Gece... bekle insan olan Gece değil güneşin batışından günün ağarmasına kadar olan süre.
"Zaten şuan gün ağarıyor salak şey"
Her neyse Gece uyuduktan sonra eskizlerini tamamladığım tablolara ileri bir zamanda davalık olursam diye şifrelerimin yerlerini işaretledim. Daha sonra belli olmıyacak şekilde yerleştirecektim.
Gece'nin uyuduğuna emin olana kadar uyumadığım için çok uykum vardı. İşim bittikten sonra esneyerek yatağıma geçerken yatağın kenarına ayağımı çarptım.
Ses çıkartmadığımı düşünürken
"Gerizekalı bağıran sendin" diyince bağırdığımı fark ederek yatağa yattım.
Gece'nin hiç uyumadığından habersiz...
~~~~~~~
Okula geldiğimde girişte sigarasını içen Gökhan'a baş selamı verdim. İçeri
girerken kolumdan tutarak kendine çevirdi.
"Biraz konuşabilir miyiz?" Gözleri yaşarmaya başlayınca merak etmiştim.
" Noldu ,iyi misin?"
"Sadece gel" kafamı tamam anlamında sallayarak onu takip ettim. Okulun arkasında ki çimenlik alanda ki banklardan birine oturduk.
~~~Yazar Bakış Açısı~~~
İkiliye sinirle bakarak takip edecekken kimya profesörü ona seslenince gözlerini üstlerinden almak zorunda kaldı.
Banka oturduklarından bir kaç dakika sonra çocuğun gözlerinden bir kaç yaş damlayınca kız panik ile ellerini tutarak
"Neden ağlıyorsun?"
Kızın elini tutması ile planı olmasada onu elde etmesi için bir ışıktı. Üniversitenin yakışıklı basketbol kaptanı olan oğlan okulun güzel kızları ile çıkmayı kendine görev edinmişti.
"Annem" dudaklarını kemirerek kızın gözlerine baktı .
"Annem kanser." Derince bir nefes alarak
"Beynine kadar sıçramış. Alınamıyacak yerlerdeymiş"
Kız bir an nefes almadı . Annesini kaybetmek. Ondan ötesi ölmek. Alışkanlıkları bir anda bırakmak ondan ötesi ona alışanları bırakmak . Çantasından su çıkartıp oğlana verdi.
Yanına oturarak omzunu sıktı. Oğlan kıza dönerek sarıldı. Beş dakika kadar öyle kaldıktan sonra ayrıldılar.
"Sen ağlamışsın " diyerek gözünde ki yaşı sildi oğlan.
Aralarında ki tek taraflı olsada etkileşimi fark ederek dudaklarına kapandı. Bu duruma şaşıran kız tepki veremedi . Aynı zamanda itemedi de.
Camdan onları seyreden Gece bu durumdan hiç hoşlanmamıştı. Hatta bir kaç değişiklikler yapabilecek kadar.
Oğlan ayrıldığında kısık gözler ile kıza baktı hala gözlerinin kapalı olduğunu görünce gülümsedi.
"Imm şey özür dilemek istemiyorum"
"Hıhım. Ha şey dileme "
At gibi kişneyip... pardon kıkırdayıp
"Tanışalı kısa bir süre oldu ama ben seni seviyorum. Hislerime karşılık verebilecek misin?"
Şaşkınlığını su içerek gidermeye çalıştıktan sonra
"Deneyebiliriz" diyerek hızlıca kalktı
"Ama gitmeliyiz yani gitmeliyim. Zil çalıcak " diyerek okulun sağ taraftaki bahçesine geçti.
Kedilerin yanında ki banka oturup kendine gelmesini bekledi.
Camdan bakan kızımız neden bu kadar sinirlendiğini anlamıştı. Buna elinde ki kahve bardağını sıkıp elini yakmasından Gökhan malı... pardon Gökhan bile anlayabilirdi.
Deniz kendine gelince derse girmişti. 'Dünyanın en gıcık insanı olabilir " hoca ile birlikte kendine gelmişti. Kahve almaya giderken biri tarafından eli tulunca arkasını döndü Gökhan'dı.
"Nereye?"
"Kahve almaya?"
"Ben de alırım o zaman" diyerek beraber kafeteryaya girdiler. Deniz bir masaya oturunca Gökhan iki kahve alıp yanına geldi.
"Okul dışında yaptığın bir şey var mı?"
"Çalışıyorum"
"Nerde ?"
"*** barda barmaid olarak. Sen ne yapıyorsun?"
"Basketbol var . Aslında bir dahaki hafta sonu maç var." Elini tutarak
"Destek vermeye gelirsin herhalde"
"Gelirim"
Gülüşerek konuşmaya devam eden çift sayesinde Gece ile kafeteryada atom enerjisine ulaşıcaktık.
🏳️🌈🏳️🌈🏳️🌈🏳️🌈🏳️🌈
Merhaba
Nasılsınız?
Oy ve yorum atarsanız mutlu olurum.
GriS...
YOU ARE READING
DENİZ 》》 (>^ω^<)《《
FantasyMaviler kahveler ile buluşunca nefes alabiliyordu, peki şimdi ne olacak?
