Kalk Hadi!

634 70 23
                                    

"Ahhh! Ölüyorum galiba..." Kendimi direkt koltuğa bıraktığımda Nihat mutfaktan çıkıp yanıma geldi. Bir süre bir şey demeden yanımda dikildi. Sonra yavaşça koltuğun kenarına yaslandı.

"Taner hocanın dersinden çıkmış olabilirsin Levent. Ama ben Meleğin altını beş kere değiştim. 2 saat neredeyse aralıksız sen yoksun diye baba-baba diye ağladı. En son kulaklarıma pamuk tıktım ama hala kulaklarım çınlıyor. Bu yüzden gelip yardım ediyorsun bana. Kalk hadi!" dedi ayağıyla götümü dürtükleyerek.

"Yaa benim Meleğim babasını mı özlemişş..."

"Konuyu değişiyorsun şu an."

Başımı ona doğru çevirip en sevimli ifademi takındım. Dudağımı bile büktüm ama şerefsizin oğlu mimik bile kıpırdatmadı. Melek yapınca işe yarıyordu niye ben yapınca yaramadı lan! Tamam Meleğim kadar şirin olmayabilirim ama... Benim de bir giderim var yani...

Kendime göz deviridim koltuktan destek alarak doğrulmaya çalışırken. Ancak başarız olup yerde iyice yayıldım ve kollarımla kafamı koltuğa yasladım. Bu sefer Nihat omzumdan dürtüklemeye -evet hala ayağıyla, 1.90 boyuyla eğilecek değil herhalde. Adam çorabını almak için bile eğilmiyor parmaklarının arasına sıkışrırıp ayağını kaldırıyor- devam edince "Acı banaa..." diye inledim ve kafamı koltuğa gömdüm. Eğer kendimi yeterince acındırırsam belki ikna olabilirdi. Evet bence bunu denemeye değerdi. "Bak gerçekten kafam kazan gibi ve dinlenmeye çok ihtiyacım var. Sen de yapma yemeği dışarıdan bir şeyler sipariş edelim. Ha?"

"Bir haftadır bok gibi besleniyorsun, adam gibi bir şeyler yemen lazım."

"Çocuğu emzirmiyorum Nihat."

Nihat gülüp başını iki yana sallayınca ben de güldüm. "Evet ama biraz uykusuz kalsan pert oluyorsun. Hasta olmaman için diyorum herhalde! Ve kardeşin Nihat senin yüzünden iki ayda yemek yapmayı öğrendi. En azından kalkıp evi süpürebilirsin."

Son kez şansımı denemek adına ona gözlerimi büyütebildiğim kadar büyüttüm ve parlamalarını umdum. Dudağımı büktüğümde ise ağzıma vurmuştu. "Kalk hadi!"

Beni oracıkta, yapayalnız, çaresiz halde bırakıp mutfağa gitti. Evet biliyorum fazla abartıyorum ama kimin umrundaa?? BENİM DEĞİL! Ben drama kralıyım! Kendi kendime gülünce bir an mutfağın oradan bana baksa da hiç oralı olmadım. Meraktan kudursun göt herif!

"Ba-ba. Baba."

Hızla beşiğe doğru döndüğümde ayakta kenarlara yaslanmış Meleğimi görmemle bir neşe gelmişti. Çünkü neden gelmesindi ki? Şu sıfata bakın hele! Gerçekten bir melek!

"Aşkımm. Meleğimm. Babasının prensesiii. Uyanmış mı benim güzelliğim, ha?" Kucağıma almamla hemen kollarını boynuma sarmıştı. Yine kendimi yumuşacık hissetmiştim.

"Oh geldi baban bak, rahat ettin mi?"
Nihat ona trip atarcasına bakarken hiç oralı olmamıştı. Aferin sana Meleğim. Böyle devam bir tanem.

"Melek beni sevmiyor. Halbuki Nihat amcası onu çok seviyor. Ona gelip bakıyor, oyun oynuyor, ona gitti elbiseler aldı, oyuncaklar aldı. Yemek yapmayı öğrendi. Hatta parkta sevgili bile buldu prensese."

"Ne dedin, ne dedin??" Ani hareketle ona döndüğümde bana boş boş baktı. Ne demek sevgili buldu? Benim? Minik? Prensesime? Sevgili?

"Ya geçen parka gittik işte, orada bir tane Melek yaşıtında bir çocuk vardı, ben de yanına götürdüm beraber kumda oynadılar."

Tek kaşımı kaldırıp ona baktığımda bana gülmüştü. Evet tamam komik olabilirdi. Ama benim Meleğim benim Meleğimdi. Ve erkeklere zerre güvenmiyordum. Evet evet fark ettim. Kendimle çeliştim. Ben de bir erkeğim. Ve evett eveett, biliyorum suratıma vurmanıza gerek yok. Erkek bir bakıcı arıyorum. Ama bu farklı... Gerçekten öyle... İnanın bana... Baba olunca, heleki geçmişte şerefsizseniz, baba olunca anlayacaksanız. Bu yüzden siz siz olun ve asla kızınızın sevgilisi olmasını istemeyeceğiniz bir adam olmayın. Beni örnek almayın.

"Nihat amcan seni elalemin çocuklarıyla mı oynattı Meleğim. Ha? Nihat amcana bakma sen. Öbür çocuklar pis, kaka."

Nihat bana daha çok gülerken Meleğimi kucağımdan almıştı. "Hadi git önce üstünü değiş."

Gözlerimi kısıp ona bir süre yargılayarak baksamda sonunda dayanamayıp gülmüştüm. Bu kadar ciddilik fazlaydı. Hem ben ciddi olduğumda bile ciddi değildim çoğu zaman. Çok ciddili bir cümle olduğunun farkındayım ama öyle. Her neyse. Gene saçmalamaya başlıyorum. Hemen gidip üzerimi değişeyim de prensesimle birlikte yemek yiyelim.

_____________

Yıldızlarda görüşürüz ⭐

Baba Aranıyor! | bxbWhere stories live. Discover now