STAJYER 2

16-Part 2

Bölümün gecikmesinden dolayı hepinizden özür dilerim ama maalesef ki Stajyer'i yazarken artık çok zorlanıyorum. Bu sebeple bazen bölümler gecikebilir hatta kısa kısa da olabilir ama hiç atmamamdan iyidir bence. Sizce? :(

♪ : Billie Eilish, Khalid - Lovely

Okumaya başladığınız tarihi ve saati yazın lütfen.

💉

° Geçmiş Bölümden Hatırlatma °

"Peşlerine taktığın adamlar öldü. Şuan bir restoranda yemek yiyiyorlar kadının üzerine sabitlenmiş bir Jmk Bora-12'den habersiz." Merih'in gözleri tekrar Fers'i bulurken Fers Özer'in yüzüne yayılmaya başlayan öfke ve mimiklerindeki nötrlük bu işten artık sıkıldığını bas bas bağırıyordu. Merih'e doğru adımladı ve aralarında iki adım kala durdu. "Seçim senin."

° Mah'dan °

Bilmem kaçıncı esnememin ardından kulağıma dolan kahkaha sesleriyle gözlerimi araladım. Önce gözlerim başımı göğsüne yasladığım bedenin gözlerine kaydı. Grimsi gözleri üzerimdeydi.

Dakikalardır ayakta Dilara ve Azat'ın gelmesini bekliyorduk. Hava daha tam olarak aydınlanmadığı için ve hafif esen rüzgar gözlerime çarpıp acıttığı için gözlerimi yumup o şekilde bir süre rüzgarın tenime işleyişini hissetmeye çalışmıştım. Arkamdaki beden arabanın kaputuna yaslanmıştı ben ise onun bedenine.

Gözlerimi onun derin bakan gözlerinden zorla koparıp karşıdan gelen Azat'a ve onun omuzundan sarkan Dilara'ya çevirdim. O an uykulu olmama rağmen beni de gülme tutmuştu.

Azat bezmiş bir ifadeyle Dilara'yı taşırken Dilara istifini hiç bozmadan gözlerini hâlâ kapalı bir şekilde uykusuna kaldığı yerden devam ediyordu. Bu pozisyonda bile uykusuna devam ediyordu!

Bizim hemen arkamızda bulunan arabaya doğru hareket ettikleri zaman bizde arabaya binmiş ve yola koyulmuştuk.

Başım sürücü koltuğuna dönük olacak şekilde koltukta kıvrılmış, ellerimi dizlerimin arasına sıkıştırmıştım. Rüzgarı yemek birazcık bile olsun beni ayıltmıştı. Kısık gözlerim arasından arabayı kullanışını seyrederken "neler oldu?" diye mırıldandım geceye ithafen.

Gözleri kısa süreli beni bulurken gerginlik sardı bir anda ortamı. "Akın'ı saldım," dedi düz bir tonlamayla. Sanki bunu istemiyormuş ama mecbur kalmış gibi bir ifade takılıydı gözlerinde.

Hmm gibisinden bir mırıltı döküldü dudaklarımdan. Bu iyi olmuştu aslında onun için de. Sonuçta Akın'ın abisinin neler yapabileceği bilinmiyordu.

Isıtıcıyı arabaya bindiğimiz andan beri çalıştırdığı için ortamın sıcaklığı artmış ve bu dakikalar önce rüzgarın alıp götürdüğü vücut ısımı arttırmıştı. Uyku mooduna giriş yapmak üzereydim.

Yarı açık gözlerim arasından daldığım kıvrımlı dudakları aralandı. "Daha uzun bir yolumuz var, uyu."

Gözlerim sanki bu komutu bekliyormuş gibi kapanmadan önce dizlerimin arasından çıkardığım sağ elimi ona doğru uzattım.

Gözleri saniyelik uzattığım elime kaydı, elimi tutup gözlerimin içine derin bir ifadeyle baktı ve dudakları sanki bir ipin çekiştirilmesi yardımıyla kıvrıldı iki yana. Dudaklarını avuç içime bastırınca bende gülümsedim onun gibi ama benimki biraz sarhoşçaydı. Gözlerini üzerimden çekip yola odaklarken bende yumdum gözlerimi.