"İyiyim?" İmalı bir şekilde bakarak kafasını salladığında ne oluyor anlamında Batı'ya döndüm. Ben bilmem dercesine omuzlarını silkip yemeğini yemeye devam etti.

Fazla takmayarak ben de yemeğime geri döndüm.

Çıkardı kokusu.

Bol sohbetli ve laf sokmalı bir kahvaltıdan sonra günün yarısını odamda geçirerek kitap falan okumuştum. Sonra Batıkan odama gelerek bara gideceğimizi, on dakika içerisinde hazırlanmam gerektiğini söylemişti.

Hiç itiraz etmeden hazırlanmaya başlamıştım ben de. Basmaya başlamıştı çünkü beni odam.

Altıma siyah fakat gündelik tarzı kumaş bir pantolon giydikten sonra üzerime düz siyah bir tişört geçirdim. Ardından da bunu bedenime hafif bol gelen siyah deri bir ceketle kombinledikten sonra ayakkabı olarakta siyah postal giydim.

Kumaş pantolonumu botlarımın içerisinden çıkardıktan sonra aynamın önüne geldim ve önünden sıklıkla kullandığım parfümümü boynumun iki yanına sıktıktan sonra hazırdım.

Cep telefonumu da cebime soktuktan sonra odamdan dışarı çıktım ve merdivenlerden aşağıya indim. Batıkan genelde düzenli bir insan olduğu için her sweati pantolona uygundu.

Manyak öyle düzen hastasıydı ki her hafta Pazar günü bütün kıyafetlerini gardırobundan çıkartarak değişik değişik kombinler ona göre giyinirdi o gün.

Ben ise hemen o an gördüğüm iki şeyi üzerime geçirir öyle kombinlerdim. Çok değişik karakterli ikizlerdik.

Annemler büyük bir ihtimalle bahçede olmalılardı ki onları görmedim. O yüzden de direkt evden çıkarak evin önünde beni bekleyen Batıkanın arabasına yürümeye başladım. Arabanın önüne geldiğimde kapıyı açtım ve koltuğa oturarak kapıyı kapattım.

Batı geri geri gelerek evin bahçesinden çıktıktan sonra arabayı genelde gittiğimiz bara sürmeye başladı.

"Nereden çıktı bu bar işi?" Sesim cansız çıkıyordu. Çünkü gerçekten hiç canım istemiyordu ama her halükarda evden daha iyiydi.

"Keyfim ve kahyası öyle istedi." Direksiyonu sağa doğru kırarak sağdaki sokağa saptı.

Camı araladım ve derin bir nefes aldım. Senin kahyanı sikeyim.

Yaklaşık 10 dakika sonra işlek bir sokakta durdu. Bar çarşıdaki sokaklardan birinde olduğu için kalabalık ortamdan geçmemiz gerekiyordu.

Arabadan inerek ellerimi cebime soktum ve Batı'yı beklemeye başladım. O da indikten sonra beraber yürümeye başladık. Baya kalabalıktı.

Kahkaha atarak yanımızdan gelip geçen genç grubu,kulaklıklarını takarak bu dünyadan soyutlanmış bir sürü insan ve daha çeşit çeşidi.

Bir süre daha yürüyerek barların olduğu sokağa sapacaktık ki gözüme çarpan şey ile duraksadım. Küçük bir kız çocuğu hemen kaldırımda ağlayarak oturuyordu.

Batı'yı dürtmek için ona döndüğümde onun zaten çoktan küçük kıza doğru ilerlemeye başladığını gördüm.

Ben de fazla beklemeden küçük kızın yanına giderek aynı batı gibi diz çöktüm. Küçük kız kafasını kaldırdı ve bize baktı. Bedenim şaşkınlıkla dona kalırken gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım.

KOMUTAN  | BXBWhere stories live. Discover now