KİRLENELİM

675 31 6
                                    

Bade'nin yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Öyle saf öyle içten bir gülümsemeydiki bu çok mutlu olduğu belliydi.

Sizin adınıza çok sevindim. Sonunda doğru yolu bulacağını biliyordum Polat diyerek masadaki yerini aldı.

Ben doğru yolumdan hiç şaşmadım ki. Sadece küçük bir oyun oynadım.

Ne oyunu abi?

Zeynep bu çok uzun bir mesele kahvaltımızı ettikten sonra tartışalım. Asya ve Gülüm de burada diyerek belirtti.

Tamam abi.

---

Kahvaltı bitip her şey konuşulacak ortam hazırdı. Asya, Gülüm halacım Berki de alın yanınıza sizinle beraber oynasın.

Tamam hala.

Ama gözünüzün önünden ayırmayın düşebilir.

Asya ve Gülüm kafa sallayıp Berk'in de elinden tutarak dışarıya çıkardılar. İki abla olarak küçük kardeşlerine bakıyorlardı.

Can ve Resul Oktay da ikizlerin yanındaydı Sema göz kulak oluyordu.

Ee abi çatlatma da anlat.

Tamam Merve siz ne ara bu kadar sabırsız oldunuz?

Hayatım anlat artık yoksa çatlayacaklar.

Bu sırada Polat'ın telefonu çalmaya başladı. Arayanı gördüğünde sinirden bütün vücudu kasılmıştı. Derya da arayanı gördüğün de sinirlense de aç yoksa şüphelenir dedi.

Polat telefonu ters bir şekilde açarak ne var diye sordu.

Dün gece gittiğin yerden dönemedin galiba Polat.

Bana bak Bahar yüzünü görmeye tahammülüm kalmadı artık. Sana katlanıyorsam kızım için altında başka bir şeyler arama.

Dün gece de oradan ayrıldıktan sonra otelde kaldım. Sorgulaman bittiyse kapat bir müvekkilim ile toplantım var.

Hafta sonu müvekkilin ile toplantın var sabah, sabah diye sordu kinaye ile.

Evet de sana hesap verecek değilim. 7 yıllık karım bile karışmadı bana üç gün aynı evde kaldık diye hesap sorabileceğini mi sandın?

Kendin de bu hakkı görebilecek kimsin sen? Ben cevap vereyim bir hiç.

Bahar başka bir şey demeden kapattı telefonu.

Sen her şeyi anlattın mı diye sordu Cihan anın şaşkınlığı ile.

Bakışlar Polat'ın üstündeyken ani bir manevra ile Cihan'a dönmüştü. Cihan üstüne dönen bakışların bile farkında değildi.

Kendini ateşe attın kardeşim dedi Polat.

Ceylan tepesinden yükselen ateşlerle Cihan diye bağırdı. Herkes yerinde sıçramıştı çocuklar dahi sesi duyunca içeriye dönmüşlerdi.

Yok bir şey siz oynayın çocuklar dedi Cem.

Cihan karısının öfkesini üstüne çektiğinin farkındaydı. Öyle bir bağırmıştı ki aklını alacağım mesajları veriyordu.

Efendim karıcığım.

Demek her şey oyundu ve sen biliyordun. Bir de üstüne benden sakladın öyle mi? Cihan.

Hayatım saklamak zorunda kaldım öyle olması gerekiyordu. Hem babam bile biliyordu o da annemden sakladı.

Ula adam babamın saklamasından bana ne ben annem değilim. Senin benden hiçbir şey saklama lüksün yok. Hele hayati önem saklayan şeyleri asla.

SEN BENİMSİN Sebeb-i AşkWhere stories live. Discover now