Bölüm-11

859 72 169
                                    

Gözlerimi açtım, ve çok pis bir baş ağrım vardı. "Siktir." Diye mırıldandım. Hareket etmeye çalıştım, fakat belime sarılmış iki tane kol gördükten sonra duraksadım. Dün gece rastgele sürtüğün biriyle falan mı yatmıştım? Yavaş bir şekilde kollarını bana saran kişiden kurtulup, ayağa kalktım. Ve burası kesinlikle benim odam DEĞİLDİ. Yinede gerçekten tanıdık geliyor..

"TWEEK??"

"ARGH!!" Uyandı,ve yataktan düştü.

"Ne diye senin odandayım ben?"

"Ş-şey-"

"Beni buraya sen mi getirdin?"

"G-görüyorsun ki b-ben.."

"Dün gece bana tecavüz mü ettin? Senin asla bu türde bir insan olduğunu düşünmemiştim-" Craig'i duvara sıkıştırma sırası bendeydi şimdi.

"C-Craig dinle!!"

"Tamam dikkatimi çektin, titrek." Derken göz kırptı.

"D-dansa gittik, ve sarhoş oldun! Bu yüzden seni buraya geri getirdim!" "Bu neden kafamın bok gibi ağrıdığını açıklıyor. Biraz su alabilir miyim?"

"T-tabii..!"

"Tatlı olduğumu biliyorum, fakat çekilir misin şimdi?" Craig, alay ederek söyledi.

"Ü-ÜZGÜNÜM!!" Tweek, bir bardak su almak için odadan çıktı. Gerginken gerçekten çok tatlıydı, onu daha sık gergin etmeliydim. Fakat aslında o her zaman çok tatlıydı. Ben bunları düşünürken, elinde bir bardak su ile geri döndü. "Teşekkürler, Tweeky." Hass..

"Bana az önce Tweeky mi dedin?" Gülümserken sordu. "Siktir. Üzgünüm ağzımdan öyle çıktı."

"P-peki eve ne zaman gideceksin?" Evde yapacak bir bok olmadığından eve gerçekten gidesim yoktu. Dürüst olmak gerekirse, günü Tweek ile geçirmek istiyordum. "Şey.. takılmak.. ister misin?" Craig, gergin bir şekilde sordu.

"E-ELBETTE!" Diye bağırdı, "y-yani olur.." çok sevimli.
----------------

"Nereye gidiyorsunuz çocuklar?" Tweek'in babası sordu.

"S-sadece t-takılacağız.." Tweek cevap verdi. "Pekala. Güvenli bir şekilde eve gelin ve unutmayın, seks yok!" Tanrım.

Ben ve Craig, evden çıktık.

"Kahve a-alabilir miyiz?"

"Olur tabii, sen bu şeye bağımlısın."

"Bağımlı olduğum tek şey b-bu değil.."

"Ne?"

"HİÇBİR ŞEY!!" Diye bağırdı Tweek. Kahve dükkanına geldiklerinde Craig, kapıyı açarak, "Bayanlar önden." Dedi. "K-kapa çeneni!"

Craig masaya oturdu. Tweek, "H-hemen geri döneceğim." Diye söyleyip her zamanki kahvesinden almak için sıraya girdi. Her şey iyi gidiyordu, değil mi? İki arkadaş beraber takılıyor. Üstelik Wi-Fi burada harika. Ben telefonumda gezinirken, Tweek kahvesiyle geri geldi.

"Ü-üzgünüm! Gelmem biraz fazla zaman aldı." Otururken söyledi.

"Sorun yok, sadece bir kaç dakikalığına gittin.." Tweek kahvesini içiyordu, ve ortam bana kalırsa biraz tuhaftı. Konuşabileceğimiz hiçbir şey yok.. "Ee, hayat nasıl gidiyor?"

"İ-iyi sanırım.." diye cevap verdi. Eli masanın üzerinde, titriyordu. Elini tutup, onu sakinleştirmeyi çok istiyordum. Fakat elbette ben sadece lanet olası bir a*cığım. Telefonuma mesaj gelmesiyle, elime aldım ve mesajı açtım.

Clyde; Elini tut gitsin dostum!! 😂

Craig; Ne? Neredesin sen?

Clyde; Pencereden dışarı bak, şapşal.

Craig, pencereye baktı ve evet, Clyde orada dikilip elini sallıyordu. Ah, tanrı aşkına. "Hemen geri döneceğim, Tweek." Craig, dükkandan çıktı ve Clyde ile karşılaştı.

"Burada ne bok yiyorsun?"

"İşlerin nasıl ilerlediğini görmek istedim." Diye cevap verdi.

"Stalker falan mısın Clyde?"

"Belki. En azından ELİNİ TUT. HERKES BUNU İSTİYOR."

"Herkes derken tam olarak kim?"

"Fanların.." (Clyde, dördüncü duvarı yıktı KDBSQFFHTKGHKGKFJ)

"Ne diyorsun sen be?"

"Ah, hiçbir şey. Sadece oraya geri dön ve YAP GİTSİN!!" Clyde, Craig'i dükkana geri iterken söyledi.

"N-ne oldu?" Tweek, Craig'i görünce sordu. "Hiç. Sadece bir arama yapmam gerekti.. hey başka bir yere gitmek ister misin?"

"O-olur.." Tweek ve Craig, dükkandan çıktılar. Craig, Clyde'ı gördüğü sırada binaların arkasında saklanıyordu. Ugh, ne kadarda aptal bir çocuk..

"N-nereye gidiyoruz?"

"Şş, sadece otur." İkisi birlikte Starks Pond'daki bir banka oturdular. "Güzel, değil mi?" "E-evet.." Tweek, cevap verirken esnedi.

"Aw, birileri yorgun gibi.. hızlıca bir şekerleme yapabilirsin, seni uyandırırım." Tweek, tereddüt ederek başını Craig'in omzuna koydu, ve hemen oracıkta uykuya daldı. Ah, uyurken çok tatlı duruyordu. "Sevimli küçük Tweeky." Craig kendi kendine söyledi. Ve yanağına bir öpücük kondurdu, bu Tweek'in dudaklarında bir gülümseme oluşmasını sağladı.

Sonrasında, Craig'de başını Tweek'e yasladı ve uykuya daldı.

Çok tatlılar ya :3 aslında bölümü yarın falan atacaktım ama dayanamadım dkdbfjgmvk bir dahaki bölümde görüşmek üzere kendinize iyi bakın ve lütfen oy vermeyi, kitap hakkında düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayınn~

Zorba~ (Creek)Where stories live. Discover now