yirmi iki, i wanna see sunrise

4.1K 506 204
                                    

- bebeğim, tam olarak buradayım,işler kötü gittiğinde seni tutacağım,akşamdan şafağa erene dek seninle olacağım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

- bebeğim, tam olarak buradayım,
işler kötü gittiğinde seni tutacağım,
akşamdan şafağa erene dek seninle olacağım.

zayn&sia, dusk till dawn

Ω

Taehyung'un parmakları Jeongguk'un karnında yavaş bir şekilde hareket ederken gözlerini birbirinden çekmiyorlardı. "Tae..." Adını mırıldanmak için dudaklarını araladı Jeongguk ama Taehyung bakışları ile onu durdurdu. Parmakları yavaş bir şekilde bulunduğu yeri ovarken büyüğünün gözlerinin dolduğunu gördü.

Elini karnındaki elin üzerinde koyarak hissetmek istedi onun hissetiğini ama hiçbir şey yoktu, "Jeongguk." Başını eğerek adını mırıldandığında dudakları tatlı bir gülümseme ile kıvrıldı, "Hyung, yanılıyor olabilir misin?" diye sordu Jeongguk, bunun gerçekliğini kabullenemiyordu. Taehyung başını iki yana sallayarak doğruladı, "Hissediyorum varlığını, Jeongguk, o burada." Kolları uzanarak küçüğünü sıkıca kavradı.

Gözlerinin dolmasına engel olamadı Jeongguk, bir bebeğin şu an karnında olmasına inanamıyor gibiydi. Taehyung'un dudaklarını saçlarında hissederken parmakları onun koluna tutundu. "Sevgilim." Taehyung ondan ayrılırken mırıldandı, "Jeongguk çok mutluyum ben." Gülümsedi, biraz önce içinde olan kötü hislerin hepsi onu terk etmişti. Taehyung ve kendisine ait bir bebek, karnında büyüyordu.

Arkasına yaslanan Taehyung gözlerini onun üzerinden çekmiyordu, ikisi de birbirine bakıyor halde gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Taehyung'un büyük ellerinin arasına alınan elleri ile olduğu yerde daha çok yayıldı, tamamen mutlu hissediyordu şimdi. "Jeongguk, istersen dönelim kasabaya, ne dersin? Yolculuk seni yorabilir." Onun düşünceli haline kıkırdadı, "Gerek yok, hyung. Devam edelim, olur mu?" diye sordu, avuçları arasındaki eli dudaklarına götürerek öptü.

Arabayı tekrar çalıştırdığında elini karnına götürdü Jeongguk, "Ben niye hissetmiyorum?" diye sordu, kendini kötü hissediyordu hissedemediği için. "Jeongguk, kafan dağınık, belki ondan ama ben kalp atışlarını çok net duyuyorum." Taehyung ona gülümsedi, bir eli direksiyonda duruyordu, diğeri uzanarak Jeongguk'un uzamış saçlarını okşadı.

Gülmekten kendini alamıyordu Jeongguk, ağlayacak gibi hissediyor olsa da mutluydu. "Hyung, omega değilim ben, nasıl hamile kaldım?" Taehyung kaşlarını çatarak ona baktı, "Jeongguk, genel olarak alfa-omega ilişkisine alışığız. Bir alfanın hamile kalıp kalmayacağını bilemeyiz ki! Hem belki gezimiz sırasında bunu öğreniriz." Eli uzanarak Jeongguk'un karnındaki elini tuttu, dudaklarına götürerek bir kez daha öptü. Hala Taehyung'un gözleri nemliydi.

Sessiz arabayı bölen Jeongguk'un torpidodaki telefonu çalmaya başladı, ekrana baktığında arayan kişinin annesi olduğunu gördü. "Jeongguk." Onun sesini duyduğu anda gözleri yeniden dolmaya başladı, alt dudağı aşağı sarkarken Taehyung'un parmakları dudağını tutarak sıktı. "Nasılsın bebeğim?" diye sordu annesi, "İyiyim, siz nasılsınız?" Olduğu yerde yayıldı, ayaklarını torpidoya uzattı. "Biz iyiyiz, seni merak ettim. Ne kadar uzaklaştınız?" Onunla biraz daha konuşarak babasının arkadan kapat demesini duyana kadar devam etti. Telefonu kapattığında kucağına bıraktı.

invisible string' taekookWhere stories live. Discover now