Malédiction D'éternité // Tomarry

33-Ölüm ve Efendisi

Hellooo!

Nasılsınız?Soruyorsanız iyiyim, yaşıyorum çok şükür.

Hah!Erken bölüm attığım için şaşırdınız, değil mi?Adamı böyle şaşırırlar!

Hemen geçin okumaya!

İyi okumalar!

Narcissa Black Harry'nin isteği üzerine vaftiz babasını ziyaret ediyordu.

Harry işleri olduğundan ve Sirius'un onun yetişkin olduğu görünüşünden etkilenmesini istemediğinden Narcissa aracılığıyla selamını ve iyi dileklerini iletmişti.

Sirius onun hayatta ve sağlıklı olduğunu rahatlamıştı Narcissa'nın söylediğine göre.İyileşirken bazen gazete okuyordu ve gazetelerde Harry Potter'ın yokluğundan bahsedilmesi onu ürkütmüştü.

Sonrasında ise Narcissa ona vaftiz oğlunun iyi olduğunu, onu çıkarmaya yardım eden baş kişi olduğunu belirtmiş, Sirius rahatlayarak iyileşmesine bakmıştı.

Harry yapabildiği kadar ona mektup yazıyordu, vaftiz babası da ona cevap veriyordu.

Hastanelerde yatma zorunluluğu bir ay sürecekti.Hastaneden çıkacağı zaman beslenme diyeti alacak, bir zihin şifacısı ile anlaşıp zihin şifacısı ona onay verene kadar gidecekti.

Narcissa ona kuzeni olduğundan evini teklif etmişti gelmesi için.Sirius hastanede olduğu süre zarfında düşüneceğini belirtti ve konu kapandı.

Aynı zamanda Harry vaftiz babasının o berbat yerden kurtulmasına çok sevinmişti.Mutluydu, işlerine daha çok odaklanabiliyordu.

Tom onun ne kadar yetenekli olduğunu gördükçe daha da etkilenmiş gözüküyordu.Özellikle Sirius'un özgürlüğüyle sonuçlanan dava onu hayran bırakmıştı ve yeteneklerini bu şekilde kullanmaya devam etmesi için teşvik etmişti.

Dumbledore birkaç hafta önce Severus aracılığıyla Voldemort'un döndüğünü bildiğinden zaten telaşlıydı fakat Sirius'un serbest bırakılması onu ayrı telaşlandırmış gibiydi.

Harry'nin bunu yapabileceğinin fazlasıyla farkındaydı ve bunu Lucius aracılığıyla yapması onu endişelendiren şeydi.

Dumbledore Harry Potter'ın Voldemort'un kimliğini çözerek ona katıldığını tahmin ediyordu.

Ve evet, tahmini fazlasıyla doğruydu.

İkili onu umursamadı.'Bırakın telaşlansın,' diye düşünüyorlardı.

Telaşlanan, tehdit altında hisseden herhangi bir canlı akıllıca hareketler yapmazdı.Hata yaptığında ise ikili bundan yararlanacaktı.

Yani tek yapmaları gereken satranç tahtasını, taşlarını ve düzenini ayarlamak ve Dumbledore'un başlamasını beklemekti.

Onlar siyahtı, Dumbledore beyaz.

Onlar kazanacaktı, Dumbledore kaybedecekti.

Bu düşüncelerle titizlikle hazırlıyorlardı her şeyi.

Tom elindeki parşömene dikkatle baktı.Bu parşömende Harry'nin 'Birisi' ile tanışması ve onunla konuşmaları yer alıyordu.

Zor olsa da günler geçtikçe hatırlamaya başlamıştı Harry.Sevgilisinin ismi gibi şeyleri sakladıktan sonra ona kelimesi kelimesine yazmıştı konuşmalarını.

'Birisi' bunun bir lanet olduğundan bahsediyordu.

Harry'nin umursamadığı şekilde bu bir lanetti.Sürekli doğacak, sevgilisiyle buluşacak, hayatını yaşayacak ve türlü türlü şekillerde ölecekti.