İyi Olmana İhtiyacım Var

110 7 11
                                    

Eve girdiğimizde Melek'i odaya götürdüm. Bir yandan da Nihat'a seslendim. "İlk sen gir duşa, ben Melek'i uyutacağım."

"Tamamdır." diye cevap verdi. O banyoya geçerken ben de odama geçtim.

Benim biricik uslu kızım hemen uyuduğunda üzerini örtüp mutfağa geçtim ve çay demledim. Bir yandan da pasta sipariş ettim. Pasta Nihat'ın en sevdiği tatlı çeşidiydi. En çok çikolatalı seviyordu, ben de çilek. Çikolatalı-çilekli alıp ikimizin de gönlünü yapıyorduk. Yine her zaman aldığımızdan sipariş ettim. Belki biraz keyfini yerine getirirdi. Ardından televizyonu açıp Star Wars'ta kaldığı yeri buldum ve ayarladım. Pizzalar geldiğinde ve onları içeri bıraktığımda Nihat da banyodan çıkmıştı.

"Sen yerleş hemen geliyorum." diyerek kendimi banyoya attım. Sıcak suyun altına iliklerime kadar ısındığıma ikna olduktan sonra hızlıca duşumu alıp çıktım ve Nihat'ın yanına gittim. Gözleri kapalı bir şekilde uzanıyordu, tanımasam uyudu sanardım şerefsizi. Kendini dinlendiriyor olmalıydı. Ayrıca bu gece uyuyacağından şüpheliydim bu yüzden uyuyana kadar bırakmak gibi bir niyetim yoktu.

Mutfaktan ikimize de çay doldurup yanına oturdum. Başını bana doğru çevirip bana baktı. "Pasta ne alaka şimdi?"

Yuh, ben çıkmadan gelmiş miydi? Ulan başka zaman alsak iki güne getiremezlerdi. "Yemeğin üzerine iyi gider diye."

Tek kaşını kaldırarak bana baktığında bir şey demeden pizza kutularına uzanıp açtım. Dilimlerden birini aldıp Nihat'ın ağzına doğru götürdüm. "Ye bakayım."

Dilimi benden alıp ısırdı ve doğruldu. Ben de bir dilimi alıp yemeye başladım. Nihat televizyondaki filmi oynattı ve çok geçmeden Star Wars olmadığını fark ettim.

"Neden değiştirdin?"

"Bunu izleyelim. Hem bilim kurgu hem dram-romantik. İkimizin de ortası."

"Senin için bir şey yapmama izin vermiyorsun."

"Benim için bir şey yapmana gerek yok çünkü."

"Ama istiyorum."

Nihat ekrana bakarak elindeki dilimden bir ısırık daha aldı. "Tamam, bir sakso çekersin kapatırız konuyu."

Gözümün önüne gelen görüntüyle karnım kasılırken bu hisse şaşırdım. Heyecanlanmış mıydım ben? Yok canım... Yani tamam, dokunduğunda tüm hormonlarım coşuyordu ama... Yavşak bir insan olduğum için hemen hemen herkese karşı oluyordu bu. Her neyse... "Bu ciddi bir teklif mi?"

Bana dönüp tek kaşını kaldırdı. "Sence?" dedi. Ciddi değildi tabiki de. İstemeyeceğinden değil.., sadece takılıyordu.

"Ciddiysen kabul etmeye hazırdım, ondan dedim." Uzanıp bir dilim daha aldım. Nihatsa sadece gülümsedi.

Bir süre filmi izledik. Gerçekten güzel gidiyordu ve Nihat haklıydı, ikimize de hitap ediyordu. Filmin sonlarına doğru pizzaların üzerinden zaman geçmişti ve pastayı alıp direkt çatalla giriştik. Film gittikçe duygusallaşıyordu, Nihat sanki inşaat izler gibi izliyip keyifle pasta yiyordu ve ben de gözlerim dolu dolu hüzünle pastadan yiyordum. O kadar ikonik bir andı ki biri resmetseydi yüzyılın en iyi tablosu olurduk.

Film bittiğinde duygusal sonundan dolayı burnumu Nihat'ın omzuna sildim. Sümüklerimi geri üzerime sürmekle tehdit ederken hiç oralı olmadım. Ancak pastanın son kısmını vermeyeceğini söylediğinde hemen toparlanmak zorunda kaldım. Bitirip çatalları saldığımızda ikimiz de tıka basa doluyduk. Bir süre boş boş yazıların aktığı ekrana baktık ikimiz de.

"Nihat..."

"Efendim?"

"Daha iyi misin?"

"Zaten iyiydim?"

Baba Aranıyor! | bxbWhere stories live. Discover now