ᴛᴀᴛʟɪ ᴄᴀɴᴀᴠᴀʀɪ {ꜰᴜʀᴋᴀɴ ʏᴀʟᴄɪɴ}

⁴

Dün Furkan ile tekrar işe döndükten sonra konuşmamış ve işimizi yapmıştık. Çıkışta ise yine onunla karşılaşmamıştım. Vakit kaybetmeden çantamı almış ve otobüs durağına gitmiştim.Çıkış saatim otobüsün geliş saatine denk geliyordu o yüzden fazla beklemeden otobüse binmiştim. Eve gittikten sonra Mısra'nın ateşini kontrol ettim ve düşmüş olduğunu gördüm. Sabaha göre biraz daha iyiydi. Onlara sıcak bir çorba yaptım ve masayı hazırladım. Yemeğimizi yedikten sonra söz verdiğim gibi profiterol yaptım. Birazını yarın işe götürmek için kaba ayırıp dolaba koydum. Çok lezzetli olmuştu özellikle içindeki krema mükemmeldi. Bunu Furkan'a tattırıp tepkisini görmek istiyordum.

İşlerimi bitirdikten sonra Mısra ve Cem ile film izlemeye karar vermiştik. Yarın hafta sonuydu ve onların okulları yoktu. Ben yarın da çalışacaktım ama uykusuzluk pek taktığım bir durum değildi. Üçümüze de bir tabak alıp içine yaptığım profiterolleri ve marketten aldığım abur cuburları doldurdum. Televizyonun başına geçtikten sonra bir süredir devam ettiğimiz Marvel serisinin sıradaki filmini açtık. Film bittikten sonra onlar oturmaya devam ederken ben de yatmadan önce bakım yapmak için banyoya gittim. İlk önce yüzümü sabunlayıp yıkadım. Daha sonra da dişlerimi fırçalayıp odama döndüm. Onlara sessiz olmasını söyledikten sonra kapımı kapatıp pijamalarımı giydim ve yatağa yatıp uyudum.

*

Sabah uyandığımda geç kalmamak için kalkıp hızlıca hazırlandım ve makyajımı yaptım. Dolaptan içi profiterol dolu kabı alıp poşete koydum. Otobüsü kaçırmamak için evden hemen çıkmam gerekiyordu bu yüzden ilacımı sonra içmek için çantama attım ve evden çıktım.

Tam otobüs durağına geldiğim sırada otobüste gelmişti. Hemen binip boş bir yere oturdum ve her zamanki gibi müzik dinlemeye başladım.

Bir süre sonra geldiğimde otobüsten inip otele yürüdüm. Otele ulaşıp yukarı çıktıktan sonra arka tarafa geçip şef kıyafetlerimi giydim. Mutfağa girdiğimde henüz işlere başlamamışlardı. Hepsinin oturup çay içtiğini gördüğümde poşetten profiterollü çıkardım.

"Arkadaşlar bakın size profiterol getirdim."

İyi anlaştığım kişilerden birisi olan Mert kabı alıp içinden birkaç tane yedi. Daha sonra Cemre ve diğerleri de tadına bakmıştı.

"Çok güzel olmuş Hazal. Ellerine sağlık."

"Afiyet olsun."

Dolaptan kendime bir bardak alıp çay doldurduğumda Furkan'ın mutfağı girdiğini gördüm ve ona seslendim.

"Tatlı canavarı bak ben de tatlı yaptım. Gel bir tadına bak."

"Senin yaptığın şeyleri tatmayı tercih etmiyorum ama dalga geçmek için bakabilirim."

Gözlerimi devirip kabı ona uzattım. İçinden bir tane alıp ağzına attığında yüz ifadesine baktım. Tepkisiz bir şekilde yemişti. Ben ona bakmaya devam ederken konuştu.

"Beğenmedim. Asla benim kadar güzel yapamazsın."

"Bence sen egondan dolayı beğenmiyorsun. Buradaki herkes beğendi."

"Ayıp olmasın diye öyle demişlerdir. Ben gerçekleri söylerim. Beğenmedim."

"Tabii kesin öyledir. Tatlım seninkilerden güzel oldu. Boşuna kendini o kadar övme."

"Bir gün ikimiz de tatlı yapalım. Müşteriler hangisini daha çok beğenecek görelim. Ne dersin?"

"Cidden onunla mı uğraşacağız? Gereksiz değil mi?"

"Öyle deme de seninle kapışmaya korkuyorum de."

"Hayır korkmuyorum. Yapalım kabul ediyorum."