CHAPTER 12 : BROKEN

203 37 24
                                    

Kemikli parmaklarıyla İncil'i kavradı Jeongin. Efendisi elini omzuna koyarak çocuğa baktı. Jeongin gözlerini kaldırdı, yaşlı adamla göz göze geldi. Gözlerinde ne hüzün ne sevinç ne de mutluluk... Gözleri hissizdi.

"Oğul göreve hazırsın değil mi?"

Kendinden emindi. Ölümden korkmuyordu ya da kaybedeceği bir şey yoktu. İncil'i piyanonun üzerine yerleştirdi. Kilisede sadece burayı çok seviyordu. Piyano hissiz duygularına tercüman oluyordu.

"Hazırım."

Yaşlı adam gülümsedi. Onu iyi eğitmişti, 5 yaşında evsiz kalmış bu çocuk onu babası- annesi olarak görüyordu. Belki de onu kullanıyordu. Jeongin böyle hissetmemişti. Koskoca dünyada sığındığı tek insan, o idi.

"Tanrı seninle gurur duyacak evlât."

Son savaşa hazırlanıyordu Jeongin. O gizli bir güçtü. Karınca kadar sessiz, duvar kadar sert, bukalemun kadar gizliydi. O diğer insanlardan farklı idi, onun tek gerçeği efendisiydi.

********

"Jisung!"

Seo dalgınlaşmış, kendisinden daha düşük rütbeye sahip olan ajana döndü.

"Dalgınlığı kes."

Sincap ajan şaşkınca Seo'nun irislerine baktı. Evet, dalmıştı. Son olaylardan sonra hep böyle idi. Çünkü ihanete uğramış hissi tüm kalbini çepeçevre sarmıştı. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı hissediyordu.

"Onları kaçırmış olabiliriz fakat jet ile en fazla nereye gidebilirler ki? Fransa'ya kaçmaya çalıştıklarına eminiz."

"Eminiz fakat Hava Kuvvetleri herhangi bir ize rastlamamış. Fransa'ya giden uçak, jet her neyse hiçbir hava aracına rastlanmamış."

"Jetle gittiklerine eminiz? O jet Doktor Lee Know'a ait. Kayıdı, ehliyeti hepsi var."

"Sen bunları nereden biliyorsun?"

Jisung bakışlarını kaçırdı Seo'dan. Bunu söylemekten nefret ediyordu,

"Eski sevgilisiyim."

Eski... Bir kelime nasıl bu kadar acı verebilirdi? Eski bir ayakkabı... Eski bir hatıra... Eski bir çiçek. Şimdi eski kelimesinin hüznünü tarif edemiyordu.

Acaba Minho çevresine onu eski olarak mı tanıtıyordu? Yoksa Jisung diyerek mi? Eski demesi kalbini sızlatıyordu. Seo sırıttı ve Ajan'ın omzuna vurdu.

"Demek ajanımız bundan dolayı dalgın. Üzgünüm onu da idam edeceğiz."

Kulakları algılamıştı sert ve yoğun sesi.

"Fakat o katil bile değil! Böyle bir şey olamaz!'

"Ona yardım ve yataklık yapmadı mı? Uluslararası bir suçluyu jeti ile kaçırdı. Sence yaptığı hapisle mi kalacak?"

Jisung yanaklarının yandığını hissetmesiyle irkildi. Daha fazla konuşmak istiyordu. Bir şey diyecek gibi oldu, açtı ağzını. Vazgeçeceği sırada kapı iki kez vurulmuştu. Seo sıkıntılı bir sesle gir demişti.

Giren asker hazır olda bekledi.

"Jet izine rastlanmış. Paris'teki ormanlık bir bölgeye iniş yapmış. Saat sabaha karşı 05.00-06.00 sularında."

"Bu haber bize şimdi mi iletiliyor? Şaka mı yapıyorsunuz?"

"Hava Kuvvetleri'nin radar sistemini devre dışı bırakmış özel jet."

"Aptal mısınız? Bu imkansız bir-"

Aklındaki tüm anılar aylar öncesine gitmişti. Suikast, Sam Hwang. Hava kuvvetlerini devre dışı bırakacak bir sisteme sadece o sahip olabilirdi. Çünkü aylar önce gerçekleştirdiği suikastte böyle bir sıkıntı tekrar oluşmuştu.

Kayıp Sembol  \\ ChanlixWhere stories live. Discover now