on sekiz, fast forward to the end

4.4K 552 104
                                    

-bu görmek istediğim bir film değil,senin ve benim oynadığımız trajik bir hikaye

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-bu görmek istediğim bir film değil,
senin ve benim oynadığımız trajik bir hikaye.

5SOS- heartache on the big screen

Adımlarını hızlandırarak önünde ilerleyen alfaya yetişmekle meşguldu, Taehyung onu beklemeden önünde ilerlerken sinirleniyordu. "Beni de beklesene!" diye bağırdı sonunda, ona dönerek gülümseyen Taehyung'a baktı. "Biraz daha hızlan Jeon, neden bugün yavaşsın?" diye bağırdı ileriden.

Bacakları onu taşıyamayacak kadar ağrımaya başladığınde pes ederek kendini yüksek bir kütüğün üzerine bıraktı. Taehyung ileride, ağaçların arasında bir siluet gibi görünüyordu.

Yakında çıkacakları yolculuk için hazırlık yapmaları gerekiyordu ve uzun dağ yolculukları yapmaları gerekeceği için Taehyung onu buraya getirmişti. "Jeon!" Uzaktan sesini duyduğunda gülümsedi, onunla olmak huzurlu hissettiriyordu. Üstelik uzun bir zamanın ardından hiç olmadığı kadar güçlü hissediyordu, kurt formuna girdiğinde eskisi gibi hissetmiyordu.

Duyuları gelişmişti; karanlıkta iyi görüyordu, sesleri ve kokuları iyi ayırt edilebiliyordu. Taehyung'un bedenini gördü, ona doğru geliyordu yavaş bir şekilde. "Yoruldun mu?" diye sordu kendini kütüğün üzerine bırakırken. "Biraz yoruldum." Jeongguk'un itirafı yanındaki bedeni gülümsetti. Sevgilisinin uzun saçlarını parmakları arasına topladı Taehyung, bileğindeki toka ile arkadan topladı, ensesinde parmaklarını gezdirirken Jeongguk'un iç çekişini duydu.

Önünde birkaç tutam tokadan kaçarak yüzüne düşmüştü, Taehyung onu kollarının arasına alarak saçlarını öptü. "Biraz dinlenebiliriz." diye mırıldandı, Jeongguk onun kollarına sığındı, yorgundu ve uykusu gelmiş hissediyordu. "Ne zaman gideceğiz?" diye sordu, kolları arasına daha fazla yayılırken. "Kısa bir süre sonra, yola çıkacağız." dedi Taehyung. Bakışlarını yerdeki yapraklardan Taehyung'un yüzüne çıkardı. Kaşları çatılmış, derin düşünceler içindeydi.

"Ne oldu?"

Kolları içinde ona doğru dönerken sordu Taehyung'a, büyüğü bakışlarını kaçırarak bir sorun olmadığını fısıldasa da bir sorun olduğu açık bir şekilde belliydi. Kollarını Jeongguk'un bedeninden çekerek kalkmaya hazırlansa da kolunu tutarak ona engel oldu. "Bana ne olduğunu söylemeden gidemezsin." dedi, onu yerine oturttu. Beline dolanan kol tam dikkatini dağıtmaya yönelikti, parmakları Jeongguk'un tişörtünden içeri girmiş ve bulundukları teni okşuyordu.

Mırıltılar çıkararak başını Taehyung'un omzuna yasladı, "Bir sorunun varsa bilmek istiyorum, hyung." diye mırıldandı, Taehyung boşta olan eli ile sevgilisinin saçlarını okşadı. "Bir sorun yok Jeongguk, sana yemin ederim. Sadece..." Burada duraksadı, Jeongguk başını kaldırarak onun gözlerine baktı. Koyu gri gözler ona bir şey anlatmak istiyor gibiydi ama ne olduğunu bulmak zordu, Taehyung'un sıcak bedeni onu mayıştırıyordu.

invisible string' taekookWhere stories live. Discover now