dark hours | zm

15-) FINAL

Zayn Liam'ın kolunu omzu üzerinden attı ve onu garaja doğru çekti. "Dayan biraz, bir şey olmayacak."
Onu duvara yasladı ve alnındaki teri gömleğinin kol kısmına sildikten sonra gerginlikle konuştu.
"Halledeceğiz. Ben şimdi Harry'nin yanına gideceğim." Zayn konuştu ve Harry'nin saniyeler içinde ortadan kaybolma yeteneğine tekrardan hayran kaldı. Kendisine güzel bir yer ayarladıktan sonra orospu çocuklarını birer birer indireceğinden emindi. "Onu da buraya çekmemiz lazım. Tek başına kalamazsın."

Liam başını salladı ve pantolonunun paça kısmını yırtıp diz kapağındaki kurşunun delip geçtiği o yere sardı. Kanı tabii ki durduramamıştı ama bu biraz yavaşlatırdı. Silahındaki kurşunlara baktı ve olası bir tehlikeye karşı hazır bir halde kendi sinesinde bekledi.

Zayn oradan uzaklaştı ve Harry'nin üst katlarda bir yerlerde herkesi gözetlediğini bilerek evin o katlarına görünmeden çıkmayı başardı. Bu ev günlerdir kaldıkları o eve benzemiyordu artık.
Savaş alanı gibi hissettiriyor denilebilirdi.

Ses yapmak istemiyordu ama yorulduğu için nefes alışverişleri hızlanmıştı.

"Kıpırdama."
Çatı katına çıkamadan hemen ensesinde bir silah hissettiğinde öylece kaldı.

"Geneva." Doniya bağırdı. "Geneva bana bak."

Geneva'yı evin girişinden en uzak noktaya götürdüler. Waliyha nefesleri titriyordu. Herkes gergindi ve bu kirli terk edilmiş depo olarak kullanılan evde kimse ne yapacağını bilmiyordu. Onu en sonunda yatırdıklarında Geneva alt dudağını dişleri arasına aldı.

"Geneva bana bak!" Doniya ağlıyordu artık. "Gözlerini kapatma."

"Başka bir yere gitmeliyiz." Waliyha onu kollarından tutup kaldırmaya çalıştı ama Geneva buna direndi.

"Hayır. Burada yapmak zorundayız. Bir yere gitmeye dayanamam. Ayağa kalkacak gücüm yok artık."

Safaa kirli evin dolaplarını karıştırdı ve diğerlerine nazaran daha temiz bir havlu bulduktan sonra onu Doniya'ya doğru fırlattı.

"Sıcak su!" diye bağırdı Doniya. Kendisine güvenmeli ve Geneva'nın sağlıklı bir şekilde doğum yapmasına yardım etmeliydi.

"Silahı yere bırak ve ayağınla ileriye doğru it." Zayn sol elini sakince havaya kaldırdı ve diğer elindeki silahı yere koyup ayağıyla kendinden uzaklaştırdı. Zayn iki eli de havadayken ona doğru yavaşça döndü. Bu adamı daha önce hiç görmemişti ama kendisini çok zorlamayacağı belliydi.

"Ne vadettiler sana?" yarım bir gülümsemeyle sordu.

"Onu siktir et. Birazdan sana bir kelepçe uzatacağım ve arkanda ellerini kelepçeleyeceğiz." Zayn göz devirdi. Bir de bununla mı uğraşacaktı yani?

"Çok kan var." Doniya eline bulaşan kana korkuyla bakarken konuştu.

"Kanın bu kadar erken gelmemesi lazımdı. Bebeği itmem faydasız."

"Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum Geneva, neler oluyor?"

Geneva acıyı bile hissetmiyordu artık. Acıya alışmıştı sanki.
"Başaramayacağım. Zayn'in aldığı doğum kitabında okumuştum bunu."

"Ne demek oluyor bu? Kitapta başaramayacağın yazmıyordur emin ol!"
Doniya Geneva'nın elini bıraktı ve sesinin duyulması için bağırdı. "Safaa! Sıcak suyu getir artık! Hemen!"

Waliyha Geneva'nın alnındaki ter damlacıklarını yanındaki temiz bezle sildi ve hemen sonra pencereye yaklaşıp gelen birinin olup olmadığına baktı.