GÜL ÇIKMAZI

13. BÖLÜM : "YALANCI SEVGİLİ"

Bölüm şarkıları:
Bahadır Sağlam - Ela Gözlü Benli Dilber
Melike Şahin - Deli Kan

Keyifli okumalar!

13. BÖLÜM

“Demek Çınar’ın sevgilisi sensin.”

Bana küçümsercesine bakan kadının ağzından çıkan sözlerle olduğum yerde kalakaldım . İster istemez kafamda bu cümleyi düşünüp Çınar’la kendimi yan yana getirdim. Elimde olmadan gelişen bir şeydi bu. İkimizi el ele düşünmek bile utanmama yetiyordu.

Tam ağzımı açıp böyle bir şey olmadığını söyleyecekken Eylül beni içeri itip abartılı bir şekilde “Aa! Bizi içeri almayacak mısın Ahu, çok ayıp!” diyerek konuşmamı engelledi.

Şaşkınlıktan onları kapının önünde beklettiğimi fark edince “Kusura bakmayın, buyurun.” dedim elimle içeriyi göstererek. Hala tanımadığım kadın burnunu kırıştırarak beni tekrar süzdü ve bir şey demeden yanımdan geçti. Ardından Hafize Hanım ve onun arkasından da çatık kaşlarıyla bana bakan Meriç içeri girdi.

Hafize Hanım telaşla kapıyı kapattıktan sonra salonu kontrol edip hızla Eylül’e döndü. “Çınar’ı aradın mı sen?”

Eylül ona yaklaşıp sessizce konuşmaya başladı. “Aradım babaanne. Çok sinirlendi onun buraya gelmesine.” Salona baktı. “Keşke engel olsaydın be babaanne.”

Kimdi bu kadın? Daha fazla sessiz kalamayarak “Neler oluyor, bana da anlatır mısınız?” deyip Eylül’e döndüm. “O kadın kim ve neden bana öyle dedi?”

Hafize Hanım üzgünce nefesini verdi. “Hepsi benim hatam kızım. Benim-“

“Daha ne kadar duracaksınız orada?”

Salondan gelen huysuz sesle Hafize Hanımın konuşması kesildi. Eliyle alnını ovalayıp Eylül’e döndü. “Ben onu oyalayacağım. Sen Ahu’ya anlat.” Hızla salona geçti.

Eylül’le yalnız kaldığımızda sıkıntılı bir nefes verdi ve kalbimin teklemesine sebep olacak şeyler söyledi.

“Bir süre abimin sevgilisi olmalısın.”

“A-anlamadım?”

“Bak bunu şu an anlatamam, biraz daha burada kalırsak şüphelenmeye başlayacak.” Tekrar içeriyi kontrol etti. “Lütfen bozuntuya verme. Abim için çok önemli bir konu.”

Gözlerimin içine yalvarırcasına baktığında söyleyebileceğim hiçbir şey yoktu. Kafamı onaylarcasına sallarken neden böyle bir yalan söylendiğini anlamaya çalışıyordum.

Minnetle yüzüme baktı. “Çok teşekkür ederim.” Koluma girdi ve “Hazır ol, sakın çaktırma. Hem birazdan abim de gelir.” dedi ve ilerlemeye başladı.

Adımlarına uyum sağlarken gerginlikten alt dudağımı dişliyordum. Rol icabı bile olsa Çınar’ı sevgilim olarak düşünmek içimde adını bilmediğim duygulara sebep oluyordu. Bu durumdan Çınar’ın haberi var mıydı? Bana hiç bahsetmemişti.

Salona geçtiğimizde ilk olarak tekli koltuğa dimdik oturmuş, ellerini kolçaklara yerleştiren kadın görüş açıma girdi. Bir bacağını diğer bacağının üstüne atmış, mekanın sahibi gibi oturuyordu. Kimdi bu kadın yahu?

Merakla onu incelerken göz göze geldik. Anında yüzünü buruşturdu. “İnanamıyorum, gerçekten inanamıyorum. “ dedi ve kafasını diğer tarafa çevirdi.

Ağzım hayretle açıldı ve şaşkınlıkla Eylül’e döndüm. Kadın resmen açık açık beni eziyordu. Eylül özür dileyen bakışlarla bana baktı. Bu sırada Hafize Hanım beni yanına çağırdı.