Cehennem | Yirmi Sekizinci Kanto

Start from the beginning
                                    

burnu kirpik altına dek budanmış,
tek kulağı kalmış bir başkası,

61 ötekilerle birlikte durup bana baktı

şaşkın şaşkın, dört bir yanı kanlı
gırtlağını ötekilerden önce açtı,

70 dedi ki: "Ey hiçbir suçun yüklenmediği,
eğer gözüm aldanmıyorsa,
yeryüzünde Latin ülkesinde gördüğüm kişi,

73 Vercelli'den Marcabo'ya inen tatlı ovaya
gidebilecek olursan bir kez daha,

Pier da Medicina'yı anımsa.

76 Ve Fano'nun en iyi iki kişisi

messer Guido ile Angiolello'ya de ki,
doğruysa buradaki öngörüler, bir zorbanın ihaneti
79 sonucunda gemilerinden atılacaklar,
boyunlarında taş Cattolica dolaylarında
denizde boğulacaklar.

82 Kıbrıs'la Mayorka adası arasında,

korsanlar ya da Argoslularca
işlenmiş böyle bir cinayet görmemiştir Neptunus.

85 Burada benimle birlikte olan birinin,
görüp göreceğine pişman olduğu beldenin
egemeni tek gözlü hain,

88 onları çağıracak görüşmek için;

öyle bir oyun oynayacak ki, dualar da,
adaklar da koruyamayacak onları Focara rüzgârından."
91 Dedim ki: "Senden haber götürmemi istiyorsan

yukarıya, bu acı beldeyi göreni göster bana,
kimliğini açıkla." Bunun üzerine,

94 elini bir arkadaşının çenesine uzattı,

adamın ağzını açtı,
şöyle dedi yüksek sesle:

97 "İşte bu adam, konuşamaz ama. Sürgün edilince,

hazırlıklı kişi zarar eder beklerse
dedi, Caesar'ın kuşkusunu giderdi."

100 Boğazından kesilmiş diliyle,

öyle korku içinde göründü ki gözüme
Curio, oysa konuşmayı ne çok severdi!

103 İki eli de kesik biri,

ellerinin arta kalan kesimini

karanlık havaya kaldırınca, yüzü kan içinde kaldı,

106 "Mosca'yı da unutma" dedi,

"Eden bulur, diyen benim ne yazık ki,
bu sözlerim Toscana'ya kötülük tohumu serpti."

109 Şunları ekledim ben: "Senin soyunu da tüketti";

o ise, acısına acılar ekledi,
çıldırmış biri gibi yürüdü gitti.

112 Durup kalabalığa baktım,

başka kanıt olmasa tek başıma anlatmaya
çekineceğim bir şeyle karşılaştım:

115 bereket, insanı arılık zırhına büründüren,
özgürlüğümüzü veren
sadık dost vicdan yetişti imdadıma.

118 Bu acıklı kalabalığın içinde,

ötekiler gibi yürüyen başsız bir gövde
gördüm, hâlâ da görür gibiyim gerçekten.

121 Kesik başını saçlarından tutuyordu,
bir fener gibi elinde sallıyordu:
bize bakıyor "Yazıklar olsun!" diyordu.

124 Kendi kendini aydınlatıyordu;
bir bedende iki, iki bedende tekti,
nasıl olabildiğini ancak yaradan bilirdi.

İlahi KomedyaWhere stories live. Discover now