~Yazar bakışı~
İnsanlar kişilikleri hakkında üçe ayrılırlar. Bazı insanlar vardır, kendini bildiği andan itibaren kişiliğini belirliyebilen. Bazı insanlar vardır, buyruk altında yaşar sürü psikolojisi olanlar. Bazı insanlar vardır, hem kişiliğini belirlemekte zorlanır hem de buyruk altına giremez. Sonuncu örnek genel olarak ya deli ya dengesiz diye anılır, ki bence delilik dünyanın en güzel hali. Söylenen bazı sözler karşısında insanlar yine üçe ayrılır, mesela bir kişi bir kişiye 'deli ' der. Bazı insanlar karşılık olarak sözlü hakaret ederler, ki bence yanlış bir tutum. Bazı insanlar susarak sözsüz hakaret ederler, bence susmakta bir tercih çünkü insanların acı değerleri nasıl farklıysa üzüntüleri de farklıdır. Sabır ise bu noktada gelir.
Bazı insanlar 'Teşekkür ederim' der , bence en mantıklısı bu. Çünkü burada 'Teşekkür ederim' cümlesi 'Teşekkür ederim beni dikkatle inceleyip benim hakkımda çıkarımda bulunabildiğin için. Bir açığım varsa bana söyleyebilme cesaretine erişebildiğin için.' Çünkü karşılıklı hakaret bence karşınızdaki kişi ile aynı seviyeye düşmemizi sağlar. Bence bu onu mutlu eder.
'Ve seni Gece öpse sende mutlu olursun' her şey burda tavanın laf atmasıyla başladı...
Deniz , Gece gittiğinden beri yarım saat olmuştu ve o örtü sadece kafasını açık bırakmış şekilde imalı imalı tavan ile bakışıyordu. En sonunda tavanın her şeyi biliyormuşcasına kinayeli bakışı ile patlamıştı. Aniden yatakta doğrulup oturur pozisyona gelmişti o sırada kapıyı açan Sinem'den habersiz.
"YETER BE YETER ŞÖYLE BAKMA ONA AŞIK DEĞİLİM! DELİRTME BENİ!!" Sadece kafası kapıdan içeri uzanmış olan Sinem odaya bakınınca kimseyi görmemiş olması onu şaşırtmıştı.
"Sen iyi misin?" Deniz kafasını ağır ağır aşşağı indirip karşısında ona 'deli mısın?' Bakışları atan arkadaşını görünce şaşırmıştı.
"Sen... sen ne zaman geldin?" Sinem tüm bedeniniyle içeri girdi.
"Çok olma-" Sinem konuşurken açılan kapı ile öne doğru sendeledi. İçeriye yan odalarındaki her bağırışa koşan Hilal'in girmesi ile Deniz kendini geriye attı. Sinem , Hilal'e sinir ile bakarken
"Ayı mısın kızım sen?"
"Ayıyım var mı ?"
"Var lan!"
"He... kavga var mı?" Dilinin ucundaki çekirdek kabuğunu yere tükürünce sinirlenen Deniz
"Ya sabır çık şu odadan" Deniz'e bakıp .
"Kavga etmeyin ha banyoya gircem." Yayvan yayvan konuşmasına daha çok sinirlenen Deniz komidindeki kitabı eline alınca hızlıca çıktı. Hilal artık Deniz'den kafasına kitap yemeye alıştığı için önceden çıkmıştı. Kitap kapanan kapıya çarpınca dışarıdaki Hilal
"Iskaaa" diyerek kahkaha attı.
"Deli" diyen Sinem'e bakış atıp gözlerini ovuşturdu.
"Harbi deliriyorum galiba" diyerek örtüyü üstünden attı ve dolabına adımladı. Sinem masasında ki sandalyeye oturmuş kâğıtlar ile oynuyordu. Zorla çıkarttığı tabloyu Sinem'e çevirdiğinde tırnaklarını yiyordu.
"Ananı sikim. Lan dur önce tebrik ediyorum." Ayağa kalkıp Deniz'in elini sıktı.
"Hem muhteşem tablonuz adına hem de delirmiş olduğunuz için." Deniz bunu sadece karalama olarak yapıyordu. Sadece belirsiz fırça darbeleri sadece normal bir gece yarısı.
Karşısında ki Gece'yi çizmiş olduğu tabloya bakıp elleriyle utanç ile yüzünü kapadı. Sinem , Deniz'e sarıldı.
"Oy oy oy benim kardeşim aşık mı olmuş." Topuzunu salladığında Deniz sinirle ondan ayrılıp
"Aşık falan değilim ben!"
"Tabi canım değilsin. "
"Yahu değilim denk gelmiştir herhalde."
"Ha yani bilmeden çizdin. Bravo gerçek aşka erişmişsiniz hanımefendi."
"Ya sen yapma bari" diyerek yatağına oturup kafasını yastığa attı.
"Peki peki ama o sana aşık."
"Nerden biliyorsun?"
"Görmedin mi bakışlarını? Tamamen saf sevgi ile bakıyordu."
"Her insan bakar öyle ."
"Salak kız sana aşık aşık bakıyor. Hiç öptü mü?"
"Öpmüştü yani öpme hastalığı vardır galiba yani yoksa niye öpsün ki?"
"Hee o zaman gelince öpücek olursa beni öpsün."
"Ne münasebet canım herkesi öpmüyordur. Öpüyor mudur?"
"Salak aşık olmuşsun işte."
"Kim kime aşık?" İçeri giren Gece ile ortada duran tablonun önüne geçti.
"Kim kime dum duma yuvarlanıp gidiyoru."
"Ne var arkanda portakalım?"
"Belli olmuyor mu tablo." Sinem ikili arasında kafasını bir oraya bir oraya çevirirken arkadaşının heyecanı daha çok komiğine gidiyordu.
"Anladım da niye saklıyorsun?"
"Yoo saklamıyorum ne müsabenet aman ne münabeset."
"Kanka o ne münasebet."
"Hah işte ondan."
"Sen ne yapıyorsun burda?" Gece'nin ilgisi Sinem'e yönelince hızlıca tabloyu ters çevirip sandalyeye dayadı. Karşısında ki aynalı dolabı unutmuş halde.
"Oturuyorum. Ha şey galiba öpme hastalığın varmış beni öpebilirsin." Deniz arkadaşını söyledikleri ile kaşlarını çatmıştı. Gece , Sinem'in kaş göz hareketlerini sonunda anlayınca Deniz'in sinirli haline bakıp dudaklarını dişledi.
YOU ARE READING
DENİZ 》》 (>^ω^<)《《
FantasyMaviler kahveler ile buluşunca nefes alabiliyordu, peki şimdi ne olacak?
