-Hep beraber olacağız-

Start from the beginning
                                    

Şehirdeki gezimiz bitince sonunda en heyecanlı kısma gelmiştik, Uludağ! Otobüse tekrar bindiğimizde yer değiştirmeyi unutmuştuk ve ben yine Özgür'le oturmuştum. Elif'e ihanetmiş gibi hissetsem de Özgür'le oturmak daha çok hoşuma gidiyordu. Yine müzik dinlemek için Özgür'ün kulaklığını taktık, onun sevdiği şarkıları dinliyorduk. Otobüs git gide şehirden uzaklaşıp dağ yoluna girince etraf daha da güzel görünmeye başlamıştı. Şimdi bütün Bursa ayaklarımızın altındaydı ve manzara mükemmeldi. Fotoğraf makinemi çıkarıp manzaranın fotoğrafını çektim, çantama geri koyacakken Elif heyecanla omzuma dokundu ve konuşmaya başladı.

'Defne! Karşına bak karlar görünmeye başladı, çek çek hemen fotoğraf çek!'

İlerisi tamamen bembeyazdı, harika görünüyordu. Uzak olduğu için kamerada çok görünmese de fotoğraf çektim. Daha sonra bizi çekmek için Elif de çıksın diye kamerayı yukarı kaldırdım. Elif hafif ayağa kalkıp kameraya yaklaştı , Özgür'ün ve benim kafamın üstüne eliyle kulak yaptı. Hepimizin güldüğü anda fotoğrafı çektim, çok komik ama güzel çıkmıştı. Elif koltuğuna geri oturdu ve biz de müzik dinlemeye devam ettik. Karlar artmıştı, manzara çok güzeldi ve  yanımda Özgür de olduğu için müzik dinlemek her zamankinden daha da mutluluk vericiydi. Özgür içimi okumuşçasına konuşmaya başladı.

'İlk defa müzik dinlerken  bu kadar mutlu hissediyorum'

'Ben de aynısını düşünüyordum...'

Özgür gülümsedi ve kafasını koltuğa yaslayıp bana bakmaya başladı. Gözüme yine çok tatlı gelmişti, ben de onun yaptığı gibi yaslandım ve birbirimize bakıp gülümsedik. Yakın durduğumuz için yanaklarım yansa da geri çekilmek istemedim çünkü hoşuma gitmişti. Özgür kafasını kaldırdı ve doğrulup aniden elimi tuttu. Birkaç saniyeliğine aklım durdu, nefes bile alamadım. Cebinden küçük bir poşet çıkarıp içini açtı ve bir yüzük çıkardı , dikkatlice baktığımda benim beğendiğim yüzük olduğunu fark ettim. Şaşkınlıkla gülümsedim, Özgür de tepkime gülümsedi. Elimi ters çevirip yüzüğü yavaşça parmağıma taktı. Teşekkür etmek yerine içimden sarılmak gelmişti ve dayanamayıp sarıldım. Demek Özgür' sarılmak böyle bir hismiş , içimdeki mutluluğu tam olarak asla açıklayamam. 

Hiç bitmemesini umduğum an Elif'in sesiyle bölündü. Hızlıca Özgür'le aynı anda geri çekilip hiçbir şey olmamış gibi etrafa bakmaya başladık. Elif tekrar konuştu.

'Şey? Ne oluyor acaba burada?' 

Göz ucuyla Özgür'e baktım o da bana bakınca aynı anda hızlıca gözlerimizi kaçırdık. Elif'e kimse cevap vermeyince ısrarla sormaya devam etti.

'Ya size diyorum, o neydi öyle? Tuhaf davranmasanıza ya, yanlış anlayacağım'

Özgür bana hiç bakmadan Elif'e dönüp sorusuna cevap verdi 

'Ya ben Defne'ye küçük bir hediye aldım, o da duygulandı teşekkür etti...'

'Defne'ye hediye mi aldın? Benimki nerede??'

Özgür bir durumu kurtarıp diğerini batırmıştı. Cevap veremeyip sadece güldü ama Elif'in haklı olarak tadı kaçmıştı. Ona dönüp konuşmaya başladım.

'Benim bu yüzüğü beğendiğimi görmüş sanırım o yüzden almış , yoksa ne zaman bana bir şey alıp sana almamazlık yaptı ki? Değil mi?'

Elif kafasını sallayarak haklı olduğumu söyledi, durumu kurtarabilmiştim.  Bu sırada otobüsten inmemize çok az kaldığı için ceketlerimizi giyip, atkı ve eldivenlerimizi taktık. Araba birkaç dakika sonra durdu ve herkes sırayla aşağı indi. Hava çok fazla soğuktu ve etraf hafif sisliydi, kayak yapılan alana gitmek için ilerlemeye başladık ama karda yürümek tahmin ettiğimden zordu. Elif'le sürekli düşme tehlikesi yaşadığımız için Özgür bize koluna girmemiz gerektiğini söyledi, onun kar botu olduğu için bize kıyasla güvendeydi. Özgür'e tutunup sonunda kayak yapılan kısma gelebildik. Öğretmen burada bize iki saat zaman vermişti, bunu duyunca hemen plan yapmaya başladık. Özgür bana fark etmez deyince iş bize kalmıştı ve Elif'in fikri benim açımdan pek iç açıcı değildi.

'Bence telesiyeje binelim! Zirveye çıkmak istiyorum ben.'

Özgür fikrini benden önce belirtti.

'O olmaz işte, Defne yüksekten korkuyor çünkü'

'Ya buraya kadar geldik, zirveye çıkmadan mı döneceğiz? Defne sen gözlerini kaparsın, bir şeyler yaparsın hadi lütfen binelim!'

Elif yalvarmaya devam edince korksam da kabul etmek zorunda kalmıştım. Elif kabul ettiğimde mutlulukla bana sarıldı ama Özgür hala tedirgin görünüyordu ve konuşmaya başladı.

'O zaman bir şartla, Defne yukarı çıkarken benim yanımda oturacak'

'Niyeymiş o?'

'Çünkü sen heyecandan Defne'yi sakinleştirmeyi unutursun, ondan'

Özgür haklıydı, ikimiz de şartını kabul ettik ve bilet almak için telesiyej sırasına girdik. Çok geçmeden sıra Elif sonra da Özgür ve bana geldi. Telesiyeje üç kişi binilmediği için ayrılmak zorunda kalmıştık. Başlarda alçak olduğu için aşağı baktım o kadar kötü hissetmedim ama yükseldikçe korkum artmaya başladı. Farkında olmadan kendimi çok kasmış ve Özgür'e yaklaşmıştım. Anlamış olacak ki kolunu omzuma atıp sakin olmamı söyledi ve omzumu sıvazladı. Diğer eliyle de elimi tutmuştu, korksam mı heyecanlansam mı bilemeyip kafamı kaldırdım ve Özgür'e baktım. Karşıya bakıyordu ve gülümsüyordu , yüzündeki huzuru görünce korkum biraz geçti ve kendimi rahat bırakıp başımı omzuna yasladım. Hala elimi tutuyordu, bugün normalde olduğundan çok daha fazla yakınlaşmıştık ve bu hoşuma gitmişti. Sanırım o da benden hoşlanıyor...

Zirveye vardığımızda Elif bizden önce vardığı için bizi bekliyordu. İnip yanına gittik ve beraber etrafı dolaşmaya başladık. Manzara cidden telesiyeje binmeye değer güzellikteydi, burada da bir sürü fotoğraf çekildik daha sonra da kar topu oynamak için boş bir yere gittik. Hayatımda ilk defa kar topu oynuyordum ve aşırı eğlenceliydi, birbirimize sürekli kar attık ve durmadan güldük. En son yorulup üçümüz birden kendimizi karın üstüne yatıp yan yana uzandık, hala gülüyorduk. Soğuk olduğu için çok fazla karın üstünde kalmayarak ayağa kalktık. Aşağıya dönmek için gidecekken Elif bizi durdurup konuşmaya başladı.

'Şimdi bana söz verin. Ne olursa olsun hep beraber olacağız ve birbirimizden asla bir şey saklamayıp hiçbir zaman kavga etmeyeceğiz.'

Konuşması bitince elini ortaya uzattı, biz de uzattık ve üst üste koyup birbirimize söz verdik.



Parlak Bir GeceWhere stories live. Discover now