#19#

1.1K 23 5
                                    

Beynimin, kalbimin önüne geçmesini anlamış değilim. Ben eskiden duygularımın önüne engel koyamayan adamdım. Kendi duygularımı engelleyemez haldeydim. Dağılmıştım. Hep bir başkasına ihtiyacım vardı. Ta ki duygularımı yitirene kadar. Şimdi ise teklikten ibaretim. Her kimin önüne en güzel şeyleri serdiysem, onlar onları kaldırıp benim önüme taş koydular. O taşlar belkide kafamda cevaplayamadığım soruların boşluklarını doldurmaya kullandım. Fakat belli bir zaman boyunca herkes geçer, herkes gider ve birinin yerini bir başkası alır. Ne yazık ki her şey söylendiği kadar kolay olmuyor. Bir kalbin kazanabilmesi için ne mücadelelerden geçtiğini zaman geçtikçe çok daha iyi anlamaya başlıyor insan. Bir kalbin, bir beyni mağlup etmesi hiç kolay değil. Ben kalbin beyine yenilmişlerdenim. Peki ya şimdi kalbimle beynimi nasıl dengeleyeceğim ? O arada ki ince çizgiyi nasıl koruyacağım ? Kafamda cevaplayamadığım bir çok soru var. Hepsinin tek sebebi ise bir kadın. Beynimin en dibinde, en sığ kıyılarında, en ücra köşelerinde kendimi kaybediyorum. Yolumu kaybediyorum veya nereye gitsem hepsinin sonunda sana varıyorum. Beynimden, minnacık kalbe giden yolumu bağdaştıramaz oldum. Senden önce ben umursamazdım yanımda olmayan kişiyi. Fakat bu çok farklı bir şehir, çok farklı bir mesafe. Mesafe için; ne var diyebilirim, ne de yok. O yanımdayken bile onun bilmediği, göremediği mesafelerle boğuşuyorum; ruhu duymuyor. Halbuki parmağımı kıpırdatsam dokunabilecekken ona nasıl olur da kilometreler olduğunu hissedip dokunamaz? Ben dokunmaktan bile korkuyorum sana. Çünkü bir gün dönüp dolaşacak sana ve bana zarar vereceğini düşünüyorum. Ben toparlandım dediğim an geldin sen karşıma dikildin. Neden bunu yaptın ki bana ? Umut,yeniden doğduğunda düz bir tepeden itilmek gibi. Başlamadan bitmek gibi. Bu çok korkutuyor beni. Ya sen ve ben de başlamadan bitersek? Yine de mutluyum ve çok şanslıyım. Çünkü sen hayatımdasın. Çünkü nefesini yanaklarımda hissettim. Çünkü kokunu çektim. Çünkülerim oldun işte sen benim. Çünkülerim olmuş iken sakın keşkelerim olma minik kadın. Hiç aklımdan geçmeyen şeyler, belkide aklımdan geçmesine izin vermediğim şeyleri gelip karşıma koydun sen. Az önce sen ve ben dedim. Biz demek isterdim ama buda düşünmeyi bırakmak gibi bir şey benim için. Ben kimseyi bir daha sevmeyeceğim diye söz vermiştim kendime. Demek ki her sözü kırmayı başaran bir kadın varmış. Aslında buda çok adaletsiz bir şey. Hiç olmadık zamanda karşıma geç ve kalbimi çal. Hırsızlık değil de ne bu ? Bunun cezası ne peki ? Somut bir şey değil diye bir şey yapamayacak mıyız? Haksızlık. Bu şehir sen varken güzel, aynı şehirde nefes aldığımızı bilmek bile nefes almama önem katıyor. Eee varken güzel her şey, ya sen yokken? Sen gittikten sonra ne yapacağım ben? Nasıl hiç yokmuşsun gibi davranacağım? Nasıl oluyor da bir ses tonu, bir kalbi kökünden titretebiliyor? Nasıl oluyor da bir bakış kalbin yerinden çıkacakmış gibi atmasına sebep olabiliyor? Aslında hepimizin içinde çok söylemek isteyip de, hiç söyleyemediğimiz cümleler var. Gözlerine bakarken ve yatağa yattığımda düşündüğüm cümleleri söylesem yeterli aslında ama ne yazık ki karşında nutkum tutuluyor. Sadece bakakalıyorum. Bakmaya da doyamıyorum. Sana bakınca çok güzel bakıyor gibi hissediyorum ve sen bana bakarken çok güzel duruyor gözlerin. Sen doyamadığım kadar çoksun bende. Sustuklarım kadar değerlisin. Kimseyi beklemediğim kadar bekledim seni kadın. Seni sevişime özensinler istiyorum. Nefesini tenimde tüket istiyorum. Boşa harcadığım her nefesimde sana ihanet ediyormuş gibi hissediyorum. Kokunu değil de havayı soluduğum için. Çok fazla anlattım seni. Çok fazla döktüm kelimelere. Ama sen hala anlatamadığım kadar varsın bende. Birleştiremediğim kelimeler, kuramadığım cümleler gibisin. Aşk, belki de kilometrelerce olan tozlu bir yolun ötesinde ki bir çift gözü özlemek. Ne kadar özlesem de, imkansız söylemek.Göz kapaklarımın perdesinde hayalin gösterimde. Yatağımın tavanında masum bakışların sahne alıyor. Her şeye sahibim sen haricinde. Bir tek sen eksiksin. Sensiz yarım kalıyorum. Ama her şey içimde. Söyleyemediğim çok şey var. Seni böyle uzun uzun sonu gelmeyecek şekilde seviyorum.

"En güzel nefes aldığım durum; seni öperken içime çektiğim kokun."

Uzun mesajlar iyi hissettirir.Where stories live. Discover now