14-Yeni bir başlangıç

288 36 81
                                    

Merhaba~!

Yeni ve bambaşka bir bölüm ile karşınızdayım, merak etmeyin hala kitap bitmedi, ben FİNAL yazmadan bitmez.

Önceden söylemek istiyorum, Harry bir büyücü, Tom muggle.

İyi okumalar dilerim~

(6 Haziran 1627)

Gözlerini yeni bir güne aralayıp güneşin doğuşuyla başlarken önceki gün yorgunluğunu hala üzerinde taşıyordu.Mutsuzdu, bir şeyler eksikti hayatında.Çok ama çok önemli bir şeydi bu eksiklik.Öyle ki tüm göğsünde sanki bir boşluk varmış gibi hissettiriyor, hayata istediği gibi dalamıyordu o eksiklik yüzünden.Her sabah düşündüğü şeylerden sıyrılarak üzerinden örtüyü itti ve kalktı ipek yatağından.Üzerindeki pamuklu pijamaları değiştirmeden önce yüzünü yıkadı ve aynada inceledi kendisini.Sahip olduğu bu görünüş ona ait değildi.

Babasının gözleri vardı burada, bu kaşlar onundu.Dudaklarının böyle kırmızı oluşu babasına ait bir ozellikti.Her şeyiyle o bir taklitti.

Derin bir nefes aldı ve kuruladı yüzünü.

Aynaya bakarak taklitçi olduğunu düşünmeyi de ihmal etmemiş olması bugünün yine kötü ve tatsız geçeceğine inandırıyordu ona.Nefesini gürültüyle verdikten sonra banyodan çıktı, saçlarını düzenlerken çıkardı gündelik kıyafetlerini.Pijamalar yerine giydikten sonra küçük odasından gerekli eşyalarını alarak çıkmış, annesinin hazırladığı kahvaltı masasına doğru yürümüştü."Bugün nasılsın, tatlım?İyi uyudun mu?"

"Evet güzel bir uyku çektim."dedi ve kadının yanağına öpücük bırakıp oturdu sandalyesine.Kahvaltısını çabucak yapıp işe gitmesi gerekiyordu.Annesi çalışamayacak kadar zayıf bir kadındı.Çoğu zaman hasta olarak geçirirdi günlerini.O da 12-13 yaşlarından beri orada burada çalışarak evi geçindirmişti.Zaten pek bir şey yemiyorlardı.Babası olsaydı belki daha rahat yaşarlardı fakat annesiyle onu henüz 6 yaşındayken terk ettiğinde fazlasıyla kızmıştı Tom.Ona benzemesine de kızıyordu.Annesiyle onu terk eden adama benziyordu ve Tom ona değil, annesine benzemeyi yeğlerdi.Kadının her ona bakışında aynı ismi taşıdığı adamı gördüğünü biliyordu.

Sanki o bu dünyaya babasının taklidi olmak için gelmişti.

Fakat biliyordu ki Tom karakter olarak benzemiyordu o adama.Bu onu hep mutlu etti."Birazdan bayan Malfoy'un yanına gideceğim, evde bulamazsan haberin olsun diye."diyen kadına karşılık düşüncelerinden hızlıca çıktı ve başını onaylar biçimde salladı."Öğleyi kendim hallederim, keyfine bak."dedi ve yerinden kalkıp çantasını aldı, kadına el sallayarak çıktı evden.Kapıyı dikkatle kapatıp yürümeye başlamıştı ki gözleri karşılarındaki evin önünde duran at arabasına çekildi, hafif bir merakla parladı mavileri.Bahçe kapısına yaklaşırken at arabasından eve kutu taşıyan siyah saçlı adam fark edebilmişti.Daha sonra evden seslenen ince sesi duydu ve başını sallayarak kendine geldi.

Hızlı adımlarla iş yerine doğru yürürken o eve taşınan iki kişinin ona seslenmemesine dua ediyor, tabiri caizse konuşmaktan kaçınıyordu.Hiçbir zaman komşuları ile iyi anlaşamamıştı.Onlar kendisini oğullarına veya kızlarına gösterip 'Onun gibi ol!' derken bile Tom'un tek isteği yalnız kalmaktı.Göremeyecekleri kadar uzaklaştığından emin olabildiğinde rahatlayarak yürümeye devam etmişti.Adımlarını yavaşlatarak onu bekleyen arkadaşına yöneldi ve sıkıca tuttu çantasını."Erkencisin!"

"Her zamanki gibi.Kapıyı açtılar mı?"diye sordu ve başını çevirdi kocaman binaya doğru.Bulundukları Alman köyünün belediye başkanı sadece altı ay önce cadılık ile suçlanarak Bamberg kilisesine kapatılmıştı ve o günden beri ortalık darmadağındı.Belediye başkanı Johannes ile ara ara sohbet ettiği ve fikirlerine ortak olduğu için o da sorguya çekilmişti ve annesinin zoruyla kendisini kurtarmak amacıyla kilisenin cevaplarına uymak zorunda kalmıştı.Johannes'in kızı da olacakları bildiği için bu duruma düşmesı sebebiyle ondan özür dilemişti.Reddettiğini ve asıl kendisinin üzgün olduğunu söylediğini hatırlıyordu Tom.Johannes ile iyi anlaşıyordu, mantıklı bir adamdı.

Malédiction D'éternité // TomarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin