HANNAH

- 10 -

Arkadaşlar multiye eklediğim videoyu okumaya başlamadan önce izleyin. Çünkü hikayede ilk başta o sahne olacak yani -Hannah ve Jack olarak düşüneceksiniz tabi- ve bunun için ilk izlemeniz gerekiyor bölüm videodan yola çıkarak devam edecek. Sahne Wanted filminden. Farklı birşey deneyeceğim umarım güzel olur. İyi okumalar.

*Video*

12 Saat Önce

Hiç doğmamış olmayı dilerdim. Annem yaşamın Tanrı tarafından bize verilen bir armağan olduğunu söylerdi. Ben bu armağanı hiç istememiştim.

Göz kapaklarımın arasından sızan gün ışığıyla gözlerimi açtım. Gözlerimi açar açmaz olduğum durumun farkına varıp Jack'i hızlıca iterek yataktan düşürdüm. Tüm gece sarmaş dolaş mı uyumuştuk?

"Benimle yatabileceğini kim söyledi?" diye sinirle bağırdım.

Yerde oturur pozisyon aldı kafasını bir eliyle ovalarken uykulu gözlerle bana bakıyordu.

"Sakin ol. Dün. İçmiştik. Uyuya kalmış olmalıyız."

Yerden kalkıp konuşmaya devam etti.

"18 yaşındaki ergenler gibi de davranmayı bırak. Alt tarafı birlikte uyuduk."

Sinirle yatağın üstünde ayağa kalktım ve o sırada altımda kilot dışında bir şey olmadığını fark ettim. Şaşkın ve sinirli bir şekilde gözlerimi Jack'e çevirdim. O da şaşkınca bakıyordu.

"Dün gece ne oldu?" diye şaşkınca ve gülerek sordu.

"Komik değil. Eğer bana tecavüz falan ettiysen seni boğazlamadan önce söyle."

"Etmedim. Hele sana asla."

"Ne demek istiyorsun?"

"Hiçbirşey boşver."

Bir şey söylemeden yataktan indim. Dış kapının açık olduğunu fark ettim.

"Jack."

Adını söylememle baktığım tarafa baktı.

"Hayır hayır olamaz."

Bir yandan küfür ederek bir yandan koşuştrarak diğer odaya gittim. Çantam koyduğum yerde değildi. Etrafa göz gezdirdim.

"Gitmiş!" Meraklı gözlerle odaya Jack girdi.

"Ne gitmiş?"

"Herşey! Çantamı almışlar. Tüm çalıntı polis dosyaları. Kimlikler kredi kartları ve telefon."

Zaten batmış olmama rağmen o çanta polise giderse hele ki Klemper'la mesajlaşmalarım işim biter. Jack'in Klemper'dan haberi yoktu. Olmayacaktı da. Aslında son bir aydır hiç iletişime geçmemiştik. Yine de tehlikeliydi.

"Biri neden senin çantanı çalmak istesin ki? Ve kim?"

"Ah Jack tahmin edebildiğinden daha çok düşmanım var emin ol."

"Olan oldu."

"Evet ve artık Dedektif kesin bir şekilde sende işin içindesin. Artık kesinlikle geri dönüş yok. Bunu söylediğime üzüldüm desem yalan olur. Kim polis olmak ister ki sonuçta?"

"Bazıları istiyor demek ki." dedi ve arkasını dönerek içeri gitti. Onun peşinden gittim.

"Telefon bulmamız lazım."

"Sen benimkini kırmasaydın şuan bir telefonumuz olacaktı."

Üstündeki tişörtü çıkardı. Kasları meydana çıkınca şaşırdım diyemem zaten tişörtte giyse altından belli oluyordu. Onu bu kadar incelemiş miydim cidden?