Malédiction D'éternité // Tomarry

18-Kiliseler

Merhaba, yeni bir bölüme hoşgeldiniz!

Umarım iyisinizdir, bir sıkıntı, bela sizlere bulaşmaz.Fazla konuşmak istemiyorum, bu sebeple okumaya geçin~

Medya;Sia-Elastic Heart

İyi okumalar dilerim~

(22 Ekim 2040)

Genç adam, kapının tıklanma sesini duymasının ardından önündeki dosyayı çekmecesine attı ve kalktı sandalyesinden.Giydiği takım elbisesini düzenlerken kapıyı çalan kimseye gelebileceğini belirtmişti sesiyle.İçeriye giren Draco, sıkıcı bir yüz ifadesine sahipti.Gümüş gözlerini ona dikti ve kapıyı kapattı hızlıca."Merhaba, Tom."

"Merhaba, Draco.Hastam gelecek sanıyordum?"

"Evet, dışarıda bekliyor ama önceden konuşmak istedim."dedi ve birkaç adım atarak yaklaştı adamın masasına doğru.Tom eliyle koltuğu işaret edip yavaşça oturdu, dikkatle baktı Draco'ya."Aslında bugün Harry ile gelecek olan kişi Ronald'dı fakat işi çıkmış, benim gelip Harry ile ilgili birkaç şey anlatmamı istedi.Harry derken, hastanız yani."

"İsmini biliyorum."dediğinde başını sallamıştı sarışın.Elini yumruk yapıp hafifçe öksürdü ve ellerini birleştirdi kucağında."Harry bir tarih öğretmeni, aynı okulda çalışıyoruz ve geçen haftalarda öğle arasında uyuduğunu fark ettim.Ron daha önceden biliyormuş, onlar çocukluk arkadaşı zaten.Ben sonradan dahil oldum.Harry'i uyurken gördükten sonra birkaç gün daha böyle oldu.Ders aralarında odasına çekilip kitap okurken, dosyalara bakarken hep uyuyakalıyordu.Dikkatimi çekti ve sordum, bana geceleri kabus gördüğünü ve uyumadığını anlattı."

"Evet, uyuyamama şikayeti ile geldiğinin farkındayım."

"Birkaç gün neler gördüğünü sordum, bir çözüm bulabilir miyiz diye, bana cevap vermedi.Ronald'da aslında bir sıkıntısı olmadığını söylüyor.Çocukluğunda vaftiz babası ile kalıyormuş ve mutlu bir şekilde yaşıyorlarmış.Burada çalışmaya başlayınca vaftiz babasının evinden çıkıp yerleşmiş.Bende anlamadım ne olduğunu."Tom başını onaylar biçimde sallayıp araladı biçimli dudaklarını."Başka dikkat çekici özellikleri var mı?Bilerek kaçındığı davranışlar veya kavramlar?"

"Oh, evet var.Silahlar ve kiliseler.Onlardan nefret ediyor ama Ronald evinde lisanslı bir tüfek bulduğunu söylemişti.Çocukken ormana giderlermiş ve bir komando kadar iyi olduğunu söylüyor."diyen sarışına karşılık dikkatle not aldı ve gülümsedi."Bilgi paylaşımı için teşekkür ederim, Draco."dediğinde sarışın başını sallayarak kalkmıştı sandalyeden.

"Son bir şey olarak, çok iyi yalan söyler.Öyle ki kendinizden şüphe edersiniz.Onu çağırıyorum."dedi ve Tom'un cevabını beklemeden çıktı odadan.İstemsizce gerildi ve mavi gözlerini dikti kapıya doğru.Birçok zorlu hastayla başa çıkmıştı ama ilk defa kendi yaşlarına yakın bir hasta alıyordu.Elini saçlarına atarak düzeltirken tıklandı kapı."Gelebilirsiniz."dedi ve kalktı ayağa.Onun komutu ile açılan kapının arasından ondan bir karış kadar kısa, kuzgun renkli dağınık saçlara ve zümrütler kadar yeşil gözlere sahip, ince dudaklı minik bir adam girmişti.Giydiği dar pantolon ve beyaz kazaktan düzgün beslenmeyen birisi olduğu anlaşılıyordu.Kolları ve bacakları incecikti.Teni olması gerekenden daha beyazdı fakat yüzü...o parlıyordu.

Tom eliyle koltuğu işaret ettiğinde minik adam omzuna asılı çantasını çıkarıp kucağına koyarak oturmuştu koltuğa."Bir şey soracağım."dedi hemen.Tom merakla kaldırdı kaşlarını."Siz doktorsunuz değil mi?Yanlış gelmedim."

"Yanlış gelmedin, Harry Potter sensin değil mi?"dediğinde karşısında oturan minik adamın yüzü pembeleşti ve utandığı belli şekilde başını salladı."Aslında hiçbir şeyim yok ama zorladılar beni.Gece uyumayıp gündüz uyuyormuşum."dedi homurtu şeklinde.Daha sonra Tom'un konuşmasına bile gerek kalmadan devam etti."Tamam gece uyumuyor olabilirim ama gündüz de uyumuyorum ki."