And I'd sing a song, that'd be just ours

261 23 71
                                    

Tony olduğu yerde Steve ve Sam'e döndü. Oldukça sinirli görünüyordu. O kadar sinirliydi ki, Steve bir an gözünde kendisini terk ettiği gece olan bakışı gördü. Esmer adam bir şeyler söyleyecekti ki Steve'in gözlerinden yaşlar peşi sıra akarken ondan önce davrandı. "Kelimeler her zaman kazanır ama ben kaybedeceğimi biliyorum." Steve ayaklandı ve elinin tersiyle gözündeki yaşı sildi. "Sanırım bana otelime dönmemi söyleyeceksin. Zahmet etme, bakışlarından ne düşündüğün zaten anlaşılıyor." 

Tony'nin kaşları iyice çatılırken Steve'e doğru adımladı ve burnunun dibine girdi. "Bu tavırların beni bırakmaya meraklıymışsın hissi yaratıyor Rogers." Steve gözlerini kırpıştırdı. Tony ise yüz ifadesini bozmamıştı. "Senin için babamı öldürtmüşken senden böylece vazgeçeceğimi mi düşündün? Tanrı aşkına, Steven bana birazcık olsun güvenemez misin?"

Steve duyduğu kelimeler karşısında ne diyeceğini bilemedi. Tony'nin yüzünü avuçlayıp alınlarını dayamış ve göz yaşlarının akmasına izin vermişti. Tony kollarını ona sarıp iç geçirirken Steve yüzünü sevgilisinin boynuna gömdü. Öylece babamı öldürttüm demek Tony'i biraz silkelemişti. Esmer adam yaptığı şeyi yeni yeni algılayabiliyor gibiydi ama bir şey belli etmedi. Onun yerine Steve'in saçlarının arasını öpüp kokusunu içine çekti. Sam boğazını temizlercesine öksürünce ikisi de biraz toparlandı ve Sam'e döndü. "Öyleyse kabul ediyorsun Stark?"

Tony kafasını sallayarak onu onayladı. Steve hafifçe tebessüm etti ve sevgilisinin elini tutup dudaklarına götürdü. Avcunu öpüp yanağını onun eline yasladı sarışın adam. Tony'nin bakışları yumuşamışken onun yanağını okşadı ve uzanıp dudaklarını öptü. Sam tekrar aynı şekilde öksürdü. "Öyleyse ben gideyim. Detayları daha sonra konuşuruz." İkisi de Sam'i onayladı ve kapıdan geçirdi. O gittiğinde Tony, kapının önünde Steve'i sıkıca sardı. "Cecilia olsa benimle gurur duyardı."

Steve bir şey demedi çünkü henüz bu tür şeyleri konuşmak istemiyordu. Daha önceden ilişkileri o seviyedeydi ama şimdi Tonyle ne kadar beraber olacaklarını bile kestiremiyordu. Hiçbir şeyden emin olamıyordu. "Duymaz mıydı Yakışıklı?"

"Ben seninle gurur duyuyorum."

"Cecilia?" diye sordu esmer adam kafasını kaldırıp inatla. Sarışının gözlerine gözlerini kilitlemişti. Steve nefesini verdi ve dudaklarını yaladı. "Gerçekte olmayan birisi hakkında bir şey diyemem."

"Steeb... Onun hakkında böyle konuşma." Tony dudaklarını büzdüğünde sarışın adam burukça gülümsedi ve sevgilisinin saçlarının arasını öptü. Tony ona iyice sokulup derin bir nefes aldı. "Seni seviyorum Rogers." Steve buna karşı da sessiz kaldı ama Tony'i sarışını daha da sıkılaştırması Tony'e zaten bir karşılık olmuştu.

[1 Ay Sonra]

"İlaçlara başlayacağız Tony, çünkü görüyorum ki sinirlerini kontrol altına almakta-"

"Harika, şimdi de ilaçlar... Sonraki adım beni hastaneye yatırmak mı Wilson?" Tony çatık kaşlarla karşısındaki adama baktı. Sam göz devirdi ve nefesini verdi. "Üzgünüm ama bana başka çare bırakmıyorsun. 1 haftadır ne kadar çok kavga ettiğini, insanlarla sürekli tartıştığını Steve anlattı... ve aranızda geçenleri de."

"Özelimiz bile yokken-"

"Üzerine yürümen özelinizden çıkıyor Stark."

"Sinirliydim-"

"İşte bu yüzden burdasın ya, her zaman sinirlisin!" 

 Bir süre sessizlik olduğunda Tony nefesini verdi ve saçlarını karıştırdı. İçinden bir parça Sam'in haklı olduğunu biliyordu ve bu yüzden kafasını salladı Esmer adam. "Pekala..."

Another Love • Stony AU ⎊⍟Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang