Onu kurtar...

321 50 14
                                    

Soobin yer yatağına oturmuş düşünüyordu. Arkadaşını ve kendisini nasıl kurtarabilirdi. Gerçi hala hayatta mıydı ki? Bu şüphe onu daha da öfkelendirip, savunmasız hale getiriyordu. Uzun zamandır süren yakın bir arkadaşlıkları vardı. Ama hiç bu noktaya geleceklerini düşünmemişlerdi.

Kai Soobin'in yanına gidip konuşmak istemişti. Nasıl çıkacakları hakkında bir plan yapmaları gerekiyordu. Ama Soobin Kai ile konuşmak değil, yüzünü bile görmek istemiyordu. Soobin'in onu bu kadar aşağılaması ne kadar kalbini kırsa da geçiştirip duruyordu.

" Konuşsana hadi!"

- Benimle doğru düzgün iletişime bile geçmiyorsun. Seninle nasıl konuşacağım?

"Bu da senin sorunun işte.."

- Seni buradan çıkarabilirim ama benimde şartım var.

"Dinlemekten başka seçeneğim yok değil mi?"

- Yok.

"Anlat."

- Ben ikimizi de buradan çıkardıktan sonra seninle gelmeme izin vereceksin.

"Bak! Şansını zorlama. Seni yanıma alırsam başıma daha büyük bir bela almış olurum."

- Sığınacak bir yere ve arkadaşlara ihtiyacım olacak.

"Arkadaş mı? Sen ve ben mi? Aramızdaki farkı göremiyor musun?"

Soobin yüzüne gururlu bir sırıtış yerleştirdi.

- Görebiliyorum. Ucube ve korkak. Yeterli kanıtlar..

"Bana bak deli! İlk önce ikimizi de buradan çıkar. Senin işine de bakacağım."

- Neyse ne.. yine de senin peşinden gelirim. Benim için sorun değil. Bu arada ben deli değilim. Benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun.

"Sende benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun!"

İki genç oğlan da uzun süre öylece durdular. Doğrusu birbirlerinin hikayelerini merak etmiyor değillerdi. Bir yandan da bu işi sadece kökünden halletmek istiyorlardı.

"Planın var mı?"

- Bir tane var..

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^

"Yardım edin! BİR KİŞİ BAYILDI!"

Hastanenin hemşireleri hemen Kai'nin yanına koştu. Onu taşırlarken. Soobin mükemmel etik davranışı sayesinde. Demirlikler açıldığı an gizlice aradan sıyrıldı. Hemşireler veya hiçbir görevli onu fark etmemişti. Çıkış kapısına doğru ilerleyen Soobin güvenliklerin olduğu tarafta durdu. Güvenlik birazdan molaya girecek ve yeni güvenliklerin gelmesi 40 saniye sürecekti. O esnada hemen dışarı çıkacaktı. O hararetli an başladığında olabildiğince hızlı ve sessiz olmaya çalıştı. Ve o geçmişti. O kapıyı geçip ilk günkü gibi kendini yine o duvarların önünde buldu.

Kai hızlıca odaya alınmıştı. Hemşireler ilaçların yan etkisi olduğunu ve bayılmasının normal olduğunu söyleyerek geçiştiriyorlardı. Hemşireler Kai'nin uyanmasını beklemek yerine oradan ayrılınca, Kai odanın arka kapısından çıkıp bahçeye ulaştı. Arkasından hemşirelerin sesini duyması ile ufak bir şok geçirdi. Aslında planda bu yoktu. Gizlice kaçacaktı. Ama işler yolunda gitmedi. Kai güvenliği umursamadan koşuyordu. Hemşirelerin arkasına güvenlikte Kai'nin peşine takılmıştı. Soobin dışarı çıkan Kai'yi görünce gülümsemişti ama bu uzun sürmedi.

- KOŞ!

Öyle bir koşuyorlardı ki en sonunda onları arkada bırakmışlardı. Soobin hemen onu köşe bir yere çekti.

"Bir şeyi düzgün yapsan şaşardım."

- Hah...

"Şimdi gel hadi.."

- Seninle gelebilir miyim cidden!?!?!

"Evet gelebilirsin. Ve bana bir yardım da daha bulunabilirsin.."

Kai ne olduğunu pek anlamamıştı ama Soobin kardeşi gibi olan bir insana şimdiden veda etmek gibi niyeti yoktu.

- Ne konuda?

"Onu kurtar.."

∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆

Lunatic ' sookaiWhere stories live. Discover now