AKREP (YERALTI KRALI)

28.Bölüm

Multimedya; Sia- Courage To Change şarkısı

Keyifli okumalar...

Asaf'ın elini sıktım. Gözlerim anlamsızca kadının üzerinde geziniyordu. Asaf'ta aynı şekilde elimi sıktı. Kadın gözlerini Asaf'tan çekip, benim üzerimde gezdirdi. İstemsizce benimde gözlerim üzerimde ki elbiseye kaydı. Dizlerimin altında biten mavi renkte oldukça sade bir elbiseydi. Saçlarım dağınıktı. Gözlerimin ise kızarık olduğuna emindim. Gözlerim istemsizce kadına kaydı. Üzerinde siyah deri kalem bir elbise vardı. Ayağında stilettolar, dudaklarında kırmızı bir ruj vardı. Çok güzel bir kadındı. Yirmi beş yaşlarında falan duruyordu.

"Evlendiğin doğruymuş." Dedi kadın. Sesinde hazmedememezlik vardı. "Ama karını bu kadar küçük beklemiyordum."

Dişlerimi sıktım. Asaf'ın yanında bir kız çocuğu olarak durduğuma emindim. Ama bu kadının bunu söylemesi canımı sıkmıştı. Ayrıca bu kadın kimdi?

"Neden haber vermeden geliyorsun Çidem?" Dedi Asaf sinirli bir ses tonuyla. Demek ki kadının adı Çidem'di.

"Sürpriz yapıyım dedim. Otellerde kalamadığımıda biliyorsun. O yüzden buraya geldim." Dedi parlayan gözlerini Asaf'ın üzerinde gezdirerek. Bu kadın Asaf'ın neyiydi ki? Buraya kadar gelecek kadar mı samimilerdi?

Asaf elimi bırakıp, elini belime atıp beni kendine çelti. Saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu. İçim ısınmıştı yakınlığıyla. Çidem'e dönüp konuştu. "Karım Aymira." Dedi beni tanıtırcasına. Kadın elini uzattı. Elini tuttum. "Bende Çidem. Asaf'ın Amerikadan iş arkadaşıyım. Memnun oldum." Dedi elimi sıkarak. Bende elini sıkıp, konuştum. "Bende memnun oldum."

Asaf ikimize de bakıp konuştu şöyle geçelim. Asaf'la birlikte ikili koltuğa geçip oturdum. Çidem'de bizim karşımızda ki koltuğa geçip oturdu. Asaf Çidem'e dönüp konuştu. "Yarın çocuklar seni, benim bir tane evime yerleştirirler." Dedi sert bir ses tonuyla. Çidem başını salladı.

İkiside beni unutmuş gibi iş ile ilgili konuşmaya başladılar. Asaf'ın yanından kalkıp, merdivenlere ilerledim. Duş alıp üzerimi değiştirmem gerekiyordu. Bu halimle iğrenç duruyordum. Odaya girmemle gözlerim yatağa kaydı. Düzenlenmiş ve örtüsü değişmişti. Kesin çalışanlar değiştirmişti. Utançla yerimde kasıldım. Hızlı adımlarla banyoya girdim. Aynı şekilde burasıda düzenlenmişti. Üzerimde ki bütün kıyafetleri çıkarıp siyah kirli sepetine attım.

Suyun altına girip, her yerimi özenle yıkayarak, saçlarımı sampuanladım. Sudan arınmamla üzerime bir bornoz geçirip, saçlarımı kuruttum. Kıyafet odasına girip, bedenime nemlendirici bir krem sürdüm. Dolaba ilerledim. Pantolon falan giymeyecektim kesinlikle. Çidem çok iddiallıydı. Bende biraz öyle olmak istiyordum. Gözüme takılan zümrüt yeşili olan mini elbiseye takıldı. Elbise uzun kollu ve boğazlıydı. Ama miniydi. Çok güzel bir elbiseydi. Hızla elbisenin renginde olan iç çamaşırı takımını üzerime geçirdim. Elbiseyide üzerime geçirip, aynadan kendime baktım. Çok güzel olmuştum. Ayağıma bej renginde topuklu botlar giyindim.

Saçlarımı tarayıp, yukarıda gevşek bir at kuyruğu yaptım. Dudaklarıma nemlendirici bir ruj sürüp, odadan çıktım. Merdivenlerden asağıya inmemle çalışanlar yemek hazırlıklarına başlamıştı bile. Gözlerim Asaf'ın yanında oturan Çidem'kaydı. Arya ise Asaf'ın diğer yanındaydı. Bunu umursamadım çünkü bir dosya üzerinde iş konuşuyorlardı. Asaf'ın delici bakışlarını üzerimde hissettmeme rağmen bir kere dönüp bakmadım ona. Karşılarında ki koltuğa oturup, Arya'yı yanıma çağırdım. Arya'yı kolumun altına alıp, sıkıca sarıldım ona.