"Bu yüzden girişten itibaren ayrılmalıyız."

"Aynen öyle"

Sasuke-kun ayağa kalktığında yola devam edeceğimizi anladım.

Ayağa kalktığımda bir anlığına dünya etrafımda dönerken, dizlerimin boşaldığını hissettim.

Gözlerimi kapatıp öne doğru giderken, sert zemine çarpmayı bekledim.

Başım yumuşak bir yere çarparken, belimin kavrandığını hissettim.

Gözlerimi birkaç kere açıp kapatırken doğrulmaya çalıştım.

Sasuke-kun'un omzundan destek alarak geri çekildiğimde, kendimi toparlamaya çalışıyordum.

En sonunda, Sasuke-kun'a baktığımda bana sanki bir an endişeyle baktığını zannettim.

Onunla bu kadar yakın olmamamı heyecanlansaydım yoksa bana bakmasına mı?

"Be-ben iyiyim."

Beni onayladı fakat ben kalkana kadar belimdeki elini bırakmadı.

En sonunda doğrulup, derin bir nefes aldım.

Belki, azıcık yorgun olabilirdim. Fakat, Sasuke-kun güçlü biriydi. Bende güçlü olmalıydım.

"Hadi, devam edelim"

*********

Yaklaşık 2 saat daha yol aldıktan sonra saat 9 gibi maden köyünün girişi görüldü.

Sasuke-kun beni durdururken, ağaçların arasından çıkmadan önce yere inip nasıl bir yol izleyeceğimizi tartıştık.

"Köye 10 dakika aralıklarla gireceğiz. Fark edileceğimizi zannetmiyorum. Ben köy içinde kısa bir tur yapıp bilgi toplamaya çalışacağım. Sende bize verilen para ile bizim konaklayacağımız bir han bulacaksın. Bulduktan sonra saat 3 gibi köy meydanında buluşalım. Birbirimizi tanımıyor gibi yapacağız. Ben seni arkadan hana kadar takip edeceğim. Sonrasında yine aralıklarla hana gireceğiz."

Başımı salladıktan sonra, Sasuke-kun, Kakashi sensei'nin ona verdiği görev parasının bir kısmını bana verdi.

Sonrasında ayrıldık.

Köyün girişine, doğru sakince yürürken Sasuke-kun'un benim için endişelenmesinden dolayı içimde bir şeyler kıpırdanıyordu.

Etrafım mallarını taşıyan tüccarlar, çiçekçi kadınlar ve çocuklar ile doluydu.

Girişten geçtikten sonra etrafımdaki insanları dikkatle inceleyerek hanların tabelalara bakmaya başladım.

********

Girdiğim ilk 2 han tamamen doluydu. Sonrasında biraz deniz kıyısına gidip oradaki hanlara bakmaya başladım.

Denize sıfır yada çok yakın oldukları için pahalı olacaklarını düşünüyordum.

Gözüme kestirdiğim ilk hana girdiğimde, etrafın çok hoş dekore edildiğini fark ettim.

Deniz kabukları duvarları çok güzel süslenmişti.

Resepsiyon olduğunu düşündüğüm masanın yanındaki zile basarken tek dileğim boş oda bulmak ve fiyatın çok yüksek olmamasıydı.

Masanın ardındaki kapıdan yaşlı bir teyze çıkarken eğilip selam verdim.

"Merhaba, acaba boş odanız var mı?"

Bana şöyle bir bakıp konuştu.

"Sen tüccar veya ona benzer birisi misin?"

Sorusuna şaşırırken olumsuz anlamda başımı salladım.

"Ben, sadece turistim. Bu köyün anlaşma sonrası ticaretin yoğunlaştığı bir bölge olduğu için merak edip arkadaşım ile birlikte geldim."

Gözleri beni dikkatlice süzmeye devam ederken, masadanın arkasındaki anahtarlara baktı.

"Nasıl bir oda istiyorsun?"

"Şey, önce fiyat konusunu konuşsak."

"Sen fiyatı dert etme. Köyün en iyi bölgesinde yerim olsa bile fiyatlarım oldukça uygundur. Üstelik, tüccarlara veya satıcılara ben oda vermem."

"Tamam o zaman 2 tane oda tutmak istiyorum."

Eline masanın yan tarafında bulunan çekmeceden anahtar alırken konuştu.

"Arkadaşın kız mı? Erkek mi?"

Sorusu ile afallarken, hafiften kızardığımı hissettim.

"Erkek"

Başını yavaşça sallarken, beni onayladı.

"Burada ayrı ayrı odalar bulunmuyor. Genellikle büyük olan odalarımızdan birini ayarlayıp araya paravan koyuyoruz."

Sasuke-kun ile kısmen aynı odada kalacaktım!!!

"Ta-tamamdır. Sorun yok."



Sasusaku ile kalın....

Sasusaku ile kalın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Other Story 🍁/Sasusaku Fanfiction [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now