35-İki Köpek Baba Yuvada

246 32 20
                                    

MERHABAAAAW

Evet merhaba.Bu bölüm vahiy iner gibi gelen ilhamla yazıldı.Bir süredir devam etmek istiyordum ama tam ayarlayamıyordum, içime sinmiyordu ve bugün vahiy indi, sonuç bölüm karşınızda.

Yani nasılsınız?Ben iyiyim, yaşamaya çalışıyorum her zamanki gibi.Umarım siz de iyisinizdir.

Neyse, çok uzatmadan geçin bölüme.

İyi okumalar dilerim~

Sirius yorgundu.

Bir vaftiz oğula sahip olacağını öğrendiğinde mutluydu.Şimdi de mutluydu tabiki ama yorgun bir mutluluktu bu.

Harry tatlı, tombul ve yaramaz bir bebekti.Aynı zamanda o kadar usluydu ki onu sevmeyen kimse olamazdı.

Büyüdüğünde onun tanımıyla bir şeytana aşık olması -Onu yanlış anlamayın, Harry'i o Tom denilen şeytanı sevdiği için yargılamıyordu çünkü Harry onu Sirius'tan daha çok tanımış, türlü türlü şekillerde görmüştü.- ve birçok hayatlarda acı verici şeyler yaşaması yorucuydu.

Hayır, yorucu değil, üzücüydü.

Sevgili yavrusunun katlandığı şeyler dayanılmazdı.

Sayısız belaya girmiş, bazen sağ ama kalbi sökülmüş, bazen de cesediyle kurtulmuştu.Nadiren sağ ama mutlu ayrılırdı.

Hepsi de o şeytan Riddle içindi.

Sirius Harry'e ve onun sevgisine saygı duydu, sevdiği kişiye de sadece onun için katlanıyordu ama bu izlemesini engellemedi.

Tom denilen bu adam onunla pek konuşmadı.Basit konuşmalar dışında iletişim bile kurmuyorlardı ama Harry ile çok gevezelik ediyordu.Kütüphane olarak ayarlanan o odada oturur ve araştırırken dikkatleri dağıldığında Harry bir şeyler anlatmaya başlar ve adam ilgiyle dinlerdi.O tuhaf kırmızı gözlerinde açık bir saygıyla bakardı yavrusuna.Konuşurken sözünü kesmez, sorularını bekletir ve düşüncelerini ne kadar saçma olursa olsun açıklamasını isterdi.

Tom denilen bu şeytan oğluna iyi davranıyordu.Bir eşiti gibi.

Sirius birkaç saat izlediğinde bu sonuca varmış, emin olmak için biraz daha izlemişti ama evet, yanılmıyordu.Tom Riddle Harry'e eşiti gibi davranıyor, ona değer veriyordu.

Bundan tamamen emin olduğunda rahat olabilirdi Sirius.Tom özünde kötü birisi olabilirdi ama yavrusuna iyi davranıyordu, öyleyse neden karışsın?

"Sana iyi davranıyor."

Harry elindeki kupa bardaktaki kahvesini içerken yeşil gözlerini çevirdi Sirius'a."Elbette yapıyor.Aslında seninle de konuşmak istiyor ama ebeveynlerimin konusu susmasını sağlıyor."

"Neden benimle konuşmak istiyor ki?"diye burun kırıştırdı Sirius."Hem, Lily ve James'i öldürmüş olması onu şimdi mi etkiliyor?"

"Ailemin ölmüş olması Tom'u değil, seni etkiliyor Siri."derken ciddileşmişti genç adam."Bunu, yani ailemin ölümünü Tom ile konuştum ve görüyorum ki seninle de konuşmalıyım.Geçmişte sayısız savaşın generali ve lideri olarak düşüncelerimi söyleyebilir miyim?"

Sirius temkinli bir şekilde salladı başını.

"Tom'un kehanet nedeniyle beni ve Neville'ı öldürmeye çalışması, bunu ben de yapardım ve çoğu zaman yaptım.Eğer savaş lideri olan bana karşı bir güç yetiştirilmeye başlanacaksa bunu o güç daha olgunlaşmadan yapmak en avantajlı seçenektir."dediğinde Sirius şok olmuş gözüküyordu.Harry yumuşayarak elini uzattı ve tuttu vatfiz babasının elinden."Burada ailemin de biraz suçlu olduğunu söylemekte sakınca yok.Ben savaş varken doğmuş bir çocuğum ve bir çocuğa bakılırken etkilenmemesi için uygun ortamlar vardır ve savaş kesinlikle bu ortamlardan birisi değil.Bu yüzden en başta ülkeden ayrılmaları gerekiyordu.Hadi diyelim ayrılamadılar, tarafsız olduklarını belirtmeleri gerekirdi.Tabi beni yetiştirmek istiyorlarsa.Yani ailemin en az Tom kadar hatalı olduğu açık."

Malédiction D'éternité // TomarryWhere stories live. Discover now