27.Bölüm

98.5K 2.6K 2.1K
                                    


Multimedya; Bad Bunny & Becky G mayores şarkısı.

Bana destek olmak için profilimi takip etmeyi unutmayın...

Keyifli okumalar...

  Mutsuzca başımı başka yöne çevirdim. Ellerimi ise Asaf'ın iri elinin baskısından kurtarmaya çalışıyordum. Ama bu pek mümkün değildi. Bir haftadır Asaf'ın bu sürekli bana yemek yedirme çabasından bıkmıştım. Amerikadan gettirttiği  doktor; çok zayıf olduğumu söylemişti ve Derya hanım gibi bol bol protein ve kuru yemiş tüketmem gerektiğini söylemişti.

Ağlamaklı sesimle konuştum. "Asaf, lütfen yeter." Dedim elinden kurtulmaya çalışarak. Yatağa beni uzandırmıştı. Üzerime çıkmış bir eliyle ellerimi tutarken diğer eliyle bana yemek yedirmeye çalışıyordu. Okuldan yeni gelmiştim ve yorgundum. Ama Asaf, bana yemek yedirmeye çalışıyordu. Okulda da Bekir'i başıma dikmişti. Elinde kuru yemişle etrafımda geziniyordu. Bıkmıştım yemin ederim.

Beni oturur pozisyona getirerek, üzerimden kalktı. "Bu tabak bitecek Aymira." Dedi kaşlarını çatıp, dişlerinin arasından tıslayarak.

Hüzünle mırıldandım. "Doydum ama. Midem almıyor." Dedim. Cidden şimdi kusacaktım onun yüzünden. Doktorun söylediklerinden sonra hergün bunu yapıyordu. Bir şekilde bana bir şeyler yedirmeye çalışıyordu.

Asaf, yanaklarımı sıkıp aralanan dudaklarımın arasına, çatalın ucunda ki ciğeri ağzıma soktu. Becburen çiğnemeye başladım. Bir yandan dudaklarımı silerken bir yandanda sinirle homurdanıyordu. "Doktoru duydun. Çok zayıfsın. Bebek gelişemez ki böyle." Dedi.

Hep bunu yapıyordu. 'Zayıfsın, bebek böyle gelişemez.' diyerek bana bu etleri  yediriyordu. Ağzımda ki ciğeri çiğnedikten sonra yuttum istemeyerek. Günün üç öğününde et yiyordum. İçim dışım et olmuştu. Ve ben genelde etle aram olmayan biriydim.

Asaf'ın dudaklarıma yasladığı sudan bir yudum aldım. Suyu yutup, konuştum. "Yalan söylüyorsun." Dedim. Bacaklarımla onu itelemeye çalıştım.

Gözleri simsiyah bir hal aldı. Sağ kaşı itinayla havalandı. Tehditkar bir şekilde bana baktı. Ürkekçe fısıldadım. "Tamam ya bir şey demedim. Hemen öyle gözlerinle tehdit et zaten. Ama yine de yalan söylüyorsun." Dedim.

Asaf gözlerime sertçe bakmaya devam etti. Sert bir sesle konuştu. "Benim ayarlarımla oynama Aymira! Yemeğini ye!"  Dedi yüzünde ki sert ifadenin aksine sakin bir ses tonuyla konuştu.

  Hakkatende Asaf dediğini yaparak, zorla bana tabağın hepsini yedirtmişti. Tıka basa dolmuştum resmen. Asaf, bana su içirtip dudukalrımı silip, bir öpücük kondurdu. İçim titredi adeta. Gözlerim bir an kapanmıştı anın etkisiyle. Ama ardından ne yaptığımın farkına vararak tekrar araladım.

Ellerimi serbest bıraktı. Ellerimi hızla ovdum. Öküz ya. Gücünün farkında değildi. Ellerim kıpkımızı olmuştu. Ve az önce üzerimde uyguladığı kuvvettin, normalde ki kuvvetinin çeyreği bile olmadığını biliyordum ne yazık ki.

Asaf'ın gözleri elime kaydı. Gözleri kısıldı. Ellerimi avuçlarının içine alacakken geri çektim. Ama Asaf ısrarla ellerime uzanıp, ellerinin arasına aldı. Okşayıp, bir öpücük kondurdu. Ellerimi bu kez çekmemle bıraktı.

Asaf'ın ellerinin rotası kazağımın etekleri olmuştu. Çekip karnımı ortaya çıkardı. Ne yapacağını kestirmeye çalıştım. Elini karnımın üstünde gezdirdi. Başını karnıma gömüp, öpücükler kondurdu. Kalbimin atışları yine normalin üstüne çıkarak, anormal bir hal almıştı. Kalbimin sesinin kulaklarına iliştiğini biliyordum. Elini karnımın üzerinde kışkırtıcı bir şekilde gezdirdi. Bu huylandırıyordu beni. Titrekçe fısıldadım. "Yapma."
 

AKREP (YERALTI KRALI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin