CHAPTER 7 : HEAR

304 53 30
                                    

Küçük çocuk babasının elini sımsıkı tutmuş, gülümseyerek kasvetli gökdelenin asansörüne biniyordu. Çünkü evleri gökdelenin en üst katlarında idi. En alt kata inmek için başka çareleri yoktu. Küçük çocuk asansöre binmeyi çok seviyordu. Ne zaman asansöre binde heyecanlanıyor ve asla inmek istemiyordu. Babası bu ufak çocuğun saçlarını okşadı. O da biliyordu asansörü ne çok sevdiğini.

"Baba çıkarken de bineceğiz değil  mi asansöre?"

"Elbette, elbette."

"Baba yarın da binelim mi asansöre?"

"Yarın biraz meşgulüm, sonraki güne ne dersin?"

Küçük çocuk heyecanla başını salladı.  Babasına karşı asla ısrar etmezdi. Çünkü babası da eninde sonunda istediğini yapardı. Fakat buna rağmen küçük çocuk şımarık değildi. Onun yerinde başka çocuk olsaydı belki daha çekilmez olurdu. Küçük çocuk gerçekten özeldi. Asansör kapısı açıldığında heyecanla içeri zıpladı. Babası sessizce kıkırdayıp konuştu.

"Oğlum yavaş ol!"

"Baba baba asansöre bindik!"

Mavi lolipopunu sallarken birkaç kez zıplamıştı. Seviyordu babası onun bu tatlı hallerini. Asansör kapısı kapanırken zemin kata bastı babası. Küçük çocuk asansörün hareketlenmesini bekledi. Evet, yine bedeninin aşağı çekilme hissini hissetmişti. Bu hissi seviyordu. Burada bulunmayı seviyordu.

"Chris, ödevlerini yaptın değil mi?"

"Evet baba yaptım hepsini ve öğretmenim dün bana sarı bir sticker hediye etti bak!"

Babası gülümseyerek oğlunun işaret ettiği çantasına baktı. Sarı bir gülen yüz vardı.

"Aferin oğluma."

Yine sarı saçlarını sevdi babası. O anda asansör sallanmaya başlamış ve olduğu yerde durmuştu. Küçük çocuk babasının bacağına korkudan sarılmış  mavi lolipopunu yere düşürmüştü. Dudağından "B-baba?" Babası en güven verici tebessümünü sunarken iç çekti.

"Sorun yok şimdi güvenlik ile bağlantıya geçeceğim çıkaracaklar bizi tamam mı?"

Babası ne kadar rahat görünmeye çalışsa da o da tedirgin hissediyordu. Asansörün akü sistemi vardı, en yakın kata bırakması gerekiyordu. Fakat böyle bir durum şu an söz konusu dahi değildi. Güvenlik şifresini girip irtibata gireceği sırada asansör tekrar sallanmıştı. Minik çocuğun kalbi çok hızlı atıyordu. Gözlerini sıkıca kapamış babasının paltosunu minik elleriyle sıkıyordu. Babası eğilip elleriyle yanaklarını kavradı küçük çocuğun.

"Christopher bana bak. Kurtulacağız şimdi güvenlik ile bağ-"

Asansör tekrar hareket ediyordu. Bedeninin aşağı çekildiğini hissediyordu minik çocuk ama bir sorun vardı. asansör olduğundan daha hızlıydı. Babası minik çocuğu sımsıkı sarmış, kucağına çekmiş cenin pozisyonunu almıştı. Bu kurtulmaları için son ihtimaldı.

"Baba! Baba çok korkuyorum"

"Sakin ol Christopher!"

Christopher gözlerini araladığında kalbinin hızla attığını, göğsünün ise daha hızlı inip kalktığını fark etmişti. Terlemişti, başı fena hâlde ağrıyordu. Kaskatı kesilmiş bir hâlde iken kalın ve derin bir ses duymuştu.

"Profesör, profesör! Beni duyabiliyor musunuz? Doktor Know, gözlerini açtı!"

Sesler çok uzaktan geliyordu sanki kulağına. Neredeydi net kestiremiyordu. Bir anda başında kalın dudaklı, çekik gözlü çekici bir doktor belirmişti.

Kayıp Sembol  \\ ChanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin