Bonus Bölüm #1

698 64 69
                                    

Sınavlarım başladığı için 2. bonus bölüm birazcık gecikebilir emin değilim fakat elimden geldiğince çabuk yazacağım umarım bölüm hoşunuza gider, iyi okumalar~
------------------

"C-Craig!"

"Evet, Tweek?"

"Y-yardımına ihtiyacım var!"

"Sorun ne, Tweek?"

"Ş-şey şükran günü için bir kek yapmam gerek!"

"Ve?"

"Y-yapmak için yardımına ihtiyacım var, yardım eder misin lütfen?"

"Elbette yardım ederim Tweeky." Craig, Tweek'in yanağına bir öpücük kondurdu ve okulun koridorunda elini küçük olanın eline kenetledi.
------------------
"Pekala sınıf dağılabilirsiniz, hepinize iyi bir şükran günü diliyorum." Bayan Choksondik, mutlu bir şekilde söyledi. Bütün herkes sınıfı boşalttı ve bu lanet okuldan çıkmanın mutluluğunu yaşadı.

"Yani, markete mi gidiyoruz?" Craig, sevgilisine sordu.

"E-evet!" Diye cevapladı Tweek. İkisi birlikte okuldan çıktı ve markete doğru yola koyuldu. Ve evet, burası o kadar doluydu ki, yere iğne atsanız düşmezdi. Sonuçta yarın şükran günüydü.

"Kahretsin. Burası bok gibi kalabalık!!" Craig, sinirli bir şekilde bağırdı.

"C-Craig! Sakinleş lütfen." Diye fısıldadı Tweek.

"İyi. Fakat sadece senin için bebeğim. Şimdi hadi şu aptal malzemeyi alalım." İkili, kalabalığa karışıp kek karışımını aramaya başladılar.

"Peki, ne tür bir kek olacak?" Craig, merak ederek sordu.

"K-kahveli kek!!" Tweek,
mutlu bir şekilde cevap verdi.

"Ah, tabii ki" Craig, güldü ve birbirinden farklı, bir sürü karışımın olduğu rafa baktı. Fakat kahveli karışımı bir türlü bulamamıştı. Böyle bir şey gerçekten var mıydı ki zaten?

"B-bulabildin mi?" Diye sordu, Tweek.

"Hayır. Kahveli kek karışımı diye bir şeyin gerçekten olduğuna emin misin?"

"Ş-şey.. vanilyalı karışımı al o zaman!"

Craig, vanilyalı kek karışımına uzanıp aldı ve birlikte kasaya geçtiler. Elbette burası da çok kalabalıktı ve sıra oldukça uzundu. "B-bu sonsuza kadar sürecek!" Tweek, içini çekti.

"Hey, bekle bir dakika! Self-servis kasayı kullanmaya ne dersin?"

"C-Craig, bunun iyi bir fikir olduğund-"

"Endişelenme bebeğim, ne kadar zor olabilir ki?" Craig, Tweek'in elini tuttu ve self-servis kasaların olduğu yere doğru gittiler.

"Lütfen, öğelerinizi kaydırınız." Dedi makine. Craig, elindeki kek karışımını kasadan geçirdi. "Lütfen, biraz daha yavaş bir şekilde kaydırınız."

"Ah, Tanrı aşkına." Craig, bıkkınlıkla söylendi.

"C-Craig, sorun değil biz-"

"Bebeğim, sana endişelenmemeni söylemişim. Bunu halledebilirim." Craig, Tweek'in sözünü keserek söyledi.

"Lütfen, birazcık daha hızlı hir şekilde kaydırın." Craig, karışımı biraz daha hızlı bir şekilde kasadan geçirdi.

"Şimdi biraz daha yavaş bir şekilde kaydırınız." Dedi makine. "BU IMKANSIZ! BU LANET OLASI MAKINENIN SORUNU NE??" Craig, sabırsızca bağırdı.

Zorba~ (Creek)Where stories live. Discover now