12. BÖLÜM : "İLK KIRGINLIK"

280 51 4
                                    

Bölüm şarkıları :
Rachel Lorin - Kerosene
Ferman Akgül - İstemem Söz Sevmeni

Keyifli okumalar!

12. BÖLÜM

'Buradayım, senin için.'

Bugüne kadar kimse benim için bir şey yapmamıştı. Beni düşündüğünü gösteren, benim iyiliğimi isteyen kimse olmamıştı. Ama şimdi o kollarını bana sıkıca sarmış, senin için buradayım diyordu. Benim için.

Sonra, kimse sarılmamıştı mesela bana. Birine sarılmanın bu kadar güzel olduğunu da bilmezdim dolayısıyla. Başımı yasladığım boyun girintisinin bu kadar güven dolu olduğunu..

Bir keresinde ortaokuldayken benimle dalga geçen birkaç erkek vardı. Çocukluk işte, sebeplerini hatırlamıyorum bile. Hatırladığım tek şey yaşadığım üzüntüydü. Okuldan ağlaya ağlaya eve gelmiştim. Sınıftaki bir kız arkadaşım babama söylemem gerektiğini söylemişti. Kendisi biri onu rahatsız ettiğinde, üzdüğünde babasına söylermiş. Babası da ertesi gün okula gelip öğretmenlerle görüşüp o öğrenciyi uyarırmış. Kimse de bir daha rahatsız etmezmiş. Bana da aynısını yapmamı söylemişti.

Denemiştim.

Akşam babam eve geldiğinde koltukta otururken sessizce yanına gitmiştim ve yaptıklarını anlatırken gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Babam gözlerini televizyondan ayırıp bana bakmıştı ve "Ne yapabilirim, ağlamayı kes artık. " demişti. Ağlamalarım daha da şiddetlenirken en azından sarılmasını istemiştim. Okula gelmesindi ama en azından bir kere sarılıp 'üzülme kızım' deyip saçımı okşasaydı. Ben bunu beklerken onun yaptığı bana kızıp odama gitmemi söylemesiydi. O gündendir kimseden sevgi gösterisi beklememiştim.

Ama şimdi o, ben istemeden ona sarılmamı istemişti. Ağlayışımın şiddetlenmesi de bu yüzdendi. Bana bu kadar güzel sarıldığı içindi.

Sıkıca sarılan tek o değildi. Ben de kollarımı boynuna sıkıca sarmıştım. Yüzüm boynuna yaslıydı ve kendine has erkeksi kokusunu soluyordum.

Hafifçe geri çekildi ve elleriyle yüzümü kavradı. Yanaklarıma değen elleri sımsıcaktı.

Kaşları çatıldı. "Buz kesmişsin." Geri çekildi ve vücudunun sıcaklığı benden uzaklaştı. Bir an boşluğa düştüm sanki, üşümem şiddetlendi. Kollarımı kendime sardım.

Üstünden kalın ceketini hızla çıkardı ve benim omuzlarıma yerleştirdi. Kaşlarım şaşkınlıkla alnıma yükseldi. Üzerinde kazağı tek kaldı. "Lütfen al bunu, sen üşüyeceksin."

"Üşümem ben." Dedi ve elleri tekrar yanaklarıma çıkıp gözyaşlarımı sildi. Kalbim deli gibi çarpıyordu. İlk defa bir erkekle böyle bir yakınlığım oluyordu. Onu da geçtim, kimseden böyle ilgi görmeye alışkın değildim.

"Artık ağlama." Yutkundu. "Seni yalnız bırakmayacağımı söylemiştim." Kaşlarını çattı. "Ayrıca senin burada ne işin var Allah aşkına? Nasıl onların yanından ayrılırsın?" omuzlarımı kavrayan elleri sıkılaştı. "Bunun hesabını soracağım." Bileğimi tuttu. "Ama şimdi değil. " dedi ve beni arkasından çekiştirmeye başladı.

Kısık çıkan sesimle "Ben çok üzgünüm." dedim. "Böyle olmasını ben de istemezdim ama yavru bir kedi karşıma çıktı." Duraklayıp bana döndü. Şaşırmamış gibiydi. Derin bir nefes verdi ve ağzında mırıldandı. "Önceden de bunu yapıyordun."

Ne söylediğini anlamadım ama sinirlendiği belli oluyordu. Tekrar yürümeye devam etti. "Ona marketten yiyecek almak istemiştim. Açık market bulmaya çalışırken uzaklaştığımın farkında bile değildim. Gerçekten çok üzgünüm."

GÜL ÇIKMAZIWhere stories live. Discover now