And I wanna kiss you, make you feel alright

401 41 170
                                    

 Not: Satır arası yorum yazarsanız hoşuma gider çünkü cevap verebileceklerime cevap verip sizinle konuşarak iletişimde olmayı seviyorum.

Medyadaki shop bana ait değil
İyi okumalar.


Okulda geçirdiği yoğun bir günden sonra Steve eve dönmek için kampüsün çıkışına doğru yürüyordu. Bugün birçok sınıfın dersine girmişti ve oldukça yorulmuştu. Her şeye rağmen bu okulu seviyordu. Burada öğrenciyken Tony ile birlikteydi ve o zamanlar uzaktaki sevgilisinin özlemini çekiyordu. O birkaç kez buraya geldiğinde onu karşıladığı yerin önünden geçerken adımlarını yavaşlattı, bir an durdu ve etrafına baktı. Ardından tanıdık bir sesten adını duymuş ve arkasını dönmüştü. Durduğu yerde gözlerini kırpıştırdı, kendisine doğru gelen Tony'e baktı. Yutkunmuş ve bir şey diyememişti. Tony yanına ulaştığında gözlerine baktı ve sarışına elindeki bir buket nergisi uzattı. Steve'in kalbi teklemişti. "Sence kulübemiz hala duruyor mudur?"

 Steve bir süre sessiz kaldı. Ne diyeceğini bilememişti ama Tony ona öyle bakmaya devam ettiğinde kendini durduramayıp 2 yıldır hasretini duyduğu dudaklara uzanıp onu büyük bir istekle öpmeye başladı. Kalbi çok hızlı atıyordu ve nefesinin kesildiğini hissetti. Birden her yer karardı, sıcaklık yükseldi ve Steve rüyasından oldukça tatsız bir şekilde uyandı. Ondan bir süre önce uyanmış olan Matt onun Tony'nin adını sayıklamasına ve birkaç şeye daha şahit olmuştu. Steve gözlerini açıp ona baktığında bir süre sessizce bakıştılar. Tony'nin düğününe gitmelerinin üzerinden 1 ay geçmişti ve o zamandan beri Steve 5. kez rüyasında Tony'i görerek gözlerini aralıyordu. Matt bunların hepsinin farkındaydı ama hiç sesini çıkarmamıştı. "Günaydın."

 Steve mırıldandıktan sonra Matt ayaklandı. Ona cevap vermedi çünkü bu ona fazla gelmeye başlamıştı. Üstelik gece geçirdikleri keyifli bir saatten sonra rüyasında Tony'i görmesi gururuna dokunmuştu. Dolaba gidip bir boxer almış ve üzerine geçirdikten sonra Steve'e dönmüştü. "Umarım seviştiğimizde veya beni öptüğünde de Tony'i hayal etmiyorsundur Rogers." Steve'in kaşları anında çatılırken Matt'in yüzü donuktu. "Ne? Bu saçmalık danerden çıktı şim-"

"Steven lüten. Tony'i aklından çıkaramadığını ve geçen aydan sonra onu kaç kez rüyanda gördüğünü biliyorum. Sayıklıyorsun."

"Ben-" Matt, sarışının konuşmasına izin vermiyordu. "Tony'nin yerini dolduramam. Yeterli değilim. Bunun için özür dilerim-"

"Matthew, şu an saçmalıyorsun." Sarışın yataktan çıkıp sevgilisinin yanına adımladı ve onun yüzünü avuçları arasına alıp dudaklarına ardı sıra öpücükler  bıraktı. "Tony'nin yerini falan doldurmuyorsun çünkü istediğim şey bu değil. Tony'nin bir yeri yok ki. Seninle olduğum sürece Tony'nin yeri olamaz. Seni seviyorum ve tanrı aşkına bu saçmalıkları hayatımızda istemiyorum." Steve gözlerini Matt'in gözlerinden ayırmamıştı. Hafifçe tebessüm ederken baş parmakları sevgilisinin yanaklarını okşuyordu. "Seninle evleneceğim. Daha sonra soyadın Rogers olacak çünkü seninki boktan bir soyad." Matt gözlerini kısarken Steve devam etti. "Sonra tatlı bir yumurcak evlat edineceğiz. Hatta ikiz istiyorum. İkizler. Ardından sen evde çocuklarımıza bakacaksın ve ben eve gelip sana 'lanet olsun, et pişir adam sebze değil!' diye bağıracağım." Steve'in son söylediğine ikisi birden kıkırdarken Matt yine bir süre sessiz kaldı ama sonunda dudaklarını yalayıp sevgilisinin yüzüne baktı. "Seni öldürüp mahkemede kendimi savunmam gerekir." Steve gülerken yüzünü buruşturdu. "Pekala öyleyse ben Stark olayım ama geri kalan her şey aynı kalsın." 

 Steve cümlesini bitirdiğinde ne dediğini farketmemişti bile ama Matt'in kanı donmuştu. Steve'in kollarının arasından ayrıldı ve yüzünde beliren öfkeye zıt bir sakinlikle konuştu. "Umarım Stark olursun." Matt bir hışımla dolaptan üzerine giyecek bir şeyler aldı ve odadan kapıyı çarparak çıktı. Evdeki büyük banyoya gidip duş almış, üzerini giyinerek evden çıkmıştı. Steve odada kendi kendine sinirlenirken pencereden evden çıkan Matt'i gördü. Ona bakmış ama Matt onu görmemişti. Görmek de istemiyordu. Şu anda ondan oldukça uzağa gitmeye ihtiyacı vardı ve öyle de yaptı. 

Another Love • Stony AU ⎊⍟Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ