•Yirmi

54.4K 3.8K 1.3K
                                    





Kucağımda bayılan Araf'la içimdeki korku büyürken sinirle alt dudağımı ısırdım.

"NEREDE KALDI BU SİKTİĞİMİNİN AMBULANSI LAN!" Sinirle bağırmam üzerine Erim yanıma gelerek omuzumu sıktı.

"Sakin ol, Batuhan. Birazdan burada olur."

Gözlerim dolarken titrek bir nefes çektim içime. "Birazdan olmaz, birazdan geç Erim. Baksana, neler yapmışlar Araf'a." Boğazımda koca bir yumru vardı. Araf'ın bütün vücudunu tekrardan gözlerim ile inceledim.

Zayıflamıştı ,zaten zayıf ve kemikli olan yüz hattı daha da çökmüş, yanakları içine göçmüştü. Kıyafetleri kan içerisindeydi. Yüzü, gözü, bedeni her yeri toz ve kan içerisindeydi. Bedeninin açıkta kalan yerlerinde derin yaralar vardı. Bazıları kabuk tutmuştu, bazıları ise hala ufak ufak kanıyordu.

Kalbim sıkışırken gözlerimi kapattım. Allahım nolursun onun acısını bana ver. Kim bilir neler yapmışlardı Araf'a.

Gözlerim dolarken ağızımdan bir iç çekiş koptu. Vahşetti bu yaptıkları. Bunlar insan olamazlardı.

Yüzümü göğüsüne gömerek iç çekişlerle birlikte ağlamaya başladım.

"Allahım yalvarıyorum sana, onun acısını bana ver." fısıldayarak Allah'a yalvarmaya başladım. Omuzlarım iç çekişlerimle birlikte sarsılırken yüzümü göğüsüne daha çok gömerek ağlamaya devam ettim.

"Açılın!"

"Çabuk olun!" Duyduğum sesler ile kafamı hafifçe kaldırarak gelen ambulans görevlilerine baktım. Hızlı bir şekilde sedyeyle yanımıza geliyorlardı. Erim ve Hafız kollarımdan tutarak beni ayağa kaldırdıklarında, görevliler açılan boşluktan yararlanarak hızlıca Araf'ı kontrol ettiler.

Ardından dikkatlice onu sedyeye koyarak hızlı adımlar ile birlikte deponun çıkışına yürümeye başladılar.

"Ne oldu burada?" Görevlinin sorduğu soru ile birlikte hızımı arttırarak onlara yetiştim.

"Bir aydan beri kayıptı, büyük bir ihtimalle çeşitli işkenceler uygulandı." Diyerek onları yanıtladım. Kafalarını sallayarak hızla ambulansa bindiler. Arkamdaki Hafıza döndüm.

"Siz burada polisleri bekleyin, ben gidiyorum. Gelirsiniz sonra." Kafasını sallayınca ben de hızlı hareketlerle ambulansa binerek Araf'a baktım.

Hızla solunum cihazını Araf'a bağlayarak ilk yardım yapmaya başladılar. Gözyaşlarımın yenileri durdurarak bilmezken birazda olsa kendimi toplarlamaya çalıştım. Şimdi ağlamanın sırası değildi.

Araf'ın bana ihtiyacı vardı. Aynı zamanda benim de ona. Kapıya yaslanarak onu izlemeye başladım. Baygın bir şekilde yatıyordu. Yaralarının sayamayacağım kadar çok olduğuna emindim. İçim yanarken burnum sızladı.

Bir süre sonra ambulans hastaneye vardığında görevli kapıları açtı. Hızla ambulanstan inerek Araf'ında indirilmesini bekledim.

Arafta sedyeyle birlikte hızla hastaneye doğru götürülmeye başladığında hızlı adımlar ile ben de peşinden ilerlemeye başladım. Onu hemen yoğum bakıma soktuklarında ellerimi saçlarımın arasından geçirerek nefesimi verdim.

KOMUTAN  | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin