Ya deli değilsem?...

349 50 2
                                    

Adam: İŞTE BULDUM ONU!

"Ah cidden yine başlıyoruz."

Soobin olabildiğince hızlı koşmaya başladı. Ayakları artık kanıyordu. Saklanacak hatta kalacak bir yer gerekiyordu onun için. Aylardır süren bu koşuşturmadan bıkmıştı, tükenmişti. Ayrıca Changbin'i kurtarmak için bir plan yapması gerekiyordu.

Adamlara izini kaybettirmişti. Nerede olduğunu anlamak için biraz durdu. Gözleri yavaş yavaş kapanmaya başlamış, aynı zamada başı dönüyordu. Biraz yere oturdu. Çevre yabancı gelmiyordu... İşte aynı noktaya geri dönmüştü.

(Seul Deliler Hastanesi)

"Ne? Herneyse en azından izimi kaybettirdim."

O esnada Soobin aklına gelen şeyle kafasını o pencereye çevirdi. Çocuk gitmişti. En azından yardım etmesini beklemişti Soobin.

"Şimdi nerede kalacağım? "

Tekrar adamların sesi duyuldu. Pek yakından değildi sesler ama çok uzaktan da değildi.

"Kahretsin!"

Sesler daha da yakınlaşıyordu. Soobin etrafta nereye saklanabileceğine bakıyordu. O esnada hastanenin penceresinden bir ipin ucunun aşağı doğru sarkıtıldığını fark etti. Pencereye doğru baktığında aynı çocuk olduğunu gördü.

Adamlar çok daha yakındaydı belki bir sokak ötede... Soobin ipi tutup tutmama konusunda çelişki yaşadı. Bir ipe bir de çocuğa bakıyordu. Ama yaşadığı bu güven problemi onun hayatına mâl olabilirdi.

- Hadi tut şunu fazla zamanın yok!

Soobin hızlıca elini ipe attı. Tırmandıkça tırmandı. Diğer ucundan ise gizemli çocuk halatı yukarı doğru çekiyordu. En sonunda pencereden odaya girebilmişti Soobin.

"Öhöm öhö.."

- İyi misin?

Soobin gözleriyle hızlıca odayı taradı. Doğrusu hapishane gibiydi. Kapının cam kısmında bile parmaklıklar vardı. İçeride ki havasızlık ile Soobin yüzünü buruşturdu.

"Burası ne berbat yer. Çekil şurdan."

- Bekle!

Soobin odanın sol tarafındaki kolu çevirdi. O oda da ise bir kaç yetişkin ve çocuk vardı. Arkasından da gizemli çocuk geldi.

- Senin adın ne?

Soobin sorulan soruya karşılık yüzünü buruşturdu.

"Bu seni ilgilendirir mi ucube?"

Kapıyı daha da sert açıp odanın ortasına geldi. İçerde olan hastaların bazıları yerinden sıçramış, bazıları da ağlamaya başlamıştı.

"Hepiniz ucube misiniz? Şu halinize bakın zavallılar. Bana çıkış kapısını gösterin! Burada kalıp sizin iğrenç geçmişinizi öğrenmek istemiyorum."

- Hey sakin ol. Ben Hueningkai. Ama kısaca Kai demen yeterli. Onlara öyle bağırmaya hakkın yok. Sende...sende hiç vicdan yok mu?

"Vay canına..sen nesin? Buranın bilgesi ya da sözcüsü felan mı? Hah.. biliyor musun diğerlerine göre daha az deli duruyorsun ha?"

Soobin Kai'nin üzerine doğru yürüyordu. Kai her bir adımda geri gidiyordu. Soobin Kai'nin yakasından tuttu ve tutmasıyla onu kendine daha da yakınlaştırdı. Hastalar ise fazlasıyla korkmuşlardı. Bazıları nöbet geçirme noktasına gelmişti.

"Bana bak ucube! Şimdi bana çıkış kapısını gösteriyorsun. Hemen!"

- Kaçarken baya bir korkak görünüyordun. Şimdi kendinden güçsüzlere mi bulaşıyorsun? Hayır sana çıkışı kimse göstermeyecek.

"Size kalmadım. Çekil şurdan ucube!"

Bu sefer Kai Soobin'in kolundan tuttu.

- Etrafına bak! Ucubelerin içinde olduğun sürece sende bir ucubesin!

"Hah.. komikmiş. Daha iyi bir şeyin var mı?"

Kai Soobin'in kolunu bırakıp odasına geçti. Arkasından da Soobin geliyordu. Kai yatağına uzanıp kitabını eline aldı. Soobin ise pencereye doğru yöneldi. Aşağı ve yukarı bakıyordu. Nerden çıkabileceğini hesaplıyordu.

- Eğer bana yardım edersen sana yardım ederim.

"Kes sesini. Senin yardımına ihtiyacım var gibi mi görünüyor?"

- Evet.

Soobin bir kaç saat daha uğraştıktan sonra pes etti. Bibloyu yere fırlattı.

"Görevli yok mu burada! Ben deli değilim. Buraya pencereden çıkıp geldim. Yardım edin polise gitmem gerek!"

Görevli: Hep öyle derler zaten..

"Siktir.."

- Soobin? Choi Soobin..

"Kimliğimi ver pislik."

- Al. Yemedim zaten. Herneyse iyice düşündün mü? Sana yardım edebilirim ama sende bana edeceksin.

Soobin ve Kai karşı karşıya durdular.

"Bir deli benden nasıl bir yardım isteyebilir ki? Beni kendi çukuruna çekmene izin veremem. "

- Peki ya deli değilsem?

Lunatic ' sookaiWhere stories live. Discover now