yirmi dört | çentik

2.9K 178 52
                                    

"Öyleyse neden yüreğimi dinlemek zorundayım?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Öyleyse neden yüreğimi dinlemek zorundayım?"

"Çünkü onu susturmayı hiçbir zaman başaramazsın."

21 Ekim 2017

Nefes aldıkça ciğerlerini acıtan bir his vardı bu gece içinde. Korkuyordu. O kadar çok korkuyordu ki sanki aldığı her nefeste bir şeyler kaybediyordu. Kaybetmek istemiyordu bu yüzden adımlarını biraz daha güçlendirerek hızını arttırdı ve koşmaya devam etti. Sokağın hemen sonunda, evlerine çıkan yolu görebiliyordu. Bir yandan bu evden olabildiğince uzağa kaçmak istiyordu fakat bir yandan da en değer verdiği şeyin o evde olduğunu biliyordu. Onu bırakamazdı. Tıpkı, en değer verdiği şeyin kendisini bırakmayacağı gibi. Sokağı dönüp hızlıca büyük evlerine doğru koşmaya devam etti. Evlerinin önünde son model bir araba park edilmiş duruyordu. Bu araba onlara ait değildi. İçinde, kendisini boğan o his gittikçe büyürken çoktan evin büyük bahçesini aşıp kapının önüne gelmişti. Tam cebinden anahtarları çıkarıyordu ki kapının açık olduğunu fark etmişti. Kalbi daha çok çarpmaya başlarken titrek bir nefes alıp kapıyı açtı ve sessizce içeriye girdi. Ses yapmamaya dikkat ederek karanlık evin içerisini tek aydınlatan yere, salona doğru ilerlemeye başladı.

"Nasıl yapacağız?" Ablasının oldukça zarif ve hep duymak istediği sesini işittiğinde sırtını duvara yaslamıştı.

"Zor olacak," dedi bir ses. Bu ses zihninde bir yerlerde tozla kaplanmış anılarını canlandırmaya yetmişti ama yine de hiçbir şey hatırlamıyordu. "Ama bunu bizim için yapmalıyız Hera."

Zor olacak olan neydi? Ne yapacaklardı?

"Onu nasıl bırakacağım Bars?" diye sordu ablası acıyla. Eli kalbine giderken avucunu korkuyla göğsüne bastırdı. Onu bırakamazdı değil mi?

"Hera," diye soludu adam. "Bu ilişkiye izin vermeyeceklerini biliyorsun. Amcam babanı dolandırdıktan sonra ailelerimiz birbirine düşman oldu. Görmüyor musun aralarındaki öfkeyi?"

"Biliyorum," diye fısıldadı kız. "Annem kesinlikle seninle ve Asil'le görüşmemizi istemiyor. Gece henüz bunları bilmiyor o yüzden ona bir şey söylemeyelim."

Bilmediği neydi? Asil kimdi? Düşünceler zihninde kalabalık bir gürültüye sebep olurken suratını buruşturmuştu. Bir türlü yeteri kadar nefes alamıyordu.

"Asil birazdan burada olur. O gelmeden gitmeliyiz." Gece korkuyla gözlerini büyüttü. Nereye gidiyorlardı? Hızlıca yaslandığın yerden doğrulup bir kez daha düşünmeden salona girdi. Hera ve hemen karşısında duran adam şaşkınlıkla Gece'ye baktıklarında Gece sadece ablasına bakıyordu.

"Gece," dedi Hera şaşkınlıkla.

"Gidiyor musun?" diye sordu Gece. Bunun cevabını duymaktan o kadar çok korkuyordu ki kulaklarını kapatmak istiyordu.

Lilyum | TextingWhere stories live. Discover now