¹⁹

1K 114 206
                                    

Az önce Furkan ile konuştuğumuz gibi sonuna kadar gitmiştik. Çok güzel hissediyordum ve çok huzurluydum. Onunla beraber olma hissinin bu denli güzel olacağını asla tahmin edemezdim.

Teninin tenimle birleşmesiyle onu her zerremde hissetmiştim. Her yanım yanmıştı ama onunla yanmak olabilecek en güzel şeydi. Onunla olmaktan çok mutluydum. Çünkü Furkan dışardan gözüktüğü gibi birisi değildi. Dışardan her ne kadar sinir bozucu,asi birisi gibi gözükse de sevdiği insana karşı çok farklı oluyordu. Beni sevdiğini bana bakışlarıyla bile hissettiriyordu.

Yatakta birbirimizin yanında uzanırken üstüm çıplak olduğu için üşüdüm ve örtüyü çektim. Furkan da bana dönüp beni kendine çekti ve göğsüne yasladı. Saçlarımı öptükten sonra konuştu.

"Tanrıça gibisin biliyor musun?"

"Bilmiyordum. Bunu söyleyen ilk kişisin."

"Başka biri olmasın zaten. Sen bana özelsin."

"Seninle bu raddeye geleceğimi düşünmüyordum."

"Bende öyle. Seni sevmiyordum ama şimdi senden vazgeçemiyorum."

"Vazgeçme."

"Beni çok etkiliyorsun. Vücudumu kontrol edemiyorum."

"Evet farkettim."

Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda bana gülümsedi ve dudaklarını benimkilere sürttü.  Gözlerimi kapatıp yüzümü ona yaklaştırdım ve dudaklarımızı yeniden birleştirdim. Kısa bir öpücükten sonra geri çekildiğinde fısıldadı.

"Böyle giderse biz bu yataktan çıkamayız."

"Boşver çıkmayalım."

"Yorulmadın mı?"

"Sabaha kadar devam edebilirim."

"Bunu evet olarak kabul ediyorum."

Kafamı sallayıp güldüğümde beni yavaşça yatırıp tekrar üstüme çıktı. Hiç beklemeden boynuma gömüldü ve yoğun öpücüklerine devam etti. Dilini ve boynumda bıraktığı ıslaklığı hissediyordum. Bu vücudumun yanmasına sebep olurken bende ellerimi onun sırtında gezdiriyordum.

Bizi kendimize getiren şey dış kapının anahtarla açılması ve Cem'in bana seslendiğini duymamızla olmuştu. Furkan'ı üstümden itip hemen üstüme bir şeyler geçirmeye çalışırken yaklaşan adım seslerini farketmiştim. Ben üstümü giyinmeyi başarmıştım fakat Furkan yarı çıplak kalmıştı. Tam o sırada Cem ve Mısra odaya girince ikimizde kapıya bakakalmıştık.

"Şansıma sıçayım."

Furkan'ın ettiği küfürden sonra her şey bir anda gelişmişti. Mısra eliyle ağzını kapatırken Cem şok olmuş bir şekilde gözlerini ikimizde gezdirmiş daha sonra da bağırarak Furkan'ın üstüne koşmuştu.

"Lan!"

"Aha valla geliyor. Hazal yardım et!"

O Furkan'a koşarken bende yatağın bir ucundan diğer ucuna resmen takla atmış ve araya girmeye çalışmıştım. Cem arkamdaki Furkan'a ulaşmaya çalışırken Furkan sakince konuşmaya çalışıyordu.

"Cem güzel kardeşim bir sakin ol. Ablanla beraber açıklamamızı yapalım."

"Kes lan gavat! Sen ablama nasıl dokunursun?!"

"Gavat mı? Ayıp oluyor kardeşim. Ben senden büyüğüm."

"Başlarım büyüklüğüne şimdi! Gelsene lan buraya."

ᴛᴀᴛʟɪ ᴄᴀɴᴀᴠᴀʀɪ {ꜰᴜʀᴋᴀɴ ʏᴀʟᴄɪɴ}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin