Benim yüzümden...

269 42 11
                                    

- Soobin..

"Kaybol."

- Bir dinle. Böyle olmaz. Dostum 4 ay oldu... Seni böyle görmek beni daha da yıpratıyor.

Winwin bunu ağlamaklı bir sesle söylemişti. Ama göz yaşı dökmedi. 4 ay geçmişti. Soobin bütün herşeyle bağlantısını kesmişti. Zaman istemişti.

" Zaman istiyorum demiştim."

- Bir haber vermek için geldim. Changbin'in annesi mezarı kocasının yanına is-

" O piç babasının yanına mı yatacak? O adam olmasaydı belki uyuşturucuya başlamayacaktı... Daha sonra benle tanışmayacaktı. Benim yüzümden ölmeyecekti.

- Bak... Onunla senin kadar yakın değildim ama biz dosttuk. Eğer bu mezar meselesi seni rahatsız ettiyse annesini ikna etmeye çalışacağım.

" İstediğini yap."

- Senin yüzünden değildi.

" Anlamıyorsun... Hayatıma girmemiş olacaktı. Onu benim gibi gördüm ve kendi yaşamıma almaktan korkmadım. O da cesurdu. Beni o lanet yerde sabırla bekledi. Bana güvendi... Biliyor musun Winwin?

- Neyi?

" Bazen sana bile zarar gelecek diye korkuyorum. Çoğu şeyden korkuyorum. Başlarda hiçbir şey böyle değildi. Sana sert mi davrandım? Özür dilerim. Zamanında hatalar mı yaptım? Özür dilerim. Yaşadığımız yer bile normal değilken... Neyse. Biz yakın arkadaş olmamalıyız Winwin."

- Seni bu kuyudan çıkarabilirim.

" Bu saatten sonra hayatıma birini almaya cesaretim yok. Çıkabilirsin."

- ... Peki.

Bu oda da 4 ay geçiriyorum. Gün ışığını en son ne zaman gördüğümü bile bilmiyorum. Çoğu kişinin yüzü hafızamdan silindi. Aldığım ilaçlar ve içkiler beni bitiriyor galiba. Sadece sırıtmak istiyorum. Sonunu merakla bekliyorum. Sürekli aklıma gelen o yüzün hikayesini asla unutamıyorum.

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

( Seul Deliler Hastanesi)

Saat gece 3:32

- Şşt.

Birisi baş ucumda olan cama parmaklarını vuruyor. Yataktan diğer hastaları uyandırmadan kalkmaya çalışıyorum. Camda gördüğüm yüz yabancı değil. Daha önce görmüştüm. Sadece tam olarak hatırlamıyorum.

- Aç.

"S-sen kimsin?"

- Üzgünüm haber vermeden geldim. Ben Winwin.

"Benden ne istiyorsun? Beni nerden tanıyorsun. Ya da ben seni nerden tanıyorum."

- Burdan kaçmana yardım edeceğim. Çünkü yardıma-

"Yardımcı olamam. Beni rahat bırak."

Tam kapatacakken Winwin beni durduruyor.

- Benim değil. Bir arkadaşın. Seninde iyi bildiğin birinin.

Nedensizce aklıma o yüz geliyor. Her gece kabusum olan o şahıs. Choi Soobin.

"Soobin?"

- Sadece gel. Eğer onunla görüşmek istemiyorsan götürmem ama en azından burada durmanı istemiyorum. Soobin'in yüzünü görmek bile istemiyorsan seni evime götürürüm. Orada güvende de olmuş olursun. Annemle yaşıyorum. Sorun olmaz değil mi?

"Hadi aptallık yapmama izin ver hayat... Geliyorum."

Bir şekilde beni çıkarttı. Doktorlardan birine rüşvet verdiği çok açıktı. Ben özel hasta olsam bile beni para ile satmıştı sanki. Neyse ne. Kurtuldum.

Yolda yürürken evinin yakınlarında olduğumuzu söylüyordu.

"Changbin nasıl?"

- Ş-şey neden birden aklına o geldi?

"Soobin için önemli biriymiş. Hah. Muhtemelen aptal planları ile onu kurtarmıştır. Beni ölüme atacaktı pislik.

Winwin adımlarını durdurdu.

- Anlayışlı biri olduğum için şanslısın.. ama Changbin öldü.

"Ne?"

∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆

Sınav haftasından önce yb attım. Hadi herkese başarılar 😔

Lunatic ' sookaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin