8

4K 297 876
                                    

Sizi unutturmayacak izler bırakın sayfalara 💉


⛓️

Ayaklanan Toprak'la birlikte ben de merakla ayaklanırken bizim ayaklandığımızı gören kız hızla arkasına dönmüş, çıkışa doğru koşarak gözden kaybolmuştu. Toprak onun peşinden gitmek için hareketlenecekken karşısına geçince durdu. "Noluyor?"

"Daha sonra," diyerek beni hafif geriye itip dengemi kaybederek locanın camına çarpmamı umursamadan o kızın peşine takıldı. Hafif geriye doğru uzandığım yerden kolumu tutarak doğruldum ve dudaklarım aralık bir şekilde aynalı koridorda göz gezdirdim. Hayatında bizden başka bir kız için panik yapmış üstelik beni iterken bir yere çarpıp canımın yanacağını hiç umursamamıştı. Kimdi bu kız da panikle gözü hiçbir şeyi görmemişti onun ardından giderken?

"Hey! Noldu az önce?" İkren yanıma diz çökerken diğerleride bana dikkat kesilmişti.

Ben ise aynı noktalarda gözlerimi gezdirmeye devam edip "bize bakan bir kızı fark edince panikle ayaklandı, kız da bizim onu fark ettiğimizi fark edince çıkışa doğru koşup gözden kayboldu," dedim ve gözlerimi koridordan çekip koluma çevirdim. Çok sert çarpmadığım için fazla canım yanmamıştı. Ellerimi çarptığım yerin üzerinde gezdirdim. "Ben kim olduğunu merak edip önüne geçince beni geçiştirip bir yere çarpacağımı bile umursamayarak itip o kızın arkasından koştu." Şimdi anlatınca nedense bir buruklaşmıştı içim. Bu tür konularda hassas bir yapıya sahiptim. Sonuçta bizim aramızda üçüncü bir kişi girse bile öncelik yine birbirimizindi. Belki acildi diye fısıldadı içimden bir ses. Ben ise ona sesli bir şekilde fısıldayarak cevap verdim. "Acil olsa bile canımın yanmasını umursamadı."

"Kolunu mu çarptın?" Ellerimi gezdirdiğim yerde ellerini gezdirdi İkren.

"Önemli değil," diyerek elimi aradan çektim.

"Emin misin?" Sarp'ın 'pek inanmadım' gibisinden sorduğu soruya olumlu anlamda kafamı salladım.

Masadaki herkes cevabımı yutmasa da bir şey söylemeden yerlerin tekrar oturmuş ve sessiz bir şekilde Toprak'ın geri gelmesini beklemeye başlamıştı. Ben de bekliyordum ama ondan gelecek olan özürü değil o kızın hayatındaki derecesini. Bana bunu açıkladıktan sonrasında onunla uzun bir süre konuşup konuşmamayı vereceği cevabı belirleyecekti.

Kısa ve sabırlı ama aslında sabırsız bir bekleyişin ardından sonunda beklediğim kişi görüş alanıma girdi. Sakin ama bir o kadar da sinirli adımlarla yanımıza gelip duraksamadan Merih odasına girdi. Kimse bunu beklemezken şaşkınca ayaklanıp önde ben olmak üzere hepimizde Toprak'ın ardından girdik.

Siyah, deri koltuğa kafasını yaslamış odasına gelenleri umursamadan oturmaya devam eden Merih'in askıne ne ara bu odaya girdiğini fark etmediğimiz Gediz ayaklanmıştı. "Hayırdır beyler?"

"Onu öldürdüğünü söylemiştin?" Gediz'i umursamayan Toprak'ın tek hedefi Merih oldu. Sesi odanın duvarlarında bile yankı yapacak derecede yüksek çıkarken Merih başını kaldırmış ve gözleri saniyelik bana değip başka kimseye değmeden Toprak'a odaklanmıştı.

"Buna inanıp inanma işini sana bırakmıştım." Toprak'ın aksine Merih'in sesi sakindi.

Verdiği cevap Toprak'ın elini saçlarının arasından geçirip kendi etrefında küçük bir tur atmasını sağladı. Daha sonrasında ise tekrar Merih'e dönüp siniri baskın olsa da araya karışan hafif bir alayla konuştu. "Yaşadığı öğrenilirse liderlikten olacağını biliyorsun değil mi?"

STAJYER 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin