˚⋆。˚ ⋆ Bölüm 4⋆ ˚♡。⋆˚

649 60 41
                                    

Bakugo beni eve bıraktıktan, birbirimize  daha yakınlaştığımızın üstünden yaklaşık üç ay geçmişti.Okulda diğerleriyle takılırken ne kadar belli etmemeye çalışsa da onu sürekli bana bakarken yakalıyordum.

Evlerimiz birbirlerine yakın olduğu için her gün beraber eve gidiyorduk. Onunla daha da yakınlaşmak bana hayata karşı bir umut veriyordu sanki. Ama bunun  tek taraflı olduğunu düşünmüyordu bir tarafım. Diğerlerine karşı ne kadar sinirli olsa da bana karşı her zaman kedi gibi sakindi mesela. Kendimi mi kandırıyordum acaba bunları söyleyerek, boş bir umut mu yaratıyorum kendim için? Bilemiyorum. İşte en çok da bu bilinmezlik yoruyor beni. 

Sanki ilk defa hayatımda biri için değerli olduğumu hissediyorum yine de. Bu duyguya o kadar çok bağlanmıştım ki, ondan hiç vazgeçemeyecek gibi hissediyordum. Julıet gibi yalvardım her gece Ay'a . Beni sevmesin diledim sadece. Oysa ki hiç gerçekleşmeyecek bir dilekti benim için. Ama yalvarmaktan usanmadım. Hala bir umut ışığı vardı çünkü benim için ufukta. Ona sımsıkı tutundum annesinin elini tutan bir çocuk gibi. Asla da bırakmadım.

Arkadaş grubumuzun asabi çocuğuyla yakınlaştığımı görünce Mina imalı bir şekilde sordu sınıfa doğru yürürken:

'' Uuu acaba yeni bir aşk mı doğuyor (y/n) ?  Bakuyla aranızda bir şeyler mi var da ,yoksa  bize mi söylemiyorsunuz  (͡ ° ͜ʖ ͡ °)''

Fazlasıyla kızararak ''Hayır, bana o gözle baktığını sanmıyorum.'' dedim. Arkadan bizi duyan Kirishima ve Bakugo yanımıza geldi ve Kirishima:

'' OOO Sen yani Bakugo'ya o gözle mi bakıyorsun ;) '' dedi. 

Bakugoyla göz göze  geldik ve hayatımda hiç o kadar utandığımı hatırlamıyordum . Yüzüm kızarmış bir şekilde tabii ki de hayır diyerek oradan hızlıca uzaklaştım.

Bana şaşkın ve üzülmüş bir şekilde bakan Bakugo ise orada dona kalmıştı sadece. 

Sözlerimle her şeyi mahvettiğimi düşündüm. Neden böyle bir şey demiştim ki? Ama zaten benden asla hoşlanmazdı, hele mükemmel turuncu saçları, güzel fiziği ve etrafına yaydığı  hoş yasemin kokusuyla  herkesi kendine büyüleyen o kızla kıyaslanamazdım bile.

Okul bitmişti. Herkes evlerine dağılırken bir anda yağmur bastırdı. Şemsiyemi unuttuğumu fark ettim tam yedek şemsiyesi olan birilerini arayacakken  Bakugo önüme geçti.

''Zaten beraber gidiceğiz, benimle şemsiyemi paylaşırsın.'' dedi utanarak.  Açıkçası ilk defa Bakugonun utandığını görüyordum ve ne yalan söyleyeyeğim bu duruma şaşırmıştım. 

Şemsiye ne kadar büyük olsa da Bakugo ıslanmamı istemediği için sürekli beni kendisine doğru çekiyordu. Normalde her gün farklı farklı konulardan konuşur, bazen yoldan bir şeyler alıp devam ederdik. Ama bugün farklıydı. Sanki aramızda bazı şeylerin değiştiğini hissediyordum. Ortam fazlasıyla gergin olduğu için, içime taze çimen kokusunu çekerek sessizliği bozdum.

'' Neden bu kadar durgunsun?'' dedim.

Sanki cevabı önceden bilmem lazımmış ve bu soruyu sormama şaşırmış bir şekilde tam gözlerimin içine bakarak 

'' Peki sen neden sana o gözle bakmadığımı düşünüyorsun?''

˖⁺ ☁⋆ ୭ 🕊.⋆。⋆ ༶ ⋆˙⊹˖⁺ ☁⋆ ୭ 🕊.⋆。⋆ ༶ ⋆˙⊹˖⁺ ☁⋆ ୭ 🕊.⋆。⋆ ༶ ⋆˙⊹ ˖⁺ ☁⋆ ୭ 🕊.⋆。⋆ ༶ ⋆˙⊹

hai hai umarım beğenmişsinizdir. 

Hikaye hoşunuza gittiyse oylarsanız çok sevinirim. <33


Bakugo X Okuyucu &lt;3Where stories live. Discover now