadınlara ve çocuklara.

Yüzününe eğilip korkudan benden kaçırdığı bakışlarını keyifle izledim. Çenesinden tutup bakışlarını yüzüme sabitledim. Karşımda korkudan ağlayarak yalvarmaya başladı. "Abi yy..aapmayacağım bir daha. Yemii.nn edd..eerim buralardan gidd..eeceğim bir daha dön..mmem."
Dedi korkuyla. Korkudan sesi titriyordu.

Başımı geriye atıp hiç bir duygu kırıntısı barındırmayan, bir kahkaha attım. Kendini ne sanıyordu bu piç. Benim elimden kurtulabileceğini falan mı? Bakışlarımı erafımı çevreleyen, belli aralıklarla duran bakışlarını yere eğip ellerini önlerinde bağlayan adamlarıma baktım.

Ruhsuz bir şekilde konuştum. "Duydunuz mu bu Tarık itini? Bir daha yapmayacakmış." Sesim git gide daha ifadesizleşiyordu. Gözlerimi hepsinin üzerinde gezdirdim. Hepsinin başı önlerine eğikti. Korkudan bir tanesi bile kıpırdayamıyordu. Çünkü hepsi sahibine bağlı birer köpekti. Hata yapan ne olacğını bildiği için bir tanesi bile buna cürret edemiyordu.

İfadesiz bakışlarımı Tarık itine çevirdim. Can almaya gelmiş Azrail gibi ruhsuzca yüzüne bakıyordum. Benim bakışlarımdan korktuğu apacık ortadaydı. "Zaten bir daha yapamayacaksın. Az sonra kurtlarıma yem olacaksın."

Duyduklarıyla ağlaması arttı. İfadesiz bir şekilde dudağımın kenarı yukarı kıvrıldı. Yüzüne baktım. Korkudan git gide yüzü kızarıyordu. Korkudan ne yapacağını bilemeyerek, yalvarmaya başladı.
"Abi yapma. Abi Kolun kölen olayım yapma. Ben ettim sen etme Abi."

Gözlerim döndü. Sinir kat sayılarım arttı. Kim oluyordu lan bu it? Boynumda ki damarların çıktığına emindim. Bakışlarımı hızla ona çevirdim. Yerden doğrulmaya çalışıyordu. Yüzüne hırsla bir tekme attım. Kırılma sesi etrafta yankılandı. Burnunu kırmıştım.

Yırtıcı bir hayvan gibi kükremeye başladım. "Kimsin sen it? Ben ettim sen etmeyi şimdi görürsün sen pezevenk." Bu sefer karnına bir tekme attım. Git gide acı dolu bağırışları artıyordu.

Adamlarıma dönüp sinirle hırladım. "Tutun lan şunu."
İki kişi hemen koşup yere sabitleyecek bir şekilde tuttular. Diğerlerine baktığımda korkudan titriyorlardı. Sağ kolum olan Ademe döndüm. Zaten bir o benim yanımda başını eğmezdi . Buna ben izin vermediğim için.
"Adem kurtları getirin." Adem hızla başını sallayıp. Arkasında ki adamalara bir şeyler işaret etti. Adamlar bir yere ilerlediler. Ormanın ortasındaki evime gidiyorlardı. Köpekleri getirmek için.

AKREP (YERALTI KRALI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin