BÖLÜM 1 TANIŞMA

10.9K 293 84
                                    

Genç kadın evine vardığında genişçe gülümsedi. Her ne kadar yorulmuşsa da evine geldiğinde tüm yorgunluğu siliniyordu. Kapıyı açarak içeri girdi. Elindeki poşetlere yere bırakarak banyoya ilerledi. Uzun bir duşun ardından mutfağa yöneldi. Riccardo için yemek yapacaktı. Pek becerikli sayılmazdı bu yüzden internetten bulduğu yemek tarifini açtı ve yapmaya başladı.

Uzun uğraşlar sayesinde mükemmel bir sofra çıkarmıştı. Odasına giderek önceden hazırladığı kıyafetlerini giyindi. Yüzüne yaptığı abartısız makyajının ardından salona geldi ve televizyonun karşısındaki koltuğa oturdu.

Riccardo ile beraber yaşıyorlardı. Bu kararı yaklaşık iki ay önce yani sevgilisi ona evlenme teklifi ettiğinde almışlardı. Genç adam aşçıydı. Hatta kendine büyük bir restoran açmış ve orada devlet büyüklerini bile ağırlamıştı. Rose nişanlısıyla gurur duyuyordu. Bu kadar şeyi sadece üç ayda başarmıştı.

Kapının açılma sesiyle ayağa fırladı. Boy aynasından son kez kendine baktı ve elbisesini düzeltti. Genç adamın karşısına geçtiğinde Riccardo şaşkındı. Nedeni ise normalde Rose'dan önce gelmesiydi. Genç kadın arada bir izin alarak böyle sürprizler yapıyordu.'' Hoş geldin bebeğim.''

 Riccardo her ne kadar bu tür sevgi sözcüklerini sevmese de Rose kullanmayı seviyordu. ''Hoş buldum.'' diyerek hızlı bir öpücük çaldı nişanlısının dudaklarından. Rose gülümseyerek geri çekildi ve hazırlamış olduğu sofrayı ortaya çıkardı.

Riccardo mutlu gözükse de mutlu değildi. Başına büyük bir bela almıştı ve kurtulamıyordu. Rose'un hazırladığı sofrayı gördüğünde içi sızladı. Yapacakları konuşmadan sonra genç kadının onu affetmeyeceğini biliyordu hatta kendisinden sonsuza kadar nefret edeceğini...

Lavaboya girerek ihtiyaçlarını giderdi daha sonrasında üzerini değiştirmeden sofraya geldi. ''Çok güzel görünüyorlar.'' dedi haylaz bir gülümsemeyle. ''Umarım görünüşleri kadar tatları da güzeldir. ''

Rose aldığı iltifat sayesinde rahatladı. Geçen yaptığı yemekte Riccardo tarafından bir sürü eleştiri almış, genç adam nişanlısını üzdüğünü fark ettiğinde onu bir güzel şımartmıştı. ''Tarifi çok güçlü bir kaynaktan aldım.'' diye fısıldadı Rose gülerek.'' Güzel olduğuna eminim.''

Ikili uzun bir yemekten sonra şaraplarını eline almış, konuşmalarına salonda devam etmişti. Genç adam saatinin yaklaştığının farkındaydı. Konuyu çabucak açmalı ne var ne yoksa Rose'a anlatmalıydı.

Elindeki bardağı küçük masaya bıraktı. ''Rose, ben büyük bir hata yaptım ve seni de buna dahil ettim.'' diye söze başladı. Nişanlısı soru soracak gibi ağızını araladığında onu eliyle susturdu.'' Anlatmama izin ver, lütfen. Biliyorsun bir restoran açtım ve kısa sürede onu büyüttüm. Yaptığım şey normal bir insanın yıllarını alırdı, ben bunu sadece üç ayda yaptım. Aslında ben sadece öndeki adamdım. Yani işin aslında başkası vardı. İtalya'daki çok güçlü adamlar...''

Rose neye uğradığına şaşırmıştı. Nasıl bu kadar saf olabilmişti ki? Elbette süpheleri vardı fakat Riccardo'ya sorduğunda genç adam babasının bağlantılarını kullandığını söylemişti ve Rose buna inanmıştı.

''Şimdi ne yapacağız peki?'' diye sordu. Sesindeki titremeyi engelleyememişti. Gözlerinden yaşlar ardı ardına akıyordu. İtalyan mafyalarını bilirdi. Kim bilmezdi ki zaten?
''Onlar çok tehlikeli. Aman tanrım sana inanamıyorum. Nasıl yapabildin bunu? Durumumuz kötü değildi. Lanet olsun.'' Rose transa geçmiş gibi dediklerini tekrarlıyordu.

Riccardo genç kadının kollarını sıkıca kavradı ve göz göze gelmelerini sağladı. ''Ben ölsem bile sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Tek yapman gereken kaçmamak. Biliyorum eğer seni de götürürlerse oradan gitmek isteyeceksin. Lütfen yapma bunu. O zaman seni koruyamam.'' Rose kafasını sallayarak Riccardo'yu onayladı. Genç adam kolundaki saate baktığında zamanın geldiğini anladı. Onlar asla geç kalmazdı.

Sicilya MafyasıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora