Another Love • Stony AU ⎊⍟

I wanna cry and I wanna love but all my tears have been used up

Not: Bu bölüm 2.5 bölüm değerindedir ve 1 gün erken yayınlanmıştır. SO, biraz övgü hakettim gibi... ayrıca bölümde smut var, uyarayım.

"Steve, neden seks yapmıyoruz?" Esmer sevgilisinin karşısında oturmuş burger'ını yerken ısırık aldığı sırada bu ani soruyla donakalmıştı Sarışın. Karşısında pipetini ısırarak işkence eden gence baktı. Burger'ın yarısı hala ağızındaydı ve ısırığı almadan geri çekildi. Yanakları kızarmıştı. Boğazını temizleyip gözlerini kahverengilere dikti. "Henüz küçüğüz."

"Hayır, arkadaşlarımın hepsi seks yaptı ve onlar bir şeyler anlatırken ben susup kalıyorum. Anlatacak bir şeylere ihtiyacım var."

Steve'in kaşları çatıldı. "16 yaşında bunu yapmamızın uygun olacağını sanmıyorum-"

"Tanrı aşkına nesin sen Sister Teresa mı!?" Steve yerinde rahatsızca kımıldandı. Gözlerini kaçırdı ve dudaklarını yaladı. "Yapsak bile beni anlatacak mısın?" Tony'nin tek kaşı kalktı. "Unutma ki ilişkimizi saklayan sensin."

"Bizi rahat bırakmazlar Tony." Steve omuz silkerken Tony göz devirdi. Yanlarından geçen mini etekli genç kızı baştan aşağıya süzmüş, üstüne bir de o uzaklaşırken arkasını dönerek bakmıştı. Ama hayır, bunu bilerek yapmıştı. O an Steve'i sinirlendirmek istediği içindi. Yoksa karşısında sevgilisi varken bunu yapmazdı. Yokken... belki.

"Tony!" Esmer çocuk kıkırdayarak ona döndü. "Şaka." Steve kollarını göğsünde birleştirirken gözlerini ona dikti. "Şaka olsa da bakıyorsun ve ben burdayım." Sarışın kafasını eğmişti. Birkaç aydır onunla beraberlerdi ve şu son zamanlarda kendini fazla yetersiz hissetmişti. Aslında Steve deyim yerindeyse biraz 'ezik'ti. Tony'i de sıkıp kendisinden uzaklaştırmak, onu kaybetmek istemiyordu. "Eğer arkadaşlarına bir kızla bir şeyler yaptığını anlatmak zorundaysan git ve yap. B-ben sana engel olmam." Tony kaşlarını çattı. "Bu da ne demek?"

"Benimle yapsan da bir şey anlatamayacaksın."

Steve gözlerini ellerine indirdi. O sırada Tony'nin Futbol takımından arkadaşları ordan geçerken ona selam verdiler. Birkaçı onu kendi masalarına çağırmıştı.

"Stark, neden o utanç topuyla oturmak yerine gelip ait olduğun yere oturmuyorsun?" Aralarından birisi Steve'in taklidini yaptı ve masada gülüştüler. Yemekhanedeki diğer öğrencilerin dikkatini orası çekmişti. "Hey Grant! Sana Grant desem bir sorun olur mu? Aslına bakarsan hoş bir isim, zaten büyük babam gibi giyiniyorsun." Yemekhanedekiler gülerken Tony iyice kaşlarını çatmıştı. Steve ise yerin dibine girmek istiyordu. Tony kalkarak Steve'in olduğu tarafa geçti. Steve ne yaptığına bakmak için kafasını kaldırdığında, Tony onun yüzünü avuçlayarak bir dizini onun oturduğu yere yasladı ve yüzüne eğilip dudaklarını birleştirdi. Steve panik yapınca dudaklarını hafifçe aralayıp mırıldanırken yanaklarını baş parmağı ile okşadı Esmer olan. "Sen benim erkek arkadaşımsın ve kimse sana böyle davranamaz. Çok güzelsin. Tamam mı? Şimdi biraz sakin ol da o güzel dudaklarının tadını çıkarayım yakışıklı." Dudakları tekrar birleşirken Steve onun okul ceketinin altlarından tutmuştu. Yemekhanede derin bir sessizliğin ardından çoğunluk işine dönmüştü. Tony'nin takımdan arkadaşları da şok olmuştu. Aralarından birisi kalkıp yanlarına gitmiş ve Tony'i masaya itmişti. "Seni ibne! Bir haltlar karıştırdığını biliyordum-" Tony beli masaya çarparken tıslamış, Steve direkt ayaklanarak çocuğun şişko sıfatının tam ortasına sert bir yumruk indirmişti. Çocuk yere düşerken Steve Tony'e dönüp onu kaldırdı. "İyi misin?"

Yere yığılan diğer çocuk burnunu tutarken Tony, Steve'e şaşkınca bakıyordu. Daha önce onun birine vurmayı bırak, tartışmaya girdiğini bile görmemişti. Bu tür şeylerden hep kaçardı. "Tanrım, Tony iyi misin?" Sarışın çocuk tekrar endişeyle sorarken Tony hızla kafasını salladı ve onun boynuna sarıldı. Herkes onlara dönmüştü. Yerdeki çocuğun arkadaşları onu kolundan tutup götürürken Steve kafasını eğerek göğsüne yaslanan yakışıklı yüze baktı. "Bunu yapmak zorunda değildin. Takımda sorun yaşayacaksın-"